JİTEM usulü işkence

Kerem İmrak işkence

Kerem İmrak işkence

  • İstanbul’un Beylikdüzü ilçesinde bir yakını ile buluşmaya giden Kerem İmrak, kendisini polis diye tanıtan kişilerce kaçırıldı ve işkence edildi.

ERDOĞAN ALAYUMAT / İSTANBUL

İstanbul’un Beylikdüzü ilçesine bağlı Yakuplu Mahallesi’nde 17 Aralık’ta bir yakını ile buluşmaya giderken, önü beyaz renkli Opel Astra model ve tepesi çakarlı bir araçla kesilen İmrak’ın, kendini polis diye tanıtan kişilerce kimlik kontrolü yapıldı. Hakkında yakalama kararı var denilerek 3 kişi tarafından zorla araca bindirilen İmrak, yaklaşık 4-5 saat boyunca araçta şehrin farklı ormanlık alanlarında dolaştırılarak işkenceye maruz bırakıldı. İmrak, İstanbul’u terk etmemesi durumunda öldürmekle tehdit edildi. Saatlerce süren işkencelerin ardından Başakşehir ilçesine bağlı tenha bir noktada içinde kişisel eşyalarının olduğu çantası da gasp edilerek serbest bırakıldı.

7 yıl tutsak kaldı

Mûş’un Kop (Bulanık) ilçesinden olan 32 yaşındaki Kerem İmrak, 20 yıldır İstanbul’da yaşıyor. Yıllarca tekstil işçiliği yaptığını söyleyen İmrak, şimdilerde tersanede çalışıyor. Yurtsever bir Kürt olduğunu ve bunun için yaşamının 7 yılını hapishanede geçirdiğini paylaşan İmrak, Başakşehir ilçesinde bulunan Fatih Terim Stadı’nın bulunduğu yerin üst tarafındaki ormanlık alana götürüldükten sonra yaşananları şöyle paylaştı: “Kendini amir diye tanıtan kişi sağ tarafıma oturdu sivil giyimli bir başka kişi de sol tarafıma oturdu ve ormanlık alanda dolaştırmaya devam ettiler. Kendini amir diye tanıtan kişi bana ‘Biz senle örgütü konuşacağız’ dedi. Ben de ‘Örgüt derken neyi kastediyorsunuz. Ne için konuşacağız’ dedim. Bunun üzerine ‘Ne kastettiğimizi biliyorsun’ dedi. Ben de ‘Benim bildiğim bir şey yok. Ben kendi halimde bir insanım’ dedim. Verdiğim yanıt üzerine bana ‘Montunu çıkar’ dediler. Ben de montumu çıkarmadım. Daha sonra zorla montumu çıkardılar ve montumla yüzümü kapattılar. Aracı u dönüşü yapıp ormanlık alanda bulunan göl kenarına getirdiler. İlkinde inip etrafı kolaçan ettiler. Burada başka kişiler olabileceğini düşünüp 15 dakika daha aracı sürüp başka bir noktada durdular.”

Ajanlık dayatıldı

Araç durduktan sonra şoför koltuğunda oturan kişinin etrafı gözlemek için araçtan indiğini kaydeden İmrak, şöyle devam etti: “Amir olduğu söylenen kişi ‘Bana anlatmaya başla biz senin ne yaptığını çok iyi biliyoruz. Biz sadece bazı şeyleri senden öğrenmek istiyoruz. Ben dün cezaevine gittim bana her şeyi anlattılar. O yüzden seni bugün aldım. Ya bu deveyi güdeceğiz ya da sen bu diyardan gideceksin, ya da seni yaşatmayacağız’ şeklinde tehditler savurmaya başladı. Ben de ‘Bildiğim bir şey yok. Bir bilgim olsa yardımcı olabilirim ama herhangi bir bilgim yok’ dedim. Daha sonra montumu ön taraftan sıkıp nefessiz bırakacak şekilde kafama ve sol böbrek kısmıma ve kaburgalarıma yumruk atmaya başladılar. Darp ettikten sonra ‘Artık konuş. Konuşursan işin finalinde beraber çalışırız. Sana maaş veririz, her türlü yardımcı oluruz’ şeklinde söylemlerde bulundular. Daha sonra sol tarafımda oturan şahıs baş parmağımı kırmaya çalıştı. Ondan sonra araçtan indi. Kendini amir diye tanıtan kişi de ‘Vallahi parmağını kıracaktı ama ben izin vermedim’ dedi. Ben de ‘Neden bunu yapıyorsunuz’ diye sordum. O da ‘Biz seni biliyoruz. Sen kimden talimat alıyorsun, kime talimat veriyorsun’ sorularını sormaya başladı. Ben de ‘Kimseden talimat almıyorum. Çalışıyorum’ yanıtını verdim. Bunun üzerine ‘Sen tersanede çalışıyorsun. Askeri gemi üreten bir yerdesin. Sen oraya eylem yapmak için girmişsin’ demeye başladı. Ben de ‘Oraya çalışmak için girmişim’ dedim.”

