Hazinemiz halkımızın gönlüdür

HDP Eşbaşkanı Mithat Sancar

HDP Eşbaşkanı Mithat Sancar

  • HDP Eşbaşkanı Mithat Sancar, HDP'ye kapatma, kumpas ve siyasi soykırımları özetleyerek, Hazine yardımının bloke edilmesinin de bu kapsamda olduğunu söyledi. Sancar, "Bu bloke kararı, bizim açımızdan yok hükmündedir, yoktur. Bizim hazinemiz hakikatimiz, fikriyatımız ve halkımızın gönlüdür" dedi.

Milyonların değişim hedefi olan HDP’nin baskılarla yıldırılamayacağını belirten HDP Eşbaşkanı Mithat Sancar, "Bize ağır saldıranlara, büyük kaybettireceğiz” diye konuştu.

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eşbaşkanı Mithat Sancar, partisinin dünkü Grup Toplantısı'nda konuştu. HDP’ye yönelik kapatma davası ve Hazine yardımının bloke edilmesine işaret eden Sancar, şunları söyledi: “Gündemimiz belli, bir tek konu gibi görünmekle birlikte Türkiye’nin bütün sorunlarına değinen, bütün sorunlarını kesen bir konu bu. Partimize yönelik kumpas, operasyon, dava süreci. Bugün Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı'nın Anayasa Mahkemesi’nde sözlü mütalaası vardı. Biliyorsunuz birkaç gün önce Hazine yardımının yatırılacak hesaplarımıza bloke konulmuştu. Bütün bu gelişmeler Türkiye’de sadece HDP’ye yönelik baskılar olarak görüldüğünde büyük yanılgılar yaşanıyor. O nedenle dilimiz döndüğünce, nefesimiz yettiğince bütün bu gelişmelerin gelecekle çok yakından ilişkili olduğunu anlatmaya çalışıyoruz. Bunu bir kez daha Grup Toplantısı vesilesiyle yapmaya çalışacağız.  

HDP hiç içine kapanmadı

11 yıl önce HDP’yi ortaya çıkaran fikriyat, bu ülkedeki bütün kimlik ve inançları, ötekileştirenleri, dışlananları, gençleri, kadınları, emekçileri, eşit yurttaşlığa ve barışa dayalı ortak gelecekte demokratik cumhuriyet hedefinde buluşturmaktı. İşte HDP bu hedefle yola çıktı ve siyasi mücadelesini toplumsal mücadele ile birleştirerek bugünlere taşıdı. HDP mücadelesinde Kürt halkının ve Türkiye’nin devrimci demokratik sosyalist tüm güçleri, emek ve ekoloji örgütleri, kadınlar ve gençlerle ortaklaşmayı esas aldı. Bugün milyonların değişim umudu ve ortak siyasi bir mücadele alanına dönüştü. İçine kapanmadı, hiçbir baskı karşısında yolundan şaşmadı, büyüme ve genişlemeyi hedef olarak önüne koydu. Kurduğu sağlam ittifaklarla bunu başardı. 

Söz, siyaset ve çözüm üretti

Ötekileştirilen tüm kesimlerin mücadelesini, taleplerini siyasetinin odağı haline getirdi. Sesi kesilmek istenenlerin sesi oldu. Boğazı sıkılan toplumun nefesi oldu. Yeni yollar yarattı, seçenekler üretti, mücadeleyi büyüttü. Kürt sorunundan demokrasi, adalet, emek, ekoloji sorununa kadar her alanda ve her meselede söz, siyaset ve gerçek çözümler üretti. Nasıl bir gelecek, yerelden merkeze nasıl bir yönetim sistemi, nasıl bir anayasa, nasıl bir ekonomi, nasıl bir demokrasi, nasıl bir toplumsal birliktelik düzeni, nasıl bir yaşam... Bütün bu konularda demokrasi, özgürlük ve eşitlik çıtasını en yüksekte tuttu.

