Her taraftan Gemlik’e yürüyüş

DBP Eşbaşkanı Çiğdem Kılıçgün Uçar

DBP Eşbaşkanı Çiğdem Kılıçgün Uçar

  •  Kuzey Kurdistan’da 18 Kasım'da, Türkiye’de ise 19 Kasım’da birçok kentten Bursa’nın Gemlik ilçesine "Özgürlük Yürüyüşü" gerçekleştiriliyor.

 

İmralı F Tipi Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nde rehin tutulan Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan ile diğer tutsaklar Hamili Yıldırım, Ömer Hayri Konar ve Veysi Aktaş’tan 32 aydır haber alınamıyor. Son olarak 31 Ekim’de Abdullah Öcalan ve diğer üç tutsağa, gerekçesi ve içeriği açıklanmayan 6 aylık disiplin cezası verildi. İmralı’da geliştirilen tecrit politikasına ilişkin dünyanın birçok yerinde eylem ve etkinlikler gerçekleştiriliyor. Kurdistan’da 18 Kasım'da, Türkiye’de ise 19 Kasım’da 122 noktadan Bursa’nın Gemlik ilçesine "Özgürlük Yürüyüşü" gerçekleştirilecek. 

JINNEWS’e konuşan Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eşbaşkanı Çiğdem Kılıçgün Uçar, yürüyüşün Kurdistan halkının talebiyle organize edildiğini belirterek, tecridin rejim haline getirildiğini söyledi. Uçar, “Adaletsizlik, hukuksuzluk, eşitsizlik tecritten besleniyor. Yürüyüş, sadece barış konusunda çok önemli projeleri olan Sayın Öcalan özgürlüğüyle sınırlı değil; hepimizin özgürlük, eşitlik ve demokrasi ile buluşmasını da kapsıyor. Biz bu yürüyüşü sadece Kürt halkının bir yürüyüşü olarak değil, hepimizin yürüyüşü olarak tarif ettik. Bütün halklarımızı yürüyüşün bir parçası olmaya davet ediyorum” dedi. 

Bakanlık yanıt vermiyor

Adalet Bakanlığına, demokratik, adil çözüm ve barış konusunda proje sahibi olan Abdullah Öcalan’ın bu sürece katkılarını sunabilmesi için görüşme talebini ilettiklerini kaydeden Uçar, “Adalet Bakanlığından olumlu ya da olumsuz herhangi bir dönüş yok. Eğer olumlu bir dönüşü sağlayacak bir hazırlıklarının olduğunu düşünmüyoruz. Bu mesele sadece devlet boyutuyla ele alınabilecek bir mesele olmadığı için biz zorlamaya devam edeceğiz” şeklinde konuştu.  

Herkes sorumluluk almalı

Bütün sivil toplum örgütlerinin, insan hakları örgütlerinin, Türkiye’de antidemokratik uygulamalara karşı söz kuran her bireyin ve kurumun, bu konuyla ilgili sorumluluk almasını talep ettiklerini söyleyen Uçar, şöyle devam etti: “Kendi iç hukukuna ve yasalarına uymuyor ama bu hukukun dışında politik bir tercih. Savaş politikaları üzerinden kendi iktidarını sürdüren AKP-MHP iktidarının, savaştan vazgeçtiği andan itibaren topluma dönüp yüzyıla dair öz eleştiri ve yüzleşmeyi gerçekleştirmesi gerekiyor ama devlet henüz bu formda değil. Dolayısıyla bu sadece Gemlik Yürüyüşü ve bugünle sınırlı bir süreç değil, ısrarla devam ettirilmesi gereken bir süreç. Bizim de çalışmalarımız devam edecek.” 

Valiliklerin yasağı anlamsız

Abdullah Öcalan ile görüşmek için Adalet Bakanlığına başvuruda bulunan HEDEP Wan Milletvekili Sinan Çiftyürek, yeni bir 6 aylık disiplin cezasının, yürüyüş öncesi verilmesinin oyun olduğunu söyledi. Çiftyürek, yine Amed ve Gemlik’te valiliklerce eylem etkinlik yasağının ilan edilmesini kınadı. Aylardır bazı partilerin sokak ve mahallelerde olduğunu, devletin tüm güçleriyle onların güvenliğini sağladığını hatırlatan Çiftyürek, “Niye Kürt siyaseti, Kürt halkı, Kürt parti ve kurumları Abdullah Öcalan üzerindeki tecride karşı yürümek istediğinde ona engel çıkarılıyor. Bu ikiyüzlülüktür” dedi.  

Çadır devleti değilse 

Devletin, Kürt sorununun çözümü ve savaşın son bulmasını istiyorsa tecridi kaldırması gerektiğine işaret eden Çiftyürek, “Çadır devleti değil hukuk devletiyse kendi yasalarına uyması gerekir. Bir gün dahi gecikmeden Adalet Bakanlığı bu tecridi ortadan kaldırmalıdır. Abdullah Öcalan’ın görüş ve önerileri önemlidir” diye konuştu.  AMED

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.