Jiyan'a devletli linç

Jiyan Tosun

Jiyan Tosun

  • İstiklal Caddesi'ndeki patlamanın ardından hedef gösterilen avukat Jiyan Tosun, suç duyurusunda bulundu. Jiyan Tosun, kişisel bilgilerinin resmi kurumlarca üçüncü şahıslarla paylaşıldığını söyledi. İHD Eşbaşkanı Eren Keskin ise yaşananları "devlet operasyonu" olarak nitelendirdi. 

Patlamanın hemen ardından Türk ırkçısı Ümit Özdağ'ın Zafer Partisi'nden olan ve öz kızını istismar ve seks kasetli şantajlarla gündeme gelen Adem Taşkaya tarafından hedef gösterilen avukat Jiyan Tosun, suç duyurusunda bulundu. Patlama sırasında müvekkiliyle Küçükçekmece Karakolu’nda bulunan Tosun’un yanına giden polis, “hakkında şikayet olduğu” gerekçesiyle ifadesine başvurdu. İfadesi alınan Tosun daha sonra serbest bırakıldı. 

Hedef gösterildiği için tehditler alan, avukat Jiyan Tosun, bu gelişmeler karşısında önceki gece adliyeye giderek, "can güvenliğim yok" diyerek sabaha kadar adliyede bekledi. Sabah saatlerinde ise Tosun, savcılığa suç duyurusunda bulundu. 

İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi, Eşbaşkan Eren Keskin ve hedef gösterilen üyeleri Av. Jiyan Tosun’un katılımıyla dün dernek binasında açıklama yaptı. Toplantı salonuna, “İnsan hakları savunucularını hedef göstermekten vazgeçin” yazılı pankart asıldı. Halkların Demokratik Partisi (HDP) Milletvekili Musa Piroğlu, Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) İstanbul Temsilcisi Ümit Efe, Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) İstanbul Şubesi Eş Başkanı Gürkan İstekli, DİSK Basın-İş Genel Başkanı Faruk Eren, Halkevleri Genel Başkan Yardımcısı Zeynep Çelik ve çok sayıda kişi katıldı. 

Tehditler geliyor

İHD İstanbul Şube Başkanı Gülseren Yoleri, seçimin yaklaşmasıyla birlikte kaygılarının artığını belirtti. Taşkaya’nın Tosun’u hedef göstermesine dikkat çeken Yoleri, hedef göstermeler ardından Tosun ve Keskin’e yönelik tehditler geldiğini aktardı. Yoleri, “Doğruları söylemekten vazgeçmiyoruz. Bu ülkede barış ve huzurun tesis olmasını istiyoruz. Haklının yanında durmaya devam edeceğiz. Hak savunucularını yalnız bırakmayacağız. Manipülasyona da izin vermeyeceğiz" diye konuştu.  

Gar Katliamı'ndan kurtuldu 

Hedef gösterilen Jiyan Tosun ise 10 Ekim Gar Katliamı'na işaret ederek, o sırada orada olduğunu ve onlarca arkadaşının yaşamını yitirdiğini ve hala travmasını yaşadığını dile getirdi. Patlamanın yaşandığı sırada Taksim’de olmadığını aktaran Tosun, iki Suriyeli müvekkili ile birlikte Küçükçekmece’de bulunan bir çay bahçesinde oturduğu sırada telefonun çaldığını ve telefonla arayan kişilerin patlamadan söz ettiğini belirtti. Tosun, “Beni arayanlara büroya uğramadığımı ve iyi olduğumu söyledim. Bu konuşmaları duyan biri hakkımda ihbarda bulunmuş. Müvekkillerime hukuki destek sunmak için gittiğim karakolda bu durumu öğrendim” dedi. 

Resmi kurumlar devrede

Akşam saatlerinde hedef gösterildiğini Eren Keskin’den öğrendiğini dile getiren Tosun, hemen ardından ise sosyal medya mecralarından aynı anda tehdit mesajları ve aramalar almaya başladığını kaydetti. Avukat Tosun, "Şu olay beni dehşete düşürdü: Aile bireylerimin telefonları dağıtıldı. 16 yaşındaki yeğenimin telefonunu bularak, ‘bombacısınız öleceksiniz’ şeklinde tehdit etmişler. Bu bilgiler ancak resmi kurumlardan alınabilir. Bütün kişisel bilgilerim alındı. Yengem ve birçok akrabam arandı. Aynı şekilde Eren Keskin de tehdit edildi. Savcı ile yaptığım görüşmede savcı, ‘polis karakoluna git’ diyor. Ben de bu durumu zaten karakolda yaşadığımı dile getirdim. Savcı şikayetimi almadı. Bir avukatın şikayeti alınmadı. Dün akşamdan beri inanılmaz olarak bir şiddette maruz kaldık. Bombalı bir saldırıda yaralı ve sağ olarak kurtuldum. Bunları onlar da biliyor. Ancak hedef göstermek ve karalamak onların bildiği en iyi şeydir” şeklinde konuştu. 

Baro Başkanı oralı olmadı

Tosun, hedef göstermelerin ardından İstanbul Barosu Başkanı Filiz Saraç’ı aradığını paylaşarak, kendisine yardımcı olmadığını ve sahiplenmediğini söyledi. Tosun, bu durumu "utanç verici" olarak nitelendirdi. 

Emniyet bilgileri dağıttı

Daha sonra söz alan Tosun’un avukatı Jiyan Kaya, gittikleri Küçükçekmece Adliyesi'nde savcının başvurularını almadığını paylaştı. Tosun’un bilgilerinin polis tarafından sosyal medya hesaplarından dağıtıldığını dile getiren Kaya, “Taşkaya da zaten bilgiyi Emniyet'in kullandığı telegram hesaplarından aldığını doğruladı. Bu durumu Emniyet mensuplarının başlattığını düşünüyoruz” diye konuştu. Polis tarafından ifadelerinin alınmaya çalışıldığını dile getiren Kaya, Süleyman Soylu’nun şüphelinin yakalandığını paylaşması ardından savcının başvurularını aldığını kaydetti. Kaya, “Dün akşam saat 04.00’te ifademizi verdik. Sabah tekrardan gittik ve koruma talebinde bulunduk. Ancak işlemlerin hala yapılmadığını gördük. Savcıyı göreve çağırıyoruz. Tosun’un başına bir şey gelirse emniyet ve ifademizi almayan savcı sorumludur” diye konuştu. Kaya, ayrıca müvekkili Tosun’un can güvenliğinin tehlikede olduğu ve bu durumun ortadan kalkması için valiliğin açıklama yapması gerektiğini ifade etti. 

Bu, bir devlet operasyonu

İHD Eşbaşkanı Eren Keskin de dünden beri yaşananları 90’lı dönemlerde yaşananlara benzetti. Tosun ve Kaya ile birlikte aynı büroda çalıştıklarını aktaran Keskin, "Adem Taşkaya adlı kişi kızını istismardan ve birçok yüz kızartıcı suç ile ilişkilendirilmiş biridir” dedi. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ve Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ’ın kamuoyuna yansıyan “tartışmalarına” da değinen Keskin, birçok kişinin sosyal medya paylaşımlarından dolayı tutuklandığını, ancak Özdağ’a herhangi bir şey olmadığını belirtti. Keskin, şunları söyledi: "Devlet içinde bir güce sahipler. Yoksa böyle bir yalanı bu kadar özgürce yayamazlar. Bizler zaten insan hakları alanında mağdur edilmiş insanlarız. Dün akşamdan beri yüzlerce açık numaradan tehdit alıyoruz. Kendi numaralarından arıyorlar. Bu nasıl bir devlet? Nerede devlet? Devlet sadece bize karşı var? İstanbul Valiliğini görev çağırıyoruz. Vali ve Soylu derhal haberlerin yalan olduğuna dair açıklama yapmalılar. O çok demokrasiden yana olan 6’lı masaya çağrı yapıyorum; açıklama yapmalılar. Bu bir devlet operasyonudur. Tosun’un bütün kimlik bilgileri defalarca bana gönderildi. Bu kimlik bilgilerini nereden almış olabilirler? Olası bir durumdan Adalet Bakanlığı sorumludur. Can güvenliğimizi sağlamak zorundalar.” 

Taşkaya’nın hedef göstermesinin bir şiddet çağrısı olduğunu dile getiren Keskin, tutuklanmasını talep etti. İSTANBUL

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.