HTŞ, Suriye için tehdit

Dünya Haberleri —

HTŞ / foto:AFP

HTŞ / foto:AFP

  • Avrupa Parlamentosu (AP), Suriye'de dini azınlıkların ve ibadet yerlerinin hedef alınmasını şiddetle kınayan karar tasarısını oyladı. HTŞ üyesi olan ve suç işleyen çetelerin geçiş hükümeti içerisinde yer almasının, inanç özgürlüğü ve Suriye’de adaletin sağlanması açısından gerçek bir risk oluşturacağını söyledi.

Aralık 2024’te Beşar Esad’ı devirerek Suriye’de yönetimi ele geçiren Ahmed El Şara (Coloni) liderliğindeki Heyet Tehrir El Şam (HTŞ) çeteleri, Mart 2025’te katliamlara başladı. Öncelikle Lazkiye ve Tartus’ta Alevileri, Nisan ayında ise Jaramana, Sahnaya, Eşrefiye, Thala ve Süveyda bölgelerinde Dürzileri hedef aldı. Yüzlerce kişi katledildi, yaralandı ve kaçırıldı, yüzlercesinin akıbeti ise hala bilinmiyor.

Reuters’ın ulaştığı kanıtlara göre, sahil kıyıları sektörel olarak bölündü ve 40 farklı noktada katliamlar gerçekleştirildi, bin 500 Alevi katledildi. Dünyanın dört bir yanındaki Aleviler ve insan hakları örgütleri, HTŞ ve Suriye’de yeni kurulan orduya entegre edilen 12 çete grubunun işledikleri suçların hesabını vermesini, El Şara’ya katilleri adil bir şekilde yargılaması çağrısı yaptı. Ancak çağrılar karşılık bulmadı.

Bulgular hala paylaşılmadı

Uluslararası Af Örgütü Orta Doğu ve Kuzey Afrika Direktör Yardımcısı Kristine Beckerle, 9 Temmuz’da yaptığı açıklamada, “Cumhurbaşkanı Şara, soruşturmanın bulgularını eksiksiz olarak yayımlama sözü vermeli ve sorumluların adalet önüne çıkarılmasını sağlamalı” dedi.

Beckerle, sözlerini şöyle sürdürdü: “Hayatta kalanların ve öldürülenlerin ailelerinin; neler yaşandığını, kimin sorumlu olduğunu ve yetkililerin adaleti tesis etmek için hangi somut adımları atacağını bilme hakkı var. Yalnızca bağımsız ve tarafsız soruşturmalar güvenilir ve adil yargılamaları başlatabilir. Başkan aynı zamanda hayatta kalanlara ve etkilenen ailelere etkili onarımlar sağlanmasını temin etmeli.”

Şara’nın, katliamın ardından katillerden, “tam bir adaletle ve müsamaha olmadan” hesap sorma sözünü hatırlatan Beckerle, sözlerini şöyle tamamladı: “Artık bu sözü yerine getirmenin ve Suriye halkına, yetkililerin, toplumların dini veya siyasi bağlılıkları temelinde hedef alınmalarını engellemekte ve hedefli öldürmeler gerçekleştirenleri mahkemeye çıkarmakta kararlı olduklarını göstermelerinin zamanı geldi. Alevi topluluklara ve diğer azınlıklara karşı işlenen ihlaller için hakikat, adalet ve onarımın sağlanması, cezasızlığı sona erdirmenin ve başka ihlalleri önlemenin temel unsurudur.”

Nisan 2025’te Uluslararası Af Örgütü, yetkililere, kıyı bölgelerinde yüzlerce sivilin öldürülmesini savaş suçu olarak soruşturması için çağrı yaptı. Uluslararası Af Örgütü öldürme vakalarından 32’sini soruşturdu ve çoğunun kasıtlı, hukuka aykırı olduğu ve özellikle Alevi azınlığı hedef aldığı sonucuna ulaştı. Londra merkezli Suriye İnsan Hakları Gözlemevi’nin (SOHR) verilerine göre, katliamlarda büyük çoğunluğu Alevi olan en az 1700 sivil katledildi.

Suriyeli insan hakları savunucuları öncülüğünde kurulan İnsan Hakları ve İnsani Takip Komitesi ise, olayların ilk üç günü içinde belgelenmiş 25 katliam gerçekleştiğini ve katledilen 2 bin 246 kişinin kimliğinin doğrulandığını açıkladı.

