• ‘Kadın düşmanlığı’ yasası iptal
• Parlamentolar da güvenli değil
• Muradî’nin tedavisi engelleniyor

‘Kadın düşmanlığı’ yasası iptal

İskoç hükümeti, kadın düşmanlığını (misojini) suç sayacak yasayı 2026 Holyrood seçimlerinden önce çıkarmayacağını duyurdu. Uzun süredir taahhüt edilen ve kadınlar ile kız çocuklarına yönelik korumaları artırmayı amaçlayan yasa, zaman kısıtlamaları ve Birleşik Krallık Yüksek Mahkemesi’nin “kadın” tanımıyla ilgili yakın tarihli kararı nedeniyle ertelendi. Hükümet, bunun yerine mevcut nefret suçu yasasını cinsiyet temelli korumalar içerecek şekilde değiştirmeyi planladığını açıkladı. İskoçya’da misojiniyi suç sayacak bir yasa, kadınlara yönelik taciz, şiddet ve ayrımcılığı daha etkili bir şekilde ele almayı hedefliyordu. Hükümet, 2026’ya kadar olan sıkışık parlamento takvimi nedeniyle yeni bir yasa tasarısı hazırlamak yerine, varolan yasada kısmi değişiklik yapmayı tercih etti. Feminist gruplar, bağımsız bir misojini yasasının daha güçlü etki yaratacağını savunarak karara tepki gösterdi. 

 

* * * 

Parlamentolar da güvenli değil

 

Parlamentolar Arası Birlik (IPU) ve cinsiyet eşitliği üzerine çalışan program uzmanı Brigitte Filion tarafından yayımlanan bir rapor, Asya-Pasifik bölgesindeki parlamentolarda kadın milletvekilleri ve çalışanlarına yönelik cinsiyetçilik, taciz ve şiddetin yaygınlığını ortaya koydu.  Avustralya, Hindistan, Laos, Moğolistan gibi 33 ülkeden 150 kadınla yapılan görüşmelere dayanan raporda, milletvekillerinin yüzde 76’sı ve çalışanların yüzde 63’ü psikolojik cinsiyet temelli şiddete maruz kaldığını, yüzde 60’ı çevrimiçi nefret söylemi ve istismarla hedef alındığını bildirdi. Dört kadından biri cinsel şiddet yaşadığını, tacizin yarısından fazlasının ise parlamento binalarında erkek milletvekilleri tarafından gerçekleştirildiğini belirtti. 25 Mart 2025’te yayımlanan rapor, bu istismarın kadınları siyasette susturmayı ve görünmez kılmayı amaçladığını, demokrasiye zarar verdiğini vurguluyor. Genç kadınlar ve azınlıklar daha yüksek oranda şiddete maruz kalırken, bölgedeki 37 ülkeden yalnızca 16’sında iş yerinde tacize karşı yasa bulunuyor. IPU Genel Sekreteri Martin Chungong, parlamentoların güvenli alanlar olması gerektiğini belirtirken, Filion, mevcut politikaların yetersiz olduğunu ve siyasetteki kadınlara yönelik şiddete özel yasalar gerektiğini vurguladı. 

 

* * *

Muradî’nin tedavisi engelleniyor

İdam cezası verilen ve Tahran’da Evin Cezaevi’nde tutuklu bulunan Werîşe Muradî bel ve boyun fıtığı hastalığına rağmen tıbbi tedaviden mahrum bırakılıyor. Hengaw İnsan Hakları Örgütü’ne göre doktorların 5 ay önce acil ameliyat gerektiğini kesin bir şekilde belirtmesine rağmen, Evin Cezaevi yetkilileri Werîşe Muradî'yi hastaneye sevk etmeyi reddetti. Daha öncesinde de girdiği 20 günlük açlık grevi nedeniyle de yaşadığı sindirim problemleri cezaevi tarafından tedavi ettirilmeyen Werîşe Muradî, insan hakları örgütlerinin baskısı sonucu hastaneye sevk edilmişti.