Kampta ve tepelerde çatışanlar

Dosya Haberleri —

.

.

  • Sözde dünyayı titreten savaş tekniği karşısında sadece genç bir gerilla. Mevzilere vardıktan sonra kahraman askerlerin halini görmüş, bu savaşı şimdiden kazandıklarının farkına varmıştı. Çağın en gelişkin tekniği Apocu fedai ruh ile karşı karşıya gelmiş, sınava tabi tutuluyordu.

TUFAN DERSİM
Helikopterlerden inip toprağa ayak basmaya çalışan askerler Komutan Şoreş’in mermilerine ve bombalarına hedef olmuş, ilk elden birçok komutanlarını ve operasyonun koordinesi olan Albay Necmi Arman’ı kaybetmişlerdi. Neyse ki uçaklar imdat çığlıklarına yetişmiş ve askerleri korumak için sağı solu vurmaya başlamıştı. Gerillanın olabileceğini düşündükleri her vadi, her kayalık, her ağaç bombalanmış adeta arazisinin şekli değiştirilerek askerlere yol açılıyordu.

Gerilla kampı içinde hazırlıklar yapılıyordu. Boşalan raxtlar dolduruluyor, fazladan bombalar palaskaya takılıyor, yeleğin ceplerine konuyordu. Yoğun uçak vuruşları ile kampın bazı kapıları çökmüş, derin çukurlar açılmıştı. Kamp içinde düşmana vurulan ilk darbenin mutluluğu yaşanıyor, yaşanan mutluluk yüz hatlarına, yapılan konuşmalara yansıyordu. Komutan Şoreş yoldaşları için büyük bir inanç ve güven kaynağıydı. Birçok yaşanmışlığı olan, sayılamayacak kadar çok defa feleğin çemberinden geçen, kemale ermiş bir gerilla komutanıydı. Ağzından çıkan her kelime, söylediği her söz direniş kokan ve zafere kilitlenmiş kelimelerdi. Yanındaki yoldaşlarına baktığında en ufak bir tereddüt görmüyor, tam tersine gözlerine yansımış zafer bakışlarını, çelikleşmiş iradeyi okuyabiliyordu. 


Komutan Şoreş hava saldırılarının durması ile sızmalı bir şekilde tünelden ilerleyerek kapıya kadar geldi ve etrafını dinlemeye koyuldu. Gelen motor sesleri üzerine biraz daha ilerleyerek kapının yanından keşfini yapmaya başladı. Hava saldırıları eşliğinde ilerleyen askerler kendilerini kampa yakın bir yere konumlandırmış, ellerindeki motorlarla kamp çevresinde mevzi yapabilmek için ağaçları köklerinden kesiyordu. Bir süre daha keşfini yaptıktan sonra içeriye dönecekken daha uzaklardan mermi ve bomba sesleri gelmiş, çatışma ve eylem olduğunu anlamıştı. Kendilerine çok yakın olmasa da belli bir mesafede küçük bir gerilla birimi bulunuyordu. Gelen seslerin bu gerilla biriminin eylem yaptığının kanıtıydı. Hemen içeri girerek yoldaşlarını etrafına topladı ve askerlerin durumunu, gelen sesleri aktardıktan sonra eylem planlamasını yoldaşlarıyla paylaştı. Harekete hazır vaziyette bekleyen yoldaşları, eylem düzenlemesiyle beraber Komutan Şoreş’in ‘SERKEFTİN’ demesiyle harekete geçti.

