Hedef kadın kazanımları

Elif KAYA yazdı —

  • Pervin’in şahsına yönelik geliştirilen saldırılar, aslında kadınların kazanımlarını gölgeleme, itibarsızlaştırma ve ortadan kaldırma amaçlıdır. Eşbaşkanlık sistemini Türk devleti halen sindirebilmiş değil.

Eleştiri ile hakaret arasında büyük bir fark var. Demokrasiden nasiplenmeyenler ya da iktidarın trolleri eleştiri adı altında bilinçli bir şekilde demokratik siyaset değerlerine, kadınların kazanımlarına saldırıyor. Algıyı manipüle ederek, yaşananları farklı sunmaya çalışıyorlar.

Oysa eleştiri, özeleştiri bir erdemdir. Bu kolektif olmanın, toplulukla yaşamanın gereğidir. Bir tür birbirinin gelişimine emek harcama zamanıdır. Bu nedenle eksiklikleri görmeyi sağlar. Ortak akılla daha iyi ve güzele ulaşmanın yollarını sunar. Ama ezmek- hiçleştirmek- itibarsızlaştırmak maksadını asla taşımaz. Demokratik siyaset geleneğinin gelişmesi de eleştiri- özeleştiri kültürünü gerektirir. Eleştiri-özeleştirinin yetkin yapıldığı her ortamda gericilik, iktidar, tekçilik kendisine yaşam alanı bulmakta zorlanır.

28 Mayıs seçimlerinin ardından HDP doğru bir tutum ortaya koyup, özeleştirisini verdi. ‘Ama’lı, fakat’lı cümlelere sığınmadan, hedeflediği sonuçlara neden ulaşamadığının özeleştirisini verdi. Demokratik siyasette olması gereken de budur. Aslında seçimi tüm koşullarıyla değerlendirecek olursak seçim sonuçları başarısız da sayılmaz. Seçimler olağan olmayan, taşların bağlanıp köpeklerin salındığı bir ortamda yapıldı. Deneyimli siyasetçilerin neredeyse büyük çoğunluğunun ya zindanda ya da sürgünde olduğu bir partiyle seçime gidildi. Ama seçimin hemen akabinde öyle bir algı yaratıldı ki sanki her şey normal koşullarda yürütüldü, bunun sonucunda  ‘başarısız’ olundu. Oysa daha seçim akşamı yapılan balkon konuşmasında Cumhurbaşkanı düşmanca sözler kullandı, göstericilere “Selo’ya idam!” sloganları attırıldı. Aslında mesaj onurlu yaşamak isteyen tüm Kürt toplumunaydı. Dinleyen herkes bu sözlerle temsil edilen değerlerin hedef alındığını anladı.

Seçimlerde HDP’nin hedeflerine ulaşmaması elbette eleştiri ve özeleştiri verilmesi gereken bir konudur. Hedefler yerine getirilmek için belirlenir, bunun üzerinden halka vaatler verilir. Yapmamak özeleştiri vermeyi gerektirir. HDP’nin özeleştirisini verip, halka gitme kararı alması son derece yerinde bir karardı. Seçim sonuçlarını değerlendiren, derinlikli ve ön açıcı pek çok eleştiri de yapıldı, yapılmaya devam ediliyor.

Ama bazı kesimler geliştirilen bu demokratik tutumu istismar ederek bir algı operasyonu yaratmak istiyor. Özellikle milliyetçi ve iktidar yanlısı bazı kesimler sosyal medya üzerinden adeta linç kampanyası başlattı. Eleştirinin ne olduğunu bilmeyen, demokrasiden nasiplenmeyen bu kesimler fırsat bu fırsat deyip, eleştiri adı altında her türlü hakareti yapıyor. Devletin tutuklayarak, sürgüne zorlayarak etkisizleştirdiği siyasetçilere, bu kez eleştiri adı altında itibarsızlaştırarak yenilerini eklemeye çalışıyor. Özellikle demokratik siyaset geleneğinin yarattığı kazanımları ve değerleri kişilerin şahsında hedefleyerek ortadan kaldırmaya çalışıyor.

HDP Eşbaşkanı Pervin Buldan’a yönelik sosyal medya üzerinden geliştirilen saldırlar da bunlardan biridir. Kadın hareketinin temsili olarak uzun zamandır partinin eşbaşkanlığını yürüten, deneyimli bir siyasetçidir. Pervin’in şahsına yönelik geliştirilen saldırılar, aslında kadınların kazanımlarını gölgeleme, itibarsızlaştırma ve ortadan kaldırma amaçlıdır. Eşbaşkanlık sistemini Türk devleti halen sindirebilmiş değil. 2015 yılından bu yana eşbaşkanlık ve özgün örgütlenme suç kapsamında ele alındı, pek çok siyasetçi kadın, eşit temsili esas alan politikaları benimseyip- uyguladıkları için tutuklandı, cezalara çarptırıldı. Kürt kadınları bu saldırıların ne anlama geldiğinin çok iyi farkında. Bunu ifade ederken Pervin’in eksik ve yetmezlikleri olmadığını belirtmiyorum. Her insan gibi onun da pratiğinde açığa çıkan ve eleştirilmeyi hak eden pratikleri muhakkak vardır. Gerektiğinde bunun eleştiri ve özeleştirisi yapacak güçte bir kadındır da.

Ancak sosyal medyada troller ordusu tarafından başlatılan bu saldırı kesinlikle kadınların demokratik siyasete kazandırdığı değerleri ortadan kaldırma hedefinde. Kadın kazanımlarının kaldırılması üzerinden ittifak kuran ve bunun üzerinden mecliste çoğunluk elde eden bir ittifakın olduğu bir ortamda Pervin’in şahsında kadınlara yönelik başlatılan bu saldırı durmayacaktır. Belli ki İstanbul Sözleşmesi’ni kaldırmak onlara yetmiyor. Kadınların tüm kazanımlarını geri alma amacındadırlar.

Bu saldırılara karşı birlikte mücadeleyi yükselterek faşizmi yenebiliriz.

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.