Rejimdeki kırılmayı yarattı

HDP’nin her alanda ürettiği cesur ve kalıcı siyaset, ülkeyi yönetme, demokrasiyi büyütme programına dönüştü. HDP temsil ettiği milyonların iradesini, belirleyen asli bir kurucu aktör haline getirdi. 2023 ve hatta sonraki yılları da belirleyen siyasal ve toplumsal merkez oldu. İşte HDP’nin bu siyasal ve toplumsal gücünün yarattığı demokratik seçenek, doğal olarak tekçi, otoriter despot rejimdeki en büyük kırılmayı yarattı. Bu kırılmanın en akılda kalan örneği ve unutulmayacak tecrübesi 7 Haziran’dır. Orada AKP’ye yaşatılan yenilgi, Türkiye halklarına yeni bir yaşamın, yeni bir ülkenin, yeni bir düzenin mümkün olduğunu gösterdi. Halk iradesine dayanan siyasetimiz, zorbalığa, hukuksuzluğa, adaletsizliğe, inkara, savaş ve talana dayanan çürümeyi sona erdirme noktasına getirdi.

İktidarın öz güvenini çökertti

Sarayın yalanın talanın savaşın, sömürünün karşısında dimdik durup, halkın ve hakikatin mücadelesini yürüttü. İşte bu yüzden iktidar siyasetinde büyük kırılmalar yaşadı, öz güveni çöktü. Geleceği belirleme konusunda hazırladığı planlar bozuldu. Bunu başaran güç HDP’dir. HDP’nin fikriyatıdır. HDP’nin toplumsal ve siyasal mücadelesidir. O nedenle saldırılar artıyor, her geçen gün daha fazla saldırıya maruz kalıyor HDP. Rejimin kalıcılaşması, otoriter, tekçi, sömürücü, talancı sistemin kalıcı hale getirilmesinin önündeki en büyük engel HDP’dir. Bunu en iyi bilen şimdiki iktidar blokudur. Bunu en iyi bilen iktidarı besleyen düzen ve sistem güçleridir. O yüzden el birliği ettiler, birbiriyle benzemez olan, birbirinin boğazına sarılmak için geçmişte fırsat arayan güçler birleşti. Birleştiler, yeni bir devlet koalisyonu kurdular, bu koalisyonun da temel harcını Kürt karşıtlığı ve Kürt düşmanlığından kardılar.

Komplo üzerine komplo

HDP’yi halkların ortak mücadelesinin en güçlü adresi ve en hakiki seçeneği olarak gördükleri ve bildikleri için HDP’ye saldırdılar, komplo üzerine komplo kurdular. Dokunulmazlıkları kaldırdılar 2016’da, ardından 4 Kasım siyasi darbesiyle önceki dönem eşbaşkanlarımız dahil olmak üzere milletvekillerimizi, yöneticilerimizi tutukladılar. Kurmaca davalarla yargılamaya çalıştılar. Operasyonlar kesintisiz devam etti. Her gün gözaltılarla uyanıyoruz. Sanıyorlar ki bu operasyonlar, , HDP’yi yolundan alıkoyacak, onların yolunu açacak ama tam tersine biz büyümeye devam ettik.

Kapatma davası da nafile

Büyümeye devam ettik, çünkü köklerimiz halkların yüreğindedir, yolumuz halkların hakikatinin yoludur. Onun için başaramadılar, şimdi de bu kapatma davasıyla kendilerince bizleri nihai olarak tasfiye edecekler, susturacaklar. Nafile bir çaba olduğunu bir kez daha söylüyoruz. Söylemekle yetinmeyeceğiz. Bunu her fırsatta onlara yaşatacağız. Başaramadıklarını, başaramayacaklarını göstereceğiz, bize ağır saldıranlara, büyük kaybettireceğiz. HDP siyasette kutup yıldızı olma işlevini hakkıyla sürdürüyor. İktidarın seçim sürecini ve siyaseti dizayn etme çabalarına karşı ilkeli tutumumuz ve kararlı duruşumuzu her vesileyle ortaya koyuyoruz. Son örnekte olduğu gibi bütün muhalefete ve toplumsal demokrasi güçlerine yol gösteriyor."

