Kadınlar üzerinden yeni rejim kurgusu

Kadın Haberleri —

Özgül Kapdan

Özgül Kapdan

  • AKP-MHP iktidarı kadınlar üzerinden kendine özgü yeni bir toplum kurguluyor. EŞİK Gönüllüsü Özgül Kapdan, Meclis’te çocuk istismarcıları ve kadın katillerinin affedileceği yasaya karşı yeterli tepkinin geliştirilmediğini belirterek, “Yer yerinden oynamalıydı” dedi.

Erdoğan rejimi seçimlerinde ardından kadın düşmanı politikalarına kaldığı yerden devam etti. Yeniden Refah Partisi ve HÜDA-PAR’ı da yanına alarak, en son adli suçları işeyen faillere ödül sayılacak yasayı Meclis’ten geçirdi.

Eşitlik için Kadın Platformu (EŞİK) Gönüllüsü Özgül Kapdan, kadınları yönelik suç işleyen failleri de kapsayan ‘af’ düzenlemesine ilişkin Jinnews’e değerlendirmelerde bulundu.

AKP’nin kendine özgün toplum hayalini kadınlar üzerine kurguladığını ve bunun 2008’de 4+4+4 eğitim sistemine geçişle başladığını belirten Kapdan, “Toplumsal cinsiyet eşitliğine karşı bir hareket olarak ele almak gerekiyordu. Çok yaygın biçimde böyle ele alınmadı, ses çıkaran oldu fakat meselenin laik eğitim boyutu çok fazla konuşturulmadı. Hatta ‘komplo teorisi’ gibi nitelendirenler de olmuştu. Sonrasında birçok gelişme oldu; ‘kadın erkek eşitliğine inanmıyorum, fıtrata aykırı, kreş eken huzur evi biçer’ gibi Dolmabahçe’de 2010’da bu cümleler kullanıldı. Toplumun da dikkatinin en net şekilde yönlendirildiği ilk açıklama diyebiliriz ve 2010’dan beri arka arkaya bugünlerin habercisi olan pek çok şey yaşandı” dedi.

‘Kadın hareketi yalnız bırakıldı’

Kadın hareketinin tüm bu gelişmeleri gündeminde tuttuğunu her zeminde dile getirmeye çalıştığını kaydeden Kapdan, şöyle devam etti: “Bu konuda kadın hareketi yalnız bırakıldı. İstanbul Sözleşmesi’nin iptaline kadar niyetin ne olduğuna dair tam bir algılama olmadı. 2020 Temmuz’unda İstanbul Sözleşmesi’nin feshedilebileceği konuşulduğunda ‘yok canım olmaz, bu kadar da değil’ yorumları yapılmıştı. Ama görüldü ki tam da istenilen buydu, gündem yaratma yorumuyla bu konu önemsizleştirildi ve hala aynı yorum yapılıyor. ‘Ekonomik çöküş konuşulmasın diye anayasa ortaya atıldı’ gibi açıklamalar duyuyoruz.”

‘Yer yerinden oynamalıydı’

EŞİK’in anayasa tartışmasında partileri görüşmelere katılmaması için ikna etmekte çok ciddi bir mücadele verdiğini söyleyen Kapdan, gerçekte iktidarın ne yapmak istediğinin her defasında anlatılmaya çalışıldığını kaydetti.

Değerlendirmesinin devamında Yeniden Refah Partisi ve HÜDA-PAR’ın söylemlerinin AKP’den bağımsız olmadığını, bunun ciddiye alınmamasının kaygı verici olduğunu ifade eden Kapdan,”2016’da çocuk istismarcıları affedilmek istendiğinde yer yerinden oynadı. 200’e yakın örgüt bildiri dağıttı, gösteriler yapıldı. Keza Nisan 2020’de tekrar gündeme getirdiklerinde yine 350-400 kadın ve LGBT örgütü, artı 150 karma yapı buluştu ve TCK 103 değişikliğine karşı çıkmıştı. Daha sonra İstanbul Sözleşmesi sürece eklendi ve madem ki saldırılar nefes aldırmadan arka arkaya geliyor genel bir isim altında EŞİK platformu olarak devam edelim demiştik. Şimdi çok yeni, 3 yıllık bir süreçten bahsediyorum bugün Meclis’ten çocuk istismarcılarının, kadın katillerinin affedilecek olmasına gereken tepkiyi göremedik. Yer yerinden oynamalıydı” dedi.

Adalete ulaşma mekanizmaları yok

Torba yasanın meclisten geçmesiyle adli suçların kol gezdiği bir ortamın yaratıldığını söyleyen Kapdan, iktidarın tam bir kaos ortamı yaratmak istediğini ve bundan en çok kadınları, kız çocukları ve LGBTI+’ların zarar gördüğünü belirtti.

“6284 her sorgulandığında potansiyel fail cesaret buluyordu” diyen Kapdan, uzaklaştırma kararlarının 2 aya indirilmesi talebiyle kadınların adalete ulaşma mekanizmalarının da yok edilmeye çalışıldığını söyledi.

‘Toplumu bilgilendireceğiz’

Özgül Kapdan, yeni dönemde iktidarın kadın politikalarına karşı planlamalarını şöyle anlattı: “Kadınların sırtına basılarak yaratılmak istenilen rejim değişikliğini toplumun çoğu hissediyor, biliyor görüyor. Buna karşı birkaç şey düşündük; Özellikle Meclis’te demokrat olabilecek erkek vekiller de dahil kadın vekillerle bu konuları konuşmak ve hazırlanan tuzaklar konusunda uyarmak için çalışacağız. Meclis’te anayasa için 360’ı bulma olasılıkları var. Bana göre Meclis meşru değil, meşru bir seçim değil. Bu koşullarda anayasa yapılmayacağını, anayasaya uymayanların anayasa yapamayacağını daha öncede belirttik. Hiçbir maddeye dokunma çünkü dokununca ne yapacağını biliyoruz. Bu tutumu kararlılıkla sürdürüp bunu anlatmaya çalışacağız. Bir yandan da bütün toplumu olabileceklerle ilgili bilgilendirmeye ve beslemeye çalışacağız. Esasen ihtiyaç olan bu, bugüne ait bir mesele değil, bu bir plan ve büyük bir planın parçası; ilk kurban edilecekler kadınlar ve kız çocukları ki zaten ediliyorlar. Elbette ki ekonomik kriz önemli ama bir bütün toplum ne olup bittiğine bakmalı. Bu alarm sisini yaratmaya çalışacağız. Umuyorum başarabiliriz. Saldırıları daha da artacak bundan eminiz.” ANKARA

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.