İnsan ölüme alışamaz, alışmasın zaten

Forum Haberleri —

  • Sinan Dersim’i bir çalışmanın içinde tanıdım. Keskin bir zeka, kararlı duruşu, gelişmiş espiri yeteneği, enerjisi, insana umut ve güven veren gülüşü onun temel özelliğiydi.

ŞAFAK ARABACI*

Ölüme alışmak, yaşama ve insana aykırıdır. Her ölüm yaşamın azalmasıdır aslında. Ama bazı vedaların ağırlığını kelimelerle tarif etmek zordur, hem de ne zor!

Sinan Dersim, Ekim, hava saldırısı, şehit... kelimeler kaçıp kayboluyor gözlerimden. Yan yana koyup bir cümlede birleştiremediğim kelimeler beynimin içinde bir ağıt gibi uğuldamaya başladı.

Gözlerim o tanıdık fotoğrafa kilitli kaldı haberi okuyamadan telefona uzanan elimin ürkekliğine kızgınım. Haber doğru mu dedim "doğru maalesef" dedi telefondaki ses. İnsan hissettiği acıdan da sağır olurmuş; Sinan yoldaşın haberiyle birlikte üçüncü kez deneyimlemiş oldum bu acıdan sağır olma halini.

Ben onu tanıma fırsatını yoğunlaştırılmış ortak bir kampanya çalışmasında yakaladım. Çok kısa sürede karşılıklı güven ve yoldaşlık duygusu farklı kurum ve örgüt temsilcilerinin ortak duygusu olmuştu. Aynı amaç için aynı siperde mücadele yürütmek siper yoldaşlığı duygusunu perçinlemişti. Platform çok sayıda kurumdan oluştuğu için bir yürütme oluşturulmuştu dolayısıyla bazen haftalık bazen haftada iki kez biraraya geliyorduk.

Onu çalışmanın içinde tanıdım. Keskin bir zeka, kararlı duruşu, gelişmiş espiri yeteneği, enerjisi, insana umut ve güven veren gülüşü onun temel özellikleri arasında sayılacak şeylerdi.

Kampanyanın başarısı için çok tartıştık, çok gerildik ama toplantılara ara verildiği zaman gerginliklerde, tartışmada toplantı odasında kalıyordu. Bunun böyle olmasında onun yoldaş yüreğinin payı büyüktü. Seçim barajını aşacağımıza yürekten inananlarımızdandı ve "Şato”nun balkonundan zafer konuşmasını müsade edersek kendisi yapmaya niyetliydi. Kaldığım şehire geldiğinde mümkünse görüşüyorduk. Bulunduğum ülkede istenilen gibi değildi. Çalışma her yerde böyle giderse durum kötü dedim.

7 Haziran’da davul zurnayla kutlama yapacağız merak etme dedi bana, öylede oldu.

Sinan yoldaşın gittiğini öğrendiğimde bu uğursuz olasılıkta geldi aklıma ama zaferle taçlanan mucizevi bir zaman diliminde görüşmek umudunu tercih ettim.

Uzun bir aradan sonra hiç beklemediğim bir anda sıcacık yoldaş selamını aldım. Selamını getirene eğer görsen sen de benden çok selam söyle dedim. Bellimi olur yine beklemediğim bir anda selamı gelir diye düşündüm.

Kökünde ve dalında yaşam ve umut olan, insan soyunun en güzel evlatları zulme karşı kızıl şafaklara kanat çarparak gidiyorlar.

Tepeden tırnağa umut ve cesaretle kuşanmış kadim toprakların çocukları özgürlük olup yağacak elbet. Elbet o gün geldiğinde onlardan özgürlüğün halayında saf tutacak.

Kürt halkı özgürlük mücadelesinde çok büyük bedeller ödedi, ödemeye devam ediyor. Binlerce evladını özgür bir Kürdistan uğruna kaybetti. Binlerce genç gidenlerin yerini doldurmak adına dağların bağrına koştu. Sinan yoldaş da onlardan biri. Bir bahar sabahı acıyla irkildi yüreğim. Yoldaş Sinan’ın ölüm haberi bıçak gibi keskin.

Haylaz bir çocuk gibi gülüşünü asla unutmayacağız.

Şimdi öfkemiz acımızdan daha büyük.

* AvEG-KON eski Eşbaşkanı

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.