 

HTŞ/ foto:AFP

 

Katilleri yargıla, azınlıkları koru

Uluslararası Af Örgütü, Şara’ya bir kez daha çağrı yaparken Avrupa Parlamentosu (AB) Perşembe günü, başka bir katliamın açığa kavuşturulmasını istedi. Geçtiğimiz ay yani 22 Haziran’da Suriye'de Şam’ın doğusundaki Dweila Mahallesi’nde bulunan Rum Ortodoks toplumuna ait Mar İlyas Kilisesi’nde Pazar ayini sırasında bir canlı bomba kendisini patlattı. Saldırıda 22 kişi yaşamını yitirdi, 63 kişi de yaralandı. Katliamı her ne kadar Saraya Ensar el-Sünne (Ensarı Sünnet Tugayları) adlı radikal İslamcı örgüt üstlenmiş olsa da, HTŞ öncülüğündeki yeni yönetimin Hristiyanları ve diğer azınlıkları korumadığı bir kez daha gözler önüne serildi.

AP, Suriye'de dini azınlıkların ve ibadet yerlerinin hedef alınmasını şiddetle kınayan bir karar tasarısını ezici bir çoğunlukla (625/720) oyladı. AP üyeleri, HTŞ üyesi olan ve suç işleyen çetelerin geçiş hükümeti içerisinde yer almasının, inanç özgürlüğü ve Suriye’de adaletin sağlanması açısından gerçek bir risk oluşturacağını söyledi. Buna ek olarak, geçiş hükümetinin Sahnaya ve Sahel bölgesinde gerçekleştirilen katliamların faillerinden hesap sormamasının Mar İlyas Kilisesi’nde yönelik saldırıya zemin hazırladığını vurguladı. Hesap sorma ve şeffaflık ilkesinin pratiğe geçirilmemesinin ülkedeki her türlü siyasi ve güvenlik sürecini baltalayacağı uyarısında bulundu.

AP, geçiş hükümetine şu çağrıyı yaptı:

*Suçların derhal ve şeffaf bir şekilde soruşturulması, faillerden hesap sorulması.

*Dini azınlıklar ve halkların, tehdit ve ihlallere karşı korunması.

*Özgür ve kapsayıcı seçimler için net bir zaman diliminin belirlenmesi.

*Suriye toplumunun tüm bileşenlerinin adil temsilinin sağlanması.

*Herhangi bir Avrupa desteği için ön koşul olarak din özgürlüğüne saygı duyulması.

Son olarak ise Suriye'nin yeniden inşasına yönelik koşullu desteğini bu yolda ilerleme kaydedilmesine bağladı ve inanç özgürlüğü ile insan haklarını ihlal etmeye devam edenlere karşı yaptırım uygulanması çağrısında bulundu.

BM’de HTŞ çatlağı!

Uluslararası Af Örgütü ve AP bir yandan HTŞ’nin hesap vermesini isterken Birlemiş Milletler (BM), henüz yayımlanmamış raporunda, “HTŞ ile El Kaide arasında aktif bir bağ” olmadığını iddia etti.

Reuters’ın haberine göre, rapor bu ay içinde kamuoyuyla paylaşılacak. Ancak daha önce El Kaide’ye bağlı “El Nusra Cephesi” olarak bilinen ve adını HTŞ olarak değiştiren çete yapılanmasının korunmaya çalışması önümüzdeki günlerde tartışma konusu olacağa benziyor.

“Taktik düzeydeki pek çok kişi, Şara ve İçişleri Bakanı Enes Hattab'dan daha aşırı görüşlere sahipler. Bunlar genellikle ideolojik olmaktan ziyade pragmatik olarak görülüyorlar” denilen rapor 22 Haziran'a kadarki altı aylık dönemi kapsıyor.

BM gözlemcilerinin Güvenlik Konseyi'ne sunduğu raporda şu detay, BM içindeki görüş ayrılıklarını da yansıtıyor: “Bazı üye devletler, özellikle taktiksel rollerde bulunan ya da yeni Suriye ordusuna entegre olan bazı HTŞ ve bağlantılı üyelerin ideolojik olarak El Kaide'ye bağlı kaldıklarına dair endişelerini dile getirdiler.” HABER MERKEZİ

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2025 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.