“Katolardaki kamplarında düşmanları etraflarını tutmuş, kuşatma altına alınmışlardı. Düşman kuşatmasını yarmak için havanın kapanmasını, yağışın başlamasını gerekiyordu. Bunun için sürekli radyo üzerinden hava durumunu takip ediyor, harekete hazır bir şekilde dışarıya çıkmayı bekliyorlardı. Hava durumu sürekli havanın açık ve yağışsız olduğunu söylüyor fakat sabah gizli bir şekilde kapıya yaklaştıklarında gece boyunca Katolara kar yağdığını anlıyorlardı. Bu duruma bir türlü anlam veremeseler de düşmanın bilinçli bir oyunu olduğunu tahmin ediyorlardı. Gerillanın yağışlı havada kuşatmayı yarıp kurtulacağını bildiklerinden yalan hava tahminleri yaymış olabilirlerdi.
Kamplarına girmeye cesaret edemeyen düşman yine ahlak dışı yöntemlere başvurmaya başlamıştı. Gerilla ile göğüs göğüse çarpışamayan askerler kimyasal gazları devreye koymuş, Komutan Şoreş ve yoldaşlarını bu şekilde imha etmeyi amaçlıyordu. Kimyasal gazlar içeri atıldığı zaman kızaran yağa su döküldüğünde çıkan sese benzer bir ses çıkarıyordu. Kamplarının içinde akan su sayesinde kendilerini koruyabilmiş ve kimyasal gazların etkisi azalmıştı. Atılan gazların etkisiyle 15 güne yakın bir süre boyunca yedikleri hiçbir yemekten ve içtikleri hiçbir çaydan tat alamamışlardı. Şkeftin duvarlarına sinen gaz nedeniyle her duvara temas ettiklerinde nefesleri kesiliyor, kendilerinden geçiyorlardı. Böyle zorlu bir zamanda bile moralleri düşmüyor, gülmeyi eksik etmiyorlardı. Demledikleri çaya şeker atıp yudumlayan yoldaşlarından birisi bir anda arkadaşlarına dönerek “çaya kim tuz attı heval” demesiyle hepsi birden en başta şaşırmış ve sonradan hep birlikte kahkahalara boğulmuştu. Sonradan atılan gazların etkisiyle böyle olduğunu anlamış, tekrardan güzelce kahkaha atmaya başlamışlardı.
Düşmanları vahşette sınır tanımıyor, her yolu deniyordu. Bazen kamplarının kapısına gelen askerler ve korucular şkeftin kapısından içeriye büyük kayaları yuvarlayarak sonuç alacaklarını düşünüyor ve ara ara zehirli gazları atmaya devam ediyordu. Düşmanları dışarıda, onlar içeride beklemekteydi. Gerilla korkusundan kampa giremeyen düşmanları yığınak yapmaya devam ediyordu. Kato’nun zozanlarında yol yapmaya başlamış, işgal harekâtını büyütüp, her yanı askerlerle doldurmuştu. 
Sürekli dışarıya çıkıp, düşmanı vurarak ablukayı kırma planları yapıyorlardı. Çok defa kapalı havada hazırlanmış, kapıya kadar gelmişlerdi fakat bir anda havanın açmasıyla geri dönmüşlerdi. Bazen de açık havada kendilerini denemiş ve dışarı çıkmışlardı. Düşmanın sayı üstünlüğü ve manevra yapacak boş alan olmamasından kaynaklı çatışma eşliğinde geri dönmüşlerdi.” 

Şkefte yakın bir yere mevzilenen askerler gerilladan bir hamle beklememekte, bombardıman yüzünden dışarı bile çıkamayacaklarını düşünseler de bir anda kampın kapısından koşa koşa çıkan gerillaları görünce şaşırmış, neye uğradıklarını anlayamamışlardı. Gerillanın saldırısı bir anda olmuş, yapılan taramaların yanı sıra bombalar patlamaya başlamıştı bile. Komutan Şoreş arkadaşlarını uyarmış, Siha’lar nedeniyle kimsenin sabit kalmaması, sürekli hareketli olması gerektiğini söylemişti. İçlerinde işgalciye duyulan kin ve öfkeyle hücuma kalkan gerilla, ani bir hamle ile askerlerle iç içe girmiş hedefini yok etmeye başlamıştı. Komutan Şoreş öfkesinin verdiği güç, tecrübesinin verdiği soğukkanlılık ile bir yandan yoldaşlarını koordine ediyor, diğer yandan eylem esnasında bile onları korumaya çalışırken, öte yandan düşman mevzilerini bombalarıyla döverek silahından çıkan mermiler ile son noktayı koyuyordu. Gerilla eylemi ile şok olan askerler kaçmaya çalışırken, daha yüksekte konumlanan ve aşağıdaki askerlerin savunmasını yapan başka bir grup asker ise işlevsiz kalmış, gerillanın hareketinden ve askerlerle iç içe olmasından kaynaklı izlemekle yetinmişti. Sadece Komutan Şoreş öncülüğündeki gerillaların sloganlarına karışan askerlerin çığlıklarını duyabiliyor, patlayan bomba ve mermiler ile düşen askerleri izleyebiliyorlardı. Havada uçuşan Siha’lar sayesinde komuta merkezindeki devlet yetkilileri ve komutanlar gerillanın eylemini anı anına izliyor, askerlerinin düştüğü duruma lanetler okuyor, çaresizce elleri kolları bağlı şekilde yeni hamleleri için gerilla eyleminin bitmesini ve geri çekilmesini bekliyorlardı. Komutan Şoreş Beytüşşebap öncülüğünde savaşan Cudi Serhat, Bawer Elke, Erdal Rojhilat, Argeş Roni ve Avareş Wan isimli gerillalar tarihi bir destan yazmıştı. Operasyona gelen düşman güçlerine karşı tüm imkânsızlıklara rağmen devrimci bir operasyon yapmışlardı. Gerilla bir şahin edasıyla yıldırım hızında düşmanın üzerine gitmiş ve vuruşuyla hedefi darmadağın etmişti. Gerillanın pençesinden kaçıp kurtulabilenler kaçmış, buna fırsat bulamayan askerler tasfiye edilmişti. Komutan Şoreş yanındaki yoldaşlarıyla beraber düşmanın hava saldırılarından etkilenmeden kamplarına ulaşmaya çalışıyordu. Kamplarına ulaşmak için acele ediyordu çünkü güvenliğini üstlendikleri kampta savaş esirleri bulunuyordu. Farklı zaman ve mekânlarda gerilla tarafından esir alınan düşman asker ve polisleri bu kampta tutuluyordu. Her ne kadar düşman güçleri olsalar da esir alınmışlardı ve canları pahasına onlara zarar gelmemesi için savaşıp direniyorlardı.
Kamp ve çevresinde bunlar yaşanırken, Siyane’nin diğer alanlarında da büyük bir direniş gelişiyordu. Alanın farklı birkaç tepesine indirmeler yapan askerlere karşı direniş büyüyerek devam ediyordu. Esir kampı çevresinde darbe yiyen işgalciler alana yayılmaya çalışırken ikinci bir şok ile karşılaşmışlardı. Gerilla Rojhat Musyan öncülüğünde Xeyri Çewlik, Delil Kobanê, Xabur Derik ve Reber Kobanê isimli gerillalar büyük bir fedailik ve cesaret örneği göstererek korkusuzca düşmanın üzerine yürümüş, darbe üzerine darbe vurmuşlardı.

Gerilla Rojhat Musyan, düşmanın tüm hava saldırılarına rağmen tepede konumlanan düşman birliğine ulaşabilmiş ve düşman birliğini tarumar ederek tepeyi düşman birliğinden temizlemeyi başarmıştı. Gerilla Rojhat daha önce hiçbir savaş pratiği görmemiş, askerlerle karşılaşmamıştı. Karşısındaki seçkin düşman birliklerine karşı, yeni ve genç bir gerilla vardı. Düşman mevzilerine ulaşabilmek için alanı metre metre hesaplamış; hızlı, aynı zamanda dikkatli bir biçimde Siha ve uçakların altında korkusuz bir biçimde askerlere ulaşmayı başarmıştı. Sözde dünyayı titreten savaş tekniği karşısında sadece genç bir gerilla. Mevzilere vardıktan sonra kahraman askerlerin halini görmüş, bu savaşı şimdiden kazandıklarının farkına varmıştı. Çağın en gelişkin tekniği Apocu fedai ruh ile karşı karşıya gelmiş, sınava tabi tutuluyordu. Gerilla Rojhat’ın fedai ruhu, ısrarı, korkusuzluğu galip gelmiş, bütün hesapları yerle bir edip insan iradesinin ve gücünün her şeyden üstün olduğunu göstermişti. Tepeyi temizleyip, kimin kazanacağını gösterdikten sonra aynı ustalıkla onlarca Siha ve uçağın altından yerine ulaşmayı başarmıştı. İnsan iradesinin, gerillanın yenilmezliğinin adı olmuş, birkaç demir yığını ile gerillayı yeneceğine inananlara en iyi cevabı vermişti gerilla Rojhat.
 Her fırsatta propagandası yapılan özel birlikler gerillanın avucuna düşmüş, yoğun hava saldırıları ile korunmaya çalışılırken adeta gerilladan korunmak için oradan oraya kaçmak zorunda kalıyordu. Çok güvenilen hava üstünlüğü ve teknik donanımları boşa çıkmış, işlevsiz kalmıştı. Profesyonel hareket tarzı ve kamuflaj ile İHA’lar, SİHA’lar ve Savaş uçakları birer motor parçasına dönmüştü. Gerilla, onlarca savaş timi ile alanın her yanına dağılmış, hareket halindeydi. İşgale gelen askerler gerilla tarafından ablukaya alınmış, çaresiz kalmışlardı. İşgalcilerin komuta merkezindeki kaygıları gittikçe büyüyor, içinden çıkılmaz bir hal alıyordu. 

Devam edecek, yarın; Ceng meydanına 15’lerin damgası

 

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.