Kuyruk acısıyla siyasi kumpas

AYM geçen hafta Türkiye’nin 3. büyük partisinin anayasal hakkı olan Hazine yardımını gasp etme kararı aldığını hatırlatan Sancar, şöyle devam etti: "Kapatma davası, MHP’nin ve karanlık güçlerin uzun süren kampanyası ve siyasi baskısı sonucu 17 Mart’ta AYM’ye verilen iddianame ile açıldı. MHP’nin kongresinin bir gün önce. Büyük ortak, küçük ortağa kongre hediyesi verdi. AYM, iddianamenin çöp olduğu anlamına gelen gerekçelerle iade etti. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı yeniden bir iddianame hazırladığını iddia ederek AYM’ye bir metin verdi, hem de 7 Haziran'da. Tesadüf olabilir mi? Hayır, kuyruk acısı bu. HDP’yi siyasetle yenemeyen, baskılarla, zulümle baş eğdiremeyenlerin siyasi kumpasıdır.

Saray'ın emrindeki AYM üyeleri

Aynı şey Hazine yardımının yatırılacağı hesaplara bloke konulması kararı öncesinde de yaşandı. MHP, tehdit ve şantajlarla, HDP’ye verilecek Hazine yardımlarının durdurulması kampanyası yürüttü. Ardından bir baktık ki Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı bu taleple AYM’ye başvurmuş. AYM bize haber vermiyor, basından öğreniyoruz. Bize bildirilmiyor, bize bilgi verilmiyor, gidip başvuruyoruz, ‘yahu basında böyle bilgiler var, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı başvuruda bulunmuş’ diyoruz. Bunu bize bilgilendirmeniz gerekmiyor mu? Evet, başvurmuş. Peki bunu hemen reddetmeniz gerekiyor. Daha önce iki kere reddettiniz ve arada yeni bir gelişme yok. Reddetmiyorsanız bize bildirin, savunmalarımızı iletelim, siz de ondan sonra kararınızı verin. Hayır, bize savunma için de hak tanımıyorlar. Saray’dan gelen emri uygulayan üyelerle bizim anayasal hakkımız olan Hazine yardımına bloke koyma kararını alıyorlar. Bütün bunların siyasi operasyon olduğu açıktır. Anayasa'ya aykırılıktır ama şaşırmıyoruz. Bu sistem, hiçbir kural tanımadan varlığını sürdürebileceğini görüyor. Ne hukuk ne de ahlak tanıyor. Kendi varlığını sürdürmek için her yola başvurmayı mubah görüyor. Bu da toplumda çürümeye, siyasette çöküşe neden oluyor.

Bloke kararı yok hükmündedir

Biz de HDP’yi savunurken, bu toplumu çürütmek isteyen güçlere karşı toplumu savunuyoruz. Meydanın boş olmadığını gösteriyoruz, göstermeye devam edeceğiz. Her yerde HDP rüzgarı esiyor. HDP halkla, halkın gücüyle siyaset yapıyor. Bu bloke kararı bizim açımızdan yok hükmündedir, yoktur. Bizim hazinemiz hakikatimiz, fikriyatımız ve halkımızın gönlüdür.

7 Haziran'a yardımsız gittik

7 Haziran seçimlerine giderken, bir kuruş hazine yardımı almış değildik ama milyonların gönlünü almıştık, ceketini satıp bize seçim çalışmalarına katkı veren emekçilerin alın terini almıştık. Bu halkın kendi kimliğini, onurunu ve aydınlık geleceğini savunmak için her türlü fedakarlığa hazır olan yüce yüreğine sığınmıştık. Oradan yürüdük, oradan başardık. Yine oradan yürüteceğiz, yine oradan başaracağız. Ne diyeyim hani şiirlerde ister istemez dilimiz ucuna geliyor; ‘Ekmeği bol eyledik, acıyı bal eyledik. Sıratı yol eyledik, geldik bugüne. Ekilir ekin geliriz, bir gider bin geliriz, uğraşmayın bizimle uğraşırsanız un olursunuz, un.’

Tarihin en kritik seçimi

Bu operasyon HDP’yi hedef almakla sınırlı değildir. Türkiye, tarihinin en kritik seçimine gidiyor.İktidar varlık yokluk korkusuyla her yolu deniyor. Bize karşı yürütülen bu hukuksuzluklar, seçim sürecini dizayn etmek, Türkiye demokrasi güçlerini bölmek ve dağıtmak içindir. Bu operasyonları boşa çıkarmanın yolu da hep birlikte kararlı bir duruş sergilemektir. HDP bunu yapıyor, yapmaya devam edecek. Her alanda ilkelerini en sağlam şekilde tutuyor, mücadelesini en kararlı şekilde yürütecek. Sanki bu ülkede yaşayanlar iki seçeneğe mahkumdur. Biz varız, demokrasi güçleri var. Üçüncü Yol var. Değiştirmeye geliyoruz, karanlığı dağıtmaya geliyoruz. Siyasetimizle de mücadelemizle de bu yolun nasıl yürünmesi gerektiğini gösteriyoruz. HDP, Emek ve Özgürlük İttifakı, bu ülkenin en büyük hakikatidir. Herkes bu hakikati görsün. Kendimizi kandırmayalım. Yalancı masalar üreterek, geleceği demokratik bir temelde kurabileceğimiz rüyasından uyanalım.

HDP ne yaptığını biliyor

HDP ne yaptığını bilen bir partidir. Mücadele birikimiyle, halklarla kurduğu ilişkiyle ve bütün mekanizmalarının ortak çalışmasıyla ürettiği siyasi akılla yolunda yürüyor. Her hamlemiz, gerçek değişimi demokrasiyi, barışı getirme özlemi duyan her kesime hakikatlerle yüzleşme imkanı sağlayacaktır, hakikatler görülecektir. Bu hakikatlerle yürünecektir. Kürt sorununu güvenlikçi anlayışla, savaş politikalarıyla inkar ve imha anlayışıyla ele alan zihniyetin bu ülkede yarattığı kısır döngü hepimizin gözleri önündedir. Bu kısır döngünün iki tane çarpıcı özelliği vardır; kan ve kir üretiyor. biz bu ülkeyi kandan, şiddetten, kirden, çürümeden kurtarmak için demokratik çözümün, bütünlüklü güçlü bir demokrasinin yolunu gösteriyoruz. O yoldan yürüyerek başarabileceğimizi söylüyoruz.

AYM değil, milyonlar belirleyecek

Geleceğimizi, AYM salonlarında heyetinde oy çokluğu değil, sandıkta milyonların oy birliği belirleyecektir. Bunu herkes bilsin. Hangi oy çokluğunu AYM’den çıkarmaya çalışırsanız çalışın asıl belirleyici olan sandıktaki milyonların oy birliğidir. O milyonların oy birliğini o sandıklardan sağlamak ve çıkarmak da asli görevimizdir, tarihi sorumluluğumuzdur. Herkesi bu sorumluluğun farkında olmaya çağırıyoruz. Biz yolumuza devam edeceğiz. Parti kapatılacakmış, kapatılmayacakmış, hiçbirine kulak asmayacağız. İlk günden çalışmalarımızı başlattık, seçeneklerimizi ürettik, yollar vardır. Halktan ve hakikatten aldığımız bu gücü, toplumsal mücadelenin her alanında olduğu gibi seçimlerde de mutlaka ortaya koyacağız. Bu gücü seçimlerin sonucuna mutlaka yansıtacağız. Ey iktidar bloku, tehdit, şantaj ve oyunlarla bu gerçeği değiştiremezsiniz. HDP var, HDP geliyor, büyük kaybedeceksiniz. Siz kaybederken hepimiz birlikte büyük kazanacağız." ANKARA