 

 

İşkence devam etti

Daha sonra sol yanında oturan kişinin elinde taşa benzeyen sert bir cisimle tekrar araca bindiğini ve kendisine sert cisimle vurmaya başladığını kaydeden İmrak, “Bacağıma, sırtıma, kaburgalarıma, vurmaya başladı. Bu işkence aralıksız 15 dakika devam etti. Bunu yaparken bana ajanlık dayatmaya devam ettiler. Bir yandan vuruyorlardı bir yandan iş birlikçileri olmam için zorlanıyordum. Ben de ‘Herhangi bir iş birliği yapmayacağım, sizlerden gelecek bir paraya ihtiyacım yok’ diyerek tekliflerini reddettim” şeklinde konuştu.

Cinsel işkenceyi çekmişler

İş birliği ve ajanlık dayatmasını reddettiğini belirten İmrak, şunları söyledi: “Üst kısmımda elbiselerimi zorla çıkardılar ve o şekilde darp etmeye başladılar. Ben tekrar ‘Bunu neden yapıyorsunuz’ diye sorduğumda ‘Biz seni biliyoruz. 5 yıldır peşine 5 tane adam taktık. Ne yaptığını biliyorum. Nereye gittiğini biliyorum. O yüzden fazla zorlama konuş’ yanıtını verdiler. Ben de ‘Konuşacak bir şeyim yok’ dediğimde başımı koltuğun arkasında sıkıştırarak pantolonumu çıkardılar. Şişe diye tahmin ettiğim bir cismi genital bölgeme soktular. Bunun insani olmadığını söylememe rağmen buna devam ettiler. Ben o haldeyken birkaç dakikada o şekilde vurmaya devam ettiler. Daha sonra ‘Biz senin videonu aldık, pornografik yerlere göndereceğiz. Konuşmazsan seni hadım edeceğiz. Seni köpeklere atacağız’ şeklinde tehdit ettiler. Daha sonra tekrar ön koltuğa uzandırıp dirsekleri ile sırtıma bastırarak sert bir cisimle vurmaya devam ettiler. Bu işkence yaklaşık iki buçuk saat devam etti.’’

Ölüm tehdidi

Kendisini kaçırılanların iş birliği teklifini kabul etmediği için ölümle tehdit edilen İmrak, şöyle konuştu: “Ben kendilerine hiçbir şekilde iş birliği yapmayacağımı söyledikten sonra bana ‘O zaman sen buradan gideceksin. Ayın 18’ine kadar sana mühlet veriyorum İstanbul’u terk edeceksin. Seni bir daha İstanbul’da hiçbir şekilde görmeyeceğiz. Eğer İstanbul’da olduğunu görürsek seni öldürürüz. Akraba, bayram ziyaretlerine bile gelmeyeceksin’ denildi. Daha sonra üzerimi giydirip araçla ana caddeye bıraktılar. Telefonumu ve cüzdanımı verdiler ama kişisel eşyalarımın bulunduğu çantamı bana geri vermediler. Beni araçta indirdiklerinde yüz üstü yere yatırdılar. Bu şekilde yüze kadar saymamı istediler. Ben birkaç dakika böyle kaldıktan sonra başımı kaldırdım ve telefonla teyzemi aradım, onun evine gittim, o gece orada kaldım. Ertesi sabah avukatlarımla darp raporu aldım ve suç duyurusunda bulundum.”

 

 

ÖHD suç duyurusunda bulundu

Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) de Kerem İmrak’ın  kaçırılarak işkence edilmesine ilişkin İstanbul Şubesi’nde basın toplantısı düzenledi. ÖHD’den Tahir Demirci, “Müvekkilimiz kolluk kuvvetleri tarafından kaçırılarak işkenceye maruz bırakılmış, ölümle tehdit edilmiştir” diyerek, cezasızlığın bir devlet politikası olduğuna işaret etti. Demirci, “İşkence suçunda zaman aşımı yoktur! Sokak ortasında işkence ve kötü muamelede bulunan kolluk görevlilerinin derhal görevden alınarak, haklarında soruşturma başlatılması gerekmektedir. Müvekkilimize karşı işlenen bu saldırı ve işkencenin takipçisi olacağız” dedi.

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.