İnkara-sürgüne meydan okuyan bir festival

Elif KAYA yazdı —

  • 1992 yılında ilk Kürt Kültür Festivali düzenlendi. Yıllardır devam eden festival, ülkeden uzak olan Kürtlerin kendi kültürü ve toplumsallığıyla buluştuğu önemli bir etkinlik oldu. Zamanla biriken deneyimle önemli bir organizasyona dönüşen festivale hemen her Kürt gitmek ister. Birlikte eyleyeceği, sanatsal- kültürel bir ortam olduğu kadar, nasıl yaşamak istediğini deklare edeceği bir politik alandır aynı zamanda.

Festivaller toplumsal yaşamın anlam kazanmasında önemli rol oynayan aktivitelerden biridir. İlk festival ne zaman kutlandı tam olarak bilemezsek de, insanın toplumsallaşma ve anlam gücünü kazanmayla birlikte geliştiğini biliyoruz. Dünyanın pek çok yerinde farklı isimlerle benzer etkinlikler yapılsa da özellikle yerel halklarda bu kültür daha yaygın ve güçlü bir şekilde devam ettirilmektedir. İlk festivaller, insanların çalışma mevsiminin ardından ürettiklerine anlama vermesinin, doğaya şükranlarını sunmasının ve en önemlisi birlikte eğlenmenin etkinlikleri olarak düzenlenmişlerdir. Yani toplumsal bir eylem ve aynı zamanda toplumsal kimliğin bir ifadesi olarak geliştirmişlerdir. Günümüzde her Kürdün yüreğini ayaklandıran baharın gelişinin kutlandığı Newroz, sürünün çiftleşme şenliği Beran Berdan, koyun kırpma şenlikleri, hasat mevsiminin akabinde köylülerin topluca ziyaretgahlara gitmesi bu geleneğin günümüze kadar gelmiş olan biçimlerinden sadece bazıları. Bunlar farklı isimlerle adlandırılmış da olsa hepsi topluluğun, doğaya- üretimlerine birlikte anlam verdiği ve eğlendiği dönemleri ifade etmektedir. Bir anlamda insanın anlam, neşe ve coşku yüzünü ifade eder. Bu nedenle toplumsal gücün açığa çıkarılmasında önemli rol oynarlar.

Kapitalizm ve ulus devlet politikaları, halkların doğayla, tarihle, anlamla, köklerle bağ kurulmasını sağlayan bu etkinlikleri ya itibarsızlaştırıp yasaklayarak yada içeriğini boşaltıp salt bir tüketim etkinliğine dönüştürerek farklılaştırmaya çalıştı. Çünkü anlamla- kültürle bağ kuran insana boyun eğdirmek, basit bir tüketim aracına dönüştürmek mümkün değildi. Kapitalizm Avrupa'da modernizm adına bir kültür mezarlığı oluşturdu. Kutlanan festivaller, karnavallar kilisenin de etkisiyle özünden boşaltılıp, insanların bol bol tükettiği etkinliklere dönüştürüldü. Oysa tarih biraz irdelendiğinde bu etkinlikler doğal toplum döneminden beri kutlanan ve topluluğun yaşamını anlamlandırdığı anları ifade etmektedir.

Bu konuda belirtmek gerekir ki savaşlara, katliamlara rağmen Kürt halkı çok daha iyi bir pozisyondadır. Çünkü burada halen itiraz eden, köklerle güçlü bağ kurmaya çalışan bir dinamik var. Toplum kendi kültürel kimliğine sahip çıkmak için mücadele ediyor, kendi yarattığı tarihsel anlamlara sahip çıkma kararlılığı ortaya koyuyor.

İmha ve inkar politikaları karşısında varlığını savunmaya ve sürdürmeye çalışan Kürt halkı her alanda bunun mücadelesini veriyor. Bedeli ağır olsa da süreklileşen mücadele anlamlı ve özgür bir yaşamın geliştirilmesinde önemli rol oynuyor. Varlığın yasaklanması gibi akıl tutulmasını ifade eden politikalar karşısında başta kadınlar olmak üzere Kürt halkı her yerde kültürel varlığını korumaya, geliştirmeye çabasını gösteriyor.

Bu çabaların ilk örgütlü hali 1982 yılında Avrupa'da Huner-Kom ve Koma Berxwedan’ın oluşturulmasıyla başlandı. Koma Berxwedan Kurdistan’da gelişen direnişin duygusunu, ruhunu, felsefesini ürettikleri müziklerle halka taşıdı. Devrimci sanat ile halk arasında güçlü bir köprü kurdular. Böylece kültür- sanat çalışmaları toplumsal varlığın savunulmasında, korunmasında, devrimci kültür- sanatın gelişmesinde önemli bir alan olmaya başladı.

1992 yılında ilk Kürt Kültür Festivali düzenlendi. Yıllardır devam eden festival, ülkeden uzak olan Kürtlerin kendi kültürü ve toplumsallığıyla buluştuğu önemli bir etkinlik oldu. Zamanla biriken deneyimle önemli bir organizasyona dönüşen festivale hemen her Kürt gitmek ister. Birlikte eyleyeceği, sanatsal- kültürel bir ortam olduğu kadar, nasıl yaşamak istediğini deklare edeceği bir politik alandır aynı zamanda. Son yıllarda farklı ülkelerde, farklı adlarla yapılan pek çok festival olmasına rağmen, gelenekselleşen Kürt Kültür Festivalli bu etkinliklerin tümünün ana eksinini oluşturur.

Bu yıl 31.si Frankfurt’a düzenlenecek olan festivale ilginin ve katılımın yüksek olduğu ifade ediliyor. Kürt halkı ülkesinden uzakta da olsa gittiği yerde örgütlenerek- kültürüne sahip çıkarak içinde yaşam imkanlarını barındıran bir toplumsallık yaratmaya çalışıyor. Bu alana insanlar birlikte eğlenmeye, özlem gidermeye, dostluk ilişkileri kurmaya ve ortak sorunlarını çözmek amacıyla geliyor.  

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.