• Avrupa Konseyi’nin Türkiye’ye tanıdığı “Umut Hakkı” kararını uygulama süresi Eylül 2025’te doluyor. CDK-F Eşbaşkanı Azad Doğan, kritik tarihler öncesinde Strasbourg’da yapılacak eylem ve etkinlikleri gazetemize anlatarak, “Barışın sağlanması ve sürecin çözüme evrilmesi için Önder Apo mutlaka özgür çalışır koşullara kavuşmalıdır” dedi. 

BARIŞ BALSEÇER

Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi’nin Türkiye’ye “Umut Hakkı” kararını hayata geçirmesi için verdiği süre, Eylül ayında tamamlanıyor. Komite’nin 15-19 Eylül tarihlerinde Ankara’nın tutumunu yeniden değerlendirmesi beklenirken, bu sürece paralel olarak Strasbourg’ta geniş kapsamlı bir eylem programı hazırlanıyor.

15’inde miting, 16-19 Eylül’de nöbet

Fransa Demokratik Kürt Konseyi (CDK-F) Eşbaşkanı Azad Doğan, planlanan etkinlikleri gazetemize anlattı. Eylem takviminin 15 Eylül’de Avrupa Konseyi (AK) önünde düzenlenecek kitlesel katılımlı bir mitingle başlayacağını belirten Doğan, 16-19 Eylül tarihleri arasında ise 150 kişilik nöbet eylemi yapacaklarını aktardı. Ayrıca bu günlerde Strasbourg şehir merkezi, AK ve CPT önlerinde bildiri dağıtımı yapılacak, konser ve paneller organize edilecek.

 

 

Akademisyenler öncülük edecek

Eylem programının ikinci bölümünde, 22-26 Eylül tarihleri arasında “Barış İçin Akademisyenler İnisiyatifi” öncülüğünde çeşitli etkinlikler düzenlenecek. AK binası içinde bir panel ve taleplerin dile getirileceği basın açıklaması planlanıyor. Aynı hafta içinde, “I Want to Visit Öcalan” kampanyasının çağrıcıları da eylem alanını ziyaret edecek. Eylem takvimin son günü olan 1 Ekim’de ise Tev-Çand öncülüğünde bir etkinlik gerçekleştirilecek. Henüz içeriği netleşmeyen bu etkinlik, 33. Uluslararası Kürt Festivali’nden iki gün sonrasına denk geliyor.

Halkımızı bekliyoruz 

Strasbourg’taki eylemler, KCDK-E ve tüm bileşenleri tarafından organize ediliyor. Federasyonlar, kadın hareketi, kültür hareketi, diplomasi ve enternasyonaller bu sürecin içinde yer alıyor.

CDK-F Eşbaşkanı Azad Doğan son olarak halkın kitlesel katılımını beklediklerini ifade etti. 

 

* * *

Süre Eylül’de doluyor

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) 2014 yılında verdiği “Öcalan (No. 2)” kararında, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasının koşullu salıverme ihtimali olmadan infaz edilmesi, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 3. maddesine aykırı bulunmuş ve bunun “umut hakkı” ihlali olduğu vurgulanmıştı. Öcalan’ın avukatları, Türkiye’de bu karara rağmen herhangi bir yasal düzenleme yapılmadığını belirterek dosyayı Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi’ne taşıdı. Komite, geçen yıl Eylül ayında yaptığı toplantıda Türkiye’ye bir yıllık süre vererek gerekli reformların hayata geçirilmesi uyarısında bulundu. Bu süre, 15-19 Eylül 2025’te yapılacak toplantıyla dolacak. Türkiye’nin adım atmaması halinde Komite’nin ara karar hazırlayabileceği belirtiliyor.

Türkiye’de ise umut hakkı tartışması, MHP lideri Devlet Bahçeli’nin 2024’teki sözleri ve DEM Parti’nin ağırlaştırılmış müebbet cezalarının 25 yıl sonra yeniden değerlendirilmesini öngören yasa teklifleriyle gündeme gelmişti. Ancak Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Mayıs 2025’te yaptığı açıklamada “Böyle bir durum söz konusu değil” diyerek konuyu kapatmıştı. Hukukçular, umut hakkının yalnızca Öcalan’ı değil, benzer durumda olan binlerce mahpusu ilgilendiren temel bir insan hakkı olduğunun altını çiziyor.