İran'da protestolar 20. gününe girdi

• Kürt kadını Jîna Amînî’nin uygun örtünmediği gerekçesiyle İran “Ahlak polisi” tarafından katledilmesiyle başlayan protestolar 20. gününe girdi. ‘Değişim ve Özgürlük’ talebiyle yapılan gösterilerde genç kadınlar ‘Azadî’ diye haykırırken, rejim protestoları bastırmak için acımasızca halka saldırıyor.

İran’da Jîna Amînî’nin katledilmesiyle başlayan protesto gösterileri 20. gününe girdi. İnternetlerin kesik olduğu ve sağlıklı bilgiye ulaşılamayan İran’da, başkent Tahran başta olmak üzere birçok vilayet ve kentte eylemler sürüyor. 

Halk rejime direniyor

Kadınların öncülük yaptığı eylemlerde Tahran’ın Valiasr, Saadatabad, Niavaran gibi ilçeleri başta olmak üzere birçok ilçesinde protesto gösterilerinin yapıldığı öğrenildi. İran’ın Kum, Şiraz, Nurabad, Talesh, Gilan İsfahan Kerec, Meşhed kentleri ile Rojlhilatê Kurdistan’ın Sine, Kirmanşan gibi kentlerinde de eylemlerin sürdüğü kaydedildi.

Tahran’ın Valiasr Ave bölgesinde her gece gençler ve kadınların eylem yaptığı yayınlanan video görüntülerinden öğrenildi. 

‘Azadî’ genç kadınların dilinde

Dijital medyaya düşen görüntülerde gençler ve kadınlar ellerindeki baş örtüleri sallayarak, “Diktatöre ölüm” sloganı attı. Nurabad (Fars) ise protestocular bir meydandaki anıtı ateşe verdi. Gilan vilayetinin Talesh kentinde ise protestocular yolları ateşe verip, rejim güçleriyle çatıştı. İnternet kesintileri nedeni ile birçok kentte yapılan protesto gösterileri hakkın bilgi ise alınamadı. Protestolara yeni nesil liseli genç kadınların katıldığı daha önceki haberlerde verilmişti. Liseli genç kadınlar yaptıları eylemlerde baş örgütlerini çıkararak rejim güçlerine direndi. Sokaklarda yürüyüş yapan genç kadınlar, “Azadî” sloganları attı.

Cezaevleri tıklım tıklım

Olayların başlangıcından bu yana İran İnsan Hakları (IHR) göre 154 kişi hayatını kaybederken, muhalif basın yayına göre şimdiye kadar 400 kişi hayatını kaybetti, 20 bin kişi de tutuklandı. 

Ayrıca tutuklanaların cezaevinde durumlarını iyi olmadığı kaydedildi. Yer yetersizliği nedeniyle yatacak yer ve banyo bulunmadığı belirtildi. 

Nika’yı rejim güçleri katletti

Son dönemde İran rejimine öfkeyi iki katlayan başka bir olay daha meydana geldi. 20 Eylül’de gözaltına alanın 17 yaşındaki Nika Shakarami’nin katledilmesi olayı rejim tarafından örtbas edilmeye çalışıyor. 

NCRI Kadın Komitesi’nin haber sitesinde geçen olaya ilişkin Tahran belediyesi Nika’nın kafasına birden fazla aldığı darp nedeniyle hayatını kaybettiğini açıklarken, devlet televizyonu ise; Nika’nın kendisini bir binadan attığını ve intihar ettiğini iddia etti. Daha sonra rejim güçleri aileyi televizyona çıkarak yalan söylemeye zorladı. İstihbarat ise, aileyi sessiz kalması yönünde tehdit etti. İran halkını öfkelendiren olay 20 Eylül günü yapılan protesto gösterileri sırasında yaşandı. 17 yaşındaki Nika gözaltına alındı, işkence gördü ve daha sonra tecavüze uğrayarak rejim güçleri tarafından katledildi.

Suçlu bulundu: Yabancı basın

Rojhilatê Kurdistan’da da devam eden eylemlerde İran rejimi halka yönelik saldırılarda sınır tanımıyor. Rejim güçlerinin halka saldırısına ilişkin dijital medyaya düşen görüntüler rejimin vahşi ve acımasız yüzünü gösterirken, İran Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan, rejim karşıtı protestolara katılan halkı “kaosçular” olarak niteledi. İRNA’da geçen habere göre, Finlandiya Dışişleri Bakanı Peka Havisto ile görüşen Abdullahiyan, protesto gösterilerine katılanların yabancı televizyon ve kanalların kışkırtmasıyla kamu mallarına zarar verdiğini, ateşli silahlar kullandığını iddia etti. 

Reisi, Şerif Üniversite’si yetkililerini uyardı

İran’ın Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi ise; Tahran Şerif Üniversitesi’nin yetkilileri ile görüştüğü belirtildi. İRNA’nın geçtiği haberde göre Reisi, üniversite yetkililerine; “yetkililerden öğretim görevlileri ve öğrencilere kadar herkes bu ortamın kutsallığını ve saygınlığını korumakla yükümlüdür” dediği kaydedildi. Olayların gelişim seyrini ve halk ayaklanmasını redden, görmezden gelen Reisi, üniversitedeki olayları ABD’ye dayandırdı. Reisi şöyle dedi: “Şerif üniversitelilerinin asla düşmanların ve münafıkların bu üniversitenin şerefine zarar vermesine izin vermeyeceğini ve Şerif’in her zaman şerefli kalacağından eminim.”

HABER MERKEZİ