İmralı ziyareti bekleniyor

Saruhan Oluç
- Komisyon’daki tüm partilerle Rêber Apo'nun ziyaret edilmesini görüştüklerini belirten DEM Parti'li üyelerden Saruhan Oluç, “Büyük bir karşı duruşla karşılaşmadık. Umut ediyorum ki bu ziyaret gerçekleşir” dedi.
AZİZ ORUÇ /İSTANBUL
DEM Parti Antalya Milletvekili ve Komisyon üyesi Saruhan Oluç, Rêber Apo ile Komisyon görüşmesini, Meclis Bakanı Numan Kurtulmuş ile istişare edeceklerini söyledi.
Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu, dinlemelerin sonuna geliyor. Komisyon’un Rêber Apo ile görüşmesi yönündeki beklenti ise büyük. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, son Grup Toplantısı'nda Komisyon’un İmralı’da Rêber Apo ile görüşmesi gerektiğini; CHP Genel Başkanı Özgür Özel de AKP'nin tavrının görmek istediklerini belirtti. AKP cephesinde ise sessizlik sürüyor. Gazetemize konuşan DEM Parti Antalya Milletvekili ve Komisyon Üyesi Saruhan Oluç, gelecek hafta dinlemelerin sona ereceğini söyledi. Komisyon’da şimdiye kadar çok sayıda sivil toplum kuruluşunun, derneklerin, sendikaların, meslek örgütlerinin, vakıfların, akademisyenlerin, kanaat önderlerinin dinlendiğini hatırlatan Oluç, “Kürt sorunun demokratik ve barışçıl çözümünün nasıl olabileceğine dair değerlendirmeler, öneriler yapıldı. Hem talepler dile getirildi hem de çeşitli öneriler tartışıldı. O açıdan, dinlemelerin bir bütün olarak çok zengin olduğunu söyleyebiliriz. Haftaya STK’lar dinlenecek. MİT Başkanı ve bazı bakanlar da dinlenecek. Dinlemelerin haftaya bitmesini bekliyoruz. Tabii özel bir şey çıkarsa sonraki haftaya da sarkabilir” dedi.
Birçok konuda ortaklaşma
Şimdiye kadar Komisyon’da birçok noktada ortaklaşıldığını ve farklı kesimlerin ortak bir paydada buluştuğunu dile getiren Oluç, “Bu ortaklaşma birbirinden bağımsız kişi ve kurumların sunumlarının ardından açığa çıkan önemli bir gelişmeydi. Konuşmacıların yüzde 90'ı Kürt sorunun demokratik çözümü doğrultusunda atılacak adımlara ilişkin önerilerde bulundular. Kültürel haklar, ana dilde eğitim, siyasi haklar, idari yapı gibi başlıklara dair birçok öneri sunuldu. Bu öneriler kapsamında bir ortaklaşma oldu. Birbirinden bağımsız kişi ve kurumların birçok konuda örtüştüğünü gördük” diye konuştu.
Rapor ay sonunda
Komisyon'un dinlemelerin ardından bir rapor hazırlayacağını hatırlatan Oluç, ay sonuna doğru tamamlanmasının beklendiğini söyledi. Oluç, raporun içeriğine ilişkin şunları söyledi: “Rapor, hem bu dinlemeleri değerlendirecek ve açığa çıkan önerileri kapsayacak hem de Meclis’in Genel Kurulu’na ve İhtisas Komisyonlarına yönelik tavsiye kararları ortaya çıkaracak. Raporda, geçiş sürecinde hangi yasa maddelerinde ne tür değişiklikler yapılması gerekir ona bakılacak.”
Öncelikli beklenen adımlar
Oluç, raporda yer alması gerekenleri ise şöyle sıraladı:
* Silahlarını yakmış militanların sosyal, siyasal, kültürel ve ekonomik hayata nasıl dahil olabileceklerine dair düzenlemeler yapılmalı. Bu konuda herhangi bir yasal düzenleme yapılmadığından silahlarını yakan militanlar, kendi yerlerine geri döndüler. Konuya ilişkin bir yasa olmaması ciddi bir eksikliktir, giderilmeli.
* Demokratik entegrasyon yasaları dediğimiz demokratik bütünleşmeyi sağlayacak çeşitli adımlara ihtiyaç var.
* Cezaevindeki tutsakları, hakkında soruşturma ve kovuşturma olan kişileri, sürgünde olanları da kapsayan konularda yasal düzenlemeler yapılması gerekiyor.
* Terörle Mücadele Kanunu’ndan Türk Ceza Kanunu’na kadar birçok alanda düzenlemelere ihtiyaç var.
* Kayyumlar kaldırılmalı.
* Yerel yönetimlerin güçlendirmesi için düzenlemeye ihtiyaç var.
* İnfaz kanunda bir düzenleme yapılmalı.