 

*****

Başörtüsü istismarına izin yok

İktidarın, manevralarla varlığını sürdürebileceğini, toplumu kutuplaştırma üzerine yoluna devam edebileceğini sandığını belirten HDP Eşbaşkanı Mithat Sancar, bu oyunu en açık şekilde bozanın HDP olduğunu vurguladı. Sancar, "Bizim başörtüsü ile bir sorunumuz yoktur, olamaz, biz en geniş özgürlüklerden yanayız. Bizim daha önceki partilerimizde de her türlü baskıya ve yasağa karşı çıkıldı. Samimiyetle ve ilke düzeyinde bu tutumu sürdürüyoruz. İktidarın seçimlere dayalı bir hesapla başörtüsünü istismar etmesine izin vermeyeceğiz. Bu yolu kapattık. Siyaseti dizayn etme amaçlı ucuz hesaplara izin vermeyeceğiz" dedi.

 

*****

Bekir'in delili de oturtulanlar!

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Bekir Şahin, HDP’nin kapatılmasına dair yaptığı sözlü savunmada, partinin Amed İl binası önünde MİT ve Emniyet tarafından oturtulanları delil olarak gösterdi.

Bekir Şahin’in Yüce Divan Salonu'nda, AYM heyetine yaptığı sözlü savunma 45 dakika sürdü. Savunma sonrası AYM çıkışında açıklama yapan Şahin, HDP’nin PKK ile bağının bir gerçek olduğunu öne sürdü. Şahin, kapatma davasına HDP Amed İl Örgütü binası önünde oturtulan aileleri delil olarak gösterdi. Şahin, HDP’nin kapatılmasına dair ise tüm delilerini sunduklarını, kapatılma kararına ilişkin takdirin AYM'nin kararı olduğunu ifade etti. 

HDP yetkilileri de sözlü savunma yapacak. Bu sürecin ardından davaya ilişkin bilgi, belgeleri toplayacak Anayasa Mahkemesi raportörü, esas hakkındaki raporunu hazırlayacak. Bu işlemler sürerken Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı ve davalı HDP, ek delil veya yazılı ek savunma verebilecek.

Raporun, AYM üyelerine dağıtılmasının ardından Anayasa Mahkemesi Başkanı Zühtü Arslan, toplantı için gün belirleyecek, üyeler belirlenen günde bir araya gelerek kapatma istemini esastan görüşmeye başlayacak. HDP hakkındaki kapatma davasını 15 kişiden oluşan Anayasa Mahkemesi heyeti karara bağlayacak. Anayasa'nın 69. maddesinde sayılan hallerden ötürü partinin kapatılmasına veya dava konusu fiillerin ağırlığına göre devlet yardımından kısmen ya da tamamen yoksun bırakılmasına, toplantıya katılan üyelerin 3'te 2 oy çokluğuyla yani 15 üyenin 10'unun oyuyla karar verilebilecek.

Siyasi parti kapatma davası sonucunda verilen karar, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı ile HDP'ye tebliğ edilecek ve Resmi Gazete'de yayımlanacak. Anayasa Mahkemesinin, siyasi yasak istenen partililerin beyan ve eylemleriyle partinin kapatılmasına neden olduğunu belirlemesi halinde bu kişiler, kesin kararın Resmi Gazete'de gerekçeli olarak yayımlanmasından başlayarak 5 yıl süreyle bir başka partinin kurucusu, üyesi, yöneticisi ve deneticisi olamayacak. ANKARA

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.