JİTEM’de devlet görüldü

  • Avukat Erdal Kuzu, “yargılamalar sonucunda cezalandırılacak olanın devlet olacağı görüldüğü için” JİTEM dosyalarının kapatıldığını belirtti.

 

Kürtlerin özgürlük mücadelesini bastırmak amacıyla 1990’lı yıllarda kurulan JİTEM isimli yapının devlet için işlediği cinayetler, gözaltında kaybetmeler, köy yakmalar ve yargısız infazlara dair yıllar sonra açılan davalar birbiri ardına kapatılıyor. Bugüne kadar Kızılağaç Davası, Derik JİTEM Davası, Bespin (Görümlü) Davası, Kızıltepe JİTEM Davası, Lice Davası, Vartinis Davası, Cizre JİTEM Davası ve Kulp JİTEM Davası kapatılan davalar oldu. Midyat JİTEM Davası ise soruşturma aşamasını geçmezken, yargılama yapılmaya devam edilen tek dosya Adıyaman 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen Dargeçit JİTEM Davası. 

JİTEM davalarının birçoğunda mağdurların avukatlığını yapan avukat Erdal Kuzu, MA’ya değerlendirmelerde bulundu. JİTEM dosyalarının açılma sürecine dikkat çeken Kuzu, davaların açılma sürecinin tamamen toplumsal mücadelenin bir sonucu gerçekleştiğini ifade etti. Kuzu, “90’lı yıllarda çok ciddi hak ihlallerinin, yaşam hakkı ihlallerinin yaşandığı bir süreç vardı ve bu bir şekilde kendisini bir yerde ifade edecekti, bir şekilde gerçek ortaya çıkacaktı. Dolayısıyla davaların açılmasını zorunlu kılan burada verilen mücadeleydi. Ailelerin mücadelesi, sivil toplum örgütlerinin mücadelesiydi. Toplumsal mücadele sonucu bu davaların açılması zorunlu hale geldi. O dönem yaşanan açılım süreçleri bu davaların daha kolay açılmasının önünü açtı. Süreç savcıların daha rahat hareket etmesini sağladı. Bu anlamda konjonktürel bir tarafı var” diye konuştu.

Bu bir savaş aygıtıydı

JİTEM’in devletten bağımsız, devletin bilgisi dışında oluşturulan bir yapı olmadığının altını çizen Kuzu, JİTEM’in devletin 90’lı yıllarda kendisi açısından ortaya çıkarmış olduğu yasa dışı bir mücadele yöntemi olduğunu söyledi. Av. Kuzu, JİTEM’in bizzat devlet tarafından kurulup yönetildiğini ve devletin resmi personelinin tamamının bu yapı ile ilişkili olduğunu kaydetti. “Bu bir savaş aygıtıydı” diyen Kuzu, JİTEM’in devlet tarafından kurulduğunun resmi belgelerle de ortaya çıktığını hatırlattı.

Dosyalar anlaşmayla kapatıldı

 Yıllar sonra açılan davaların konjonktür değişikliğiyle kapatıldığını ifade eden Kuzu, şöyle devam etti: “İktidarın ulusalcı olarak adlandırılan ya da JİTEM ile bağlantısı olan kişilerle anlaşması sonucu mudur? Bunun böyle olduğu çok açık olarak ortaya çıkıyor. Davaların sonlandırma sürecine baktığımızda mahkemelerin yargılama yapmaktan kaçındıkları, bu davaların kapatılması yönünde bir tutum ortaya koydukları, hem takip ettiğimiz davalarda hem de diğer dava dosyalarında çok açık olarak ortaya çıktı. Muhtemelen bunun bir anlaşma sonucu olduğu da ortaya çıkıyor. Bunun böyle olduğuna ben kendim inanıyorum. Bu kişilerin devletle, bu kişilerin hükümetle temasları dikkate alındığında bunun bir anlaşma sonucu olduğu da görülmektedir.”

Devlet kendini cezalandırmadı

 JİTEM dosyalarında yapılan yargılamalar sonucunda cezalandırılacak olanın devlet olarak görüldüğü için devletin bunu istemediğini dile getiren Kuzu, yargılananların ‘Biz devlet için yaptık’ savunmasının da bunun kanıtı olduğunu kaydetti. Davaların sonlandırılmasının “devlet kararı” olduğunu söyleyen Kuzu, JİTEM’in devletin kuruluşundan itibaren var olan bir mantık olduğunu, 90’lı yıllarda olduğu gibi öncesinde de benzer yöntemlerin kullanıldığını belirtti.

Av. Kuzu, “Gerçeklerle yüzleşmenin bu devletin iradesinde olmadığını gösteriyor. Gerçek ile yüzleşme ancak hukuk devleti ile mümkündür. Bu dosyaların kapatılması devlet mekanizması ile alakalı” dedi.  MARDİN

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.