Huzura çıkmadan vergileri kaldırdı

Recep Tayyip Erdoğan
- Sunduğu rüşvetle ABD Başkanı'nın huzuruna çıkabilecek Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Trump ile görüşmesi öncesi BM Genel Kurulu için New York'a gitmesinin ardından ABD menşeli bazı ürünlerde ek vergiler kaldırdı.
Alkollü içecekler, binek otomobil, yaprak tütün ve makyaj malzemelerinin de aralarında olduğu bazı ABD menşeli malın ithalatına 2018'de getirilen ek vergiler kaldırıldı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın imzasıyla Resmi Gazete'de yayımlanan karara göre; 2018'de Bakanlar Kurulu kararıyla yürürlüğe konulan ABD menşeli bazı ürünlerin ithalatında ek mali yükümlülük uygulanmasına dair karar, yürürlükten kaldırıldı. Kararın, 1567 sayılı Kanunun 1'inci, 474 sayılı Kanunun 2'nci, 3283 sayılı Kanunun 2'nci, 4458 sayılı Kanunun 16'ncı, 22'nci ve 55'inci maddeleri ile 2976 sayılı Kanun ve 4067 sayılı Kanun hükümleri gereğince verildiği belirtildi. Ek vergi getirilen ürünler arasında alkollü içecekler, otomobil, makyaj malzemeleri ve yaprak tütünleri de vardı. Bazıları şöyleydi:
* Binek otomobiller: Yüzde 60
* Etil alkol & alkollü içkiler: Yüzde 70
* Kozmetik ürünleri: Yüzde 30
* Plastik eşyalar: Yüzde 30
* Yaprak tütünü: Yüzde 30
* Pirinç: Yüzde 25
* Sert kabuklu meyveler: Yüzde 10
* Kağıt türleri: Yüzde 10–25
Müzakereler etkili olmuş
Ticaret Bakanlığı da konuya ilişkin bir yazılı açıklama yaptı. Sürdürülen müzakereler sonucunda ABD'den yapılan ithalatlarda düzenlemeye gidildiği ifade edilirken, "ABD'nin 2018'de çelik ve alüminyum ürünleri ithalatında uygulamaya koyduğu ilave vergiler üzerine, ülkemiz de Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ) kuralları çerçevesinde karşı tedbirler almış ve ABD menşeli bazı ürünlerde ek mali yükümlülük uygulamaya başlamıştı. Söz konusu tedbirler, ilerleyen dönemde tarafların attığı adımlara bağlı olarak güncellenmiş olmakla birlikte, halihazırda belirli oranlarda yürürlükte kalmaya devam etmekteydi. Süreç aynı zamanda iki ülke arasında DTÖ'de de bir süredir değişik panellerde ve müzakerelerde değerlendiriliyordu. Gelinen aşamada, ABD ile yürütülen ve olumlu ilerleyen müzakereler ve Dünya Ticaret Örgütü Anlaşmazlıkların Halli Mekanizması kapsamındaki danışmalar ve panel raporları çerçevesindeki istişareler neticesinde, ABD menşeli bazı ürünlerin ithalatında uygulanan ek mali yükümlülükler sona erdirilmiştir" denildi.
100 milyar ticaret hedefi
Hedeflenen ticaret hacmine dikkat çekilen açıklamada, "Türkiye ile ABD arasındaki stratejik bir çerçevede ilerleyen diyaloğun önemli bir unsuru olan ekonomik ilişkilerde temel hedeflerden biri olan 100 milyar dolarlık ticaret hacmi hedefi doğrultusunda çalışmaya ve ticari ilişkilerin her iki tarafın yararına olacak şekilde artırılması, rekabet şartlarının dikkate alınarak çeşitlendirilmesi ve yeni iş birliği alanlarının geliştirilmesi konusunda politika üretilmeye devam edilecektir. Ticaret Bakanlığı olarak, uluslararası hukuk ve ticaret kuralları çerçevesinde ülkemizin hak ve menfaatlerini korumaya, ticaret diplomasisi ve müzakere süreçlerini etkin biçimde yürütmeye dönük politikalar kararlılıkla sürdürülecektir" ifadelerine yer verildi.
Zamanlaması dikkat çekti
ABD'ye yönelik vergilerin kaldırılması, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 80. Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu için New York'a gitmesinin ardından geldi. Erdoğan'ın ayrıca ABD Başkanı Donald Trump ile 25 Eylül'de Beyaz Saray'da görüşmesi bekleniyor.
CHP deşifre etmişti
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Erdoğan'ın Trump'tan randevu alabilmek için 300 adet Boeing uçak alabilme vaadinde bulunduğunu deşifre etmişti. Erdoğan ise yanıt vermekte zorlanmıştı. ABD'de bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, benzer bir durumu MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin TRÇ (Türkiye-Rusya-Çin) İttifakı teklifi sorulunca yaşadı. Erdoğan gazetecinin sorusuna "Doğrusu ben onu tam takip edemedim, hayırlısı olsun" yanıtını vermekle yetindi. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, 18 Eylül'de yaptığı yazılı açıklamayla "Dünyaya meydan okuyan ABD-İsrail şer koalisyonuna karşı akla, diplomasiye, siyasetin ruhuna, coğrafi şartlara ve yeni yüzyılın stratejik ortamına en uygun seçenek 'TRÇ' ittifakının inşa ve ihya edilmesidir. TRÇ ittifakının da Türkiye, Rusya ve Çin'den müteşekkil olması arzu ve önerimizdir" demişti.
Özel: Trump beni doğruladı
CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik'in dün İstanbul Adliyesi'ndeki duruşması sürerken gazetecilere konuşan CHP Genel Başkanı Özgür Özel, soruları yanıtladı. Özel, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ABD Başkanı Trump’ın oğlu ile yaptığı görüşmenin sorulması üzerine açıklamalarda bulundu. Özel, şunları söyledi: "Öncelikle normal vatandaş bile artık bu cümleleri kullanmasın diye biz gayret ederken, ülkenin Cumhurbaşkanı işitme engellileri rencide edecek, üzecek ‘Sağır duymaz, uydurur’ gibi bir lafı lügatinden çıkarsın. Yani bana bir laf söyleyecekse bunu mu bulmuş yani. İkincisi, maksadına bakarsan Trump beni doğruladı, Erdoğan böyle diyorsa onu yalanlamış oluyor.
Trump'ın oğlunu yalanlayamadı
Bir kez Trump’ın oğlu ile İstanbul’da bundan 9 gün önceki Cumartesi günü saat 17.00’de görüşme yaptığını bir yalanlasın da duyayım bakayım. Lafı karıştırıyor orada. Neden bu kadar rahatsız oluyor? Ben bu sözü söyledikten sonra sustular, sustular, sonra bir düğmeye bastılar. Cumhurbaşkanı Yardımcısı’ndan İletişim Başkanı’na, parti sözcüsünden milletvekillerine hepsi birden rahatsız olmuşlar. En son Anadolu Ajansı’nın emekçisine kendisine soru sordurtuyor. Böyle tuhaf laflarla, lafı dolandırarak güya beni yalanlıyor ama Trump, ‘Erdoğan’ı bekliyorum’ dedi. Hem de Erdoğan, Trump’ın oğluna ‘Boeing siparişini canlı yayında Trump’a söyleyeceğim’ sözünü verdikten sonra ‘Boeing’i, F16’yı konuşmak üzere Erdoğan’ı bekliyorum’ diyor. Uçak karşılığında randevu alıp, bu Türkiye’deki antidemokratik sürece Amerikan desteği sağlayıp iktidarını sürdürmek için Filistin’deki zulme susuyor. Benim ağrıma bu gidiyor.
Bahçeli'ye karşı safa yatmış
Özel, Erdoğan’ın, ittifak ortağı Devlet Bahçeli’nin, Türkiye-Rusya-Çin İttifakı önerisi’ni takip edemediğini söylemesi hakkındaki soruya da yanıt verdi. Özel'in yanıtı şöyle: “Halk arasında buna başka bir şey söylüyorlar da ben bunu nasıl ifade edeyim. ‘Safa yatmış’ diyeyim. Bir insan, ittifak ortağının Türkiye’de en çok konuşulan konu haline gelen bir açıklamasını duymamış olamaz. Türkiye sonuçta NATO’nun bir üyesi, Türkiye sonuçta Avrupa Birliği’ne tam üyelikle meşgul. Bunu takip etmesi gereken bir ülke. Müttefikleri var. Aynı zamanda Rusya ile de Çin ile de çok olumlu diplomatik ilişkileri var. Bahçeli, ‘Biz bu taraftan kopalım, bunlarla ittifak kuralım, şunu yapalım, bunu yapalım’ diyor. Bütün Türkiye bunu konuşuyor, Erdoğan takip edemiyor, öyle mi? Yani burada sadece safa yatmış, çünkü o soruya vereceği cevap, iki taraftan bir tanesine kaybettirecek. Erdoğan cıva gibi oradan oraya dönerek ve bunu duymadığını söyleyerek safa yatmış. Başka söyleyecek hiçbir şey yok ama Devlet Bey herhalde bu yanıttan çok memnun olmamıştır diye düşünüyorum. Ben olsam olmazdım.”