Adım adım gerçekleşmeli
Komisyon’un Ekim'de raporunu sunmasının ardından Kasım'da kimi adımların atılmasının beklendiğini belirten Oluç, şöyle devam etti: “Yasal düzenlemelerin yapılmasını önemli buluyoruz. Çünkü bu sürecin devam etmesi ve başarıyla sonuçlanmasının yolu hukuki alandaki düzenlemelerle olur. Adım atılmadığı müddetçe sürecin başarılı bir şekilde sonuçlanması mümkün olmaz. Bütün bu yasal düzenlemelerin bir anda yapılacağını düşünmüyorum. Belli bir sıralamada, adım adım gerçekleşmesi gerekiyor. Yapılması gerekenleri bütün partilere de anlatıyoruz. Ortaklaşarak, önemli adımların atılacağını düşünüyoruz.”
DEM Parti, Komisyon'a taşımadı
Komisyon’un Rêber Apo ile görüşmesinin önemine vurgu yapan Oluç, şunları söyledi: “Bu konu henüz Komisyon gündemine gelmedi. Direkt olarak Komisyon gündemine taşımak içinden çıkılmaz, anlaşılmaz bir tartışmaya yol açabilirdi. Biz de diplomasi sürdürerek bu konunun tartışılmasını, herkes tarafından anlaşılmasını daha önemli bulduk. DEM Parti heyeti olarak Komisyon’daki bütün partilerin yönetimleriyle görüşme yaptık ve Sayın Öcalan ile görüşmenin neden doğru ve gerekli olduğunu anlattık. Bazı partilerde zamanına ve yöntemine ilişkin soru işaretleri vardı, ancak büyük bir karşı duruşla karşılaşmadık. Sayın Öcalan’ın bu konunun demokratik siyaset ve hukuk alanında çözülmesi gerektiğine dair önemli görüş ve önerileri var. Öyle umut ediyorum ki bu ziyaret gerçekleşir. Sayın Öcalan’ı dinleriz; önerilerini, varsa eleştirilerini, görüşlerini alırız.”
Komisyon’un Abdullah Öcalan ile görüşmesi için resmi öneriyi Meclis Başkanı ile de istişare edeceklerini de söyleyen Oluç, “Bu noktadaki kararlılığımız son ana kadar sürecek ve gerekenin yapılmasını sağlayacağız” dedi.
Görüşleri raporda yer almalı
Rêber Apo'nun görüşlerinin de raporda yer alması gerektuğunu vurgulayan Oluç, "Dolayısıyla şu anda bir tarih vermek mümkün değil ama Ekim ayında dinlemelerin sonuna varıldığı zaman Sayın Öcalan'ın da dinlenmesi gerekiyor” diye konuştu.
Süreci bitirmek isteyenler
Türkiye içinde ve dışında bu süreci baltalamaya çalışanların da olduğuna dikkat çeken Oluç, şunları dile getirdi: “Hem asker ve sivil bürokrasi içinde hem de siyaset alanında bu işi sabote etmek isteyenler var. Bunları görüyoruz, duyuyoruz. Her gün kimi televizyonlarda, kanallarda boy gösteriyorlar. Çözüm karşıtı pozisyonlarını çok açık ve net bir şekilde anlatıyorlar. Dolayısıyla sürecin ciddi riskleri olduğunu biliyoruz.”
Ön koşul gösterilmemeli
Sürecin çok uzatılmaması, kararlı ve sağlıklı adımlarla ilerlemesinin büyük önem taşıdığını belirten Oluç, Rojava’ya ilişkin de şunları ifade etti: “Türkiye'de yaşanmakta olan süreçle Suriye'yi birbirine ön koşul gibi koymak doğru bir tutum olmaz. Türkiye’de de Suriye’de de çözümden yanayız. Kürt sorununun bölgesel bir sorun olduğunu ve bölgesel çözümler gerektirdiğini bilerek iki tarafta da pozitif bir sonuca ulaşmak ve demokratik çözümün sağlanması için adımlar atmak büyük önem taşıyor. Zaman kaybetmeden sorunun çözümü için gerekenleri yapmalıyız.
Adımlar çözümü güçlendirecek
Başarılı bir sonuça ulaşalım diye, hep birlikte çok büyük çaba içindeyiz. Kürt sorununun demokratik ve barışlı çözümünü sağlanması elbette ki yalnızca Komisyon’un atacağı adımlara bağlı değil. Ancak bu adımlar çözümün zeminini güçlendirecektir. Daha sonraki aşama ise anayasal çözüm aşamasıdır. Bu aşamaların sağlıklı yürümesi, bu ilk adımların atılmasıyla mümkün olacaktır. Biz bunun için DEM Parti olarak elimizden geleni yapıyoruz ve yapacağız.”











