Helikopterli vahşet 5 yıldır gizleniyor

  • Wan'da iki köylünün helikopterden atılmasına dair soruşturmada alınan "gizlilik" kararı, 5 yıldır kaldırılmadı; soruşturmada da ilerleme sağlanmıyor. 

Wan’ın Şax (Çatak) ilçesinde iki köylünün Türk askerleri tarafından helikopterden atılmasının üzerinden 5 yıl geçti.  Avukat Hamit Koçak, asıl faillere yönelmek yerine, o tarihte Van İl Jandarmada çalışan tüm personelin ifadelerine başvurulmaya çalışıldığını söyledi.

Türk ordusu, 11 Eylül 2020'de 7 çocuk babası Servet Turgut (55) ile 8 çocuk babası Osman Şiban’ı (50) gözaltına aldı. İki gün sonra Turgut ve Şiban'ın Van Bölge ve Eğitim Araştırma Hastanesi'nin yoğun bakım ünitesinde oldukları öğrenildi. Helikopterden atıldıkları ortaya çıkan köylülerden Turgut, 30 Eylül 2020'de tedavi gördüğü hastanede yaşamını yitirdi. Osman Şiban ise uzun bir süre tedavi gördü. Daha sonra Şiban ile olayı haberleştiren gazeteciler hakkında dava açıldı. Mersin 2. Ağır Ceza Mahkemesi, 11 Nisan 2023'te "Örgüt üyesi olmak” iddiasıyla Şiban'a 7 yıl 6 ay hapis cezası verdi. Avukatlar bunun üzerine istinaf başvurusunda bulundu. Adana Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesi, başvuruyu reddederek, yerel mahkemenin gerekçeli kararı üzerinden cezayı onadı. 

Soruşturma yerinde sayıyor

2 köylünün helikopterden atılmasına dair başlatılan soruşturma yerinde sayıyor. Soruşturma sürecinde sadece askerlerin ifadeleri ortaya çıktı. MA'nın ulaştığı ifadelerde, olaya dair heyet kurulduğu ve üst düzey askeri bir yetkili tarafından operasyona çıkan 40 askerin ifadelerine başvurulduğu ortaya çıktı. Askerlerin ifadeleri, Şiban ve Turgut’un helikoptere sağlam bindirildikleri, helikopter piste inmeden yüzlerce askerin ortasına atılıp linç edildiklerini doğruladı. Olayın üzerinden 5 yıl geçmesine rağmen soruşturma dosyasındaki "gizlilik" kararı kaldırılmadı. Avukatların "gizlilik" kararına karşı yaptıkları başvurulardan ise bir sonuç elde edilemedi.  

Faillere odaklanılmıyor

Davanın avukatı Hamit Koçak, dosyada halen gizlilik/kısıtlılık kararı olduğundan gelişmelerden haberdar olamadıklarını belirterek, "Savcılardan şifahen bilgi almaya çalışıyoruz fakat kısıtlılık kararını gerekçe göstererek tarafımıza bilgi verilmemektedir. Bize söylenen, soruşturmanın devam ettiği, ifadelerin alınmaya devam edildiği, ifadesi alınması gerekenlerin, tahminimizce kolluk kuvvetlerinin tayinlerinin çıktığı, hatta bir kısmının yurt dışında olduğu şeklindedir. Bizce asıl faillere yönelmek yerine, o tarihte Van İl Jandarmada çalışan tüm personelin ifadelerine başvurulmaya çalışılıyor. Bu durum, dosyanın sürüncemede bırakılma amacını gösteriyor” dedi. 

Devlet failleri koruyor

Üzerinden 5 yıl geçmesine rağmen hala “gizlilik” kararının devam ettiğini söyleyen Koçak, şunları ifade etti: “Biz mağdur vekili olarak etkin bir soruşturmanın yapılmadığı, müvekkillerimizin adil yargılanma hakkının ihlal edildiğini düşünmekteyiz. Soruşturmanın ilerleyeceğine ve faillerin tespit edileceğine dair inancımız yoktur. Zira geçmişte ve günümüzde bunun örnekleri çoktur. Devletin taraf olduğu bu tür dosyalarda faillerin korunduğu, birçok dosyanın bu şekilde zamanaşımına uğradığını görmekteyiz. Biz mağdur vekilleri olarak hukuki çalışmalarımıza devam ediyoruz. İlerleyen süreçlerde yaşam hakkı dahil birçok hak ihlalinden dolayı Anayasa Mahkemesi'ne (AYM) başvurmayı düşünüyoruz. Anayasa Mahkemesi'nden adil bir sonuç gelmemesi durumunda konuyu Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne (AİHM) taşıyacağız.” WAN

 

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2025 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.