Karayılan: KDP izah etmeli

PKK Yürütme Komitesi Üyesi Murat Karayılan

PKK Yürütme Komitesi Üyesi Murat Karayılan

  •  KDP ile Türk devleti arasında nasıl bir anlaşma yapıldığını bilmediklerini belirterek, "Lojistik, istihbarat, çembere alma, yol kapatma ve her konuda bu kadar yardım, katkı sunmak ne anlama geliyor?" diye soran PKK Yürütme Komitesi Üyesi Murat Karayılan, bunun izah edilmesi gerektiğini söyledi.

 

PKK Yürütme Komitesi Üyesi Murat Karayılan, KDP'nin Kürt halkına karşı düşmanlık yapan Türk rejimi yerine, Kürt halkıyla yürümesini umduklarını belirterek, şunların altını çizdi: "Sorunlarının tümünü diyalogla çözebiliriz. Bir sorun da yok, eğer varsa diyalogla çözülmeli. Rojava'da ENKS ve Özerk Yönetim’in bir araya gelmesi için Amerika’nın arabulucu olması ayıp değil midir?" 

PKK Yürütme Komitesi Üyesi Murat Karayılan, hem savaştaki son durumu hem de KDP'nin tavrını anlatarak, önemli mesajlar verdi. Karayılan'ın ANF'de yayınlanan söyleşisinde bazı bölümler özetle şöyle:

Kürtlerin tarihinde ilktir

5 ay bir haftadır Zap, Metîna, Avaşîn’de sürekli ve geniş kapsamlı bir savaş yaşanmakta. Kürdistan tarihinde ve mücadele tarihimizde bu yeni bir durumdur. İlk defa 5 aydan daha fazla bir zamanda aynı mevzide Türk işgaline karşı duruluyor, direniş gelişiyor ve Türk devleti durduruldu. Bu sıradan bir durum değildir. Dediğim gibi halkımızın tarihinde, mücadele tarihimizde yeni bir durumdur. 

Türk devleti, içten ve dıştan aldığı desteğe; çağın tüm modern silahlarını kullanmasına; uluslararası yasalara göre yasak ve dar alanlarda etkili olan özel yapımlı kimyasal silahlar, taktik nükleer, termobarik, fosfor kullanmasına rağmen istediği sonuca ulaşamadı. Şu an çok kapsamlı bir savaş yürütülüyor. Başta Girê Amediyê, Girê Hakkarî, Girê FM, Girê Cudî, Şikefta Brîndara, Karker, Werxelê ve şu anda en şiddetli haliyle Çemço, Sîda ve tüm bu silsilede gece gündüz devam ediyor. Bir tarafta sayısı fazla ve çağın tüm teknolojisi elinde olan bir güç, diğer tarafta ise inançlı, cesaretli, uzman, araziye hâkim, taktik bilime sahip olan bir güç var. Biz, insanın iradeleşmesini geliştiriyoruz. 

Geliştirilen taktiksel yeni yöntemlerin hepsi düşmanı şaşırttı. Belki düşman da bu kadar derin, zengin taktik ve hakimiyetin koordineli bir şekilde birlikte yürütüleceğini ummuyordu. Önemli bir savaş performansı, büyük bir fedai ruh ve fedakârlıkla sergileniyor. 

Ezilenlere yeni model

Geliştirdiğimiz yeni yol ve yöntemler, özellikle büyük ordulara ve çağın silahlarına karşı teknik imkanları olmayanların, özgür topraklarını ve kendilerini savunabilmeleri için örnek olacak. Bilindiği gibi önceleri tarihte kaleler vardı. Halklar büyük ordulara karşı kendilerini kalelerle savunuyordu. Kürdistan Özgürlük Gerillası şimdi yeraltı kaleleri yaptı ve yeryüzünde ise uzman tim tarzını geliştirdi. Yeryüzünde her ağacı düşmana karşı mevzi yaptı; yeraltını da öyle. Mesela Türk devleti eskisi gibi ordusuyla arazide rahat hareket edemiyor. Eğer bir tepeden diğerine bir kilometrelik mesafe gitmesi gerekiyorsa karadan gidemiyor, çünkü birçok engelle karşı karşıya kalacağını biliyor. Bu yüzden gitmek istediği yere öncelikle uçaklarla, roketlerle ardından Kobra helikopterlerle bombalıyor, ardın Skorsky helikopteriyle indirme yapmaya çalışıyor. Türk ordusu, bize karşı havadan ve yasaklı silahlarla savaşıyor. Bugün alanlarda çağın tekniği ile gelişmiş insanın iradesi savaşıyor. Bu, büyük bir örnektir. 

Eğer Türk ordusu 5 ay bir haftadır Zap, Avaşîn ve Metîna’da durdurulmasaydı kim bilir şimdi nerelere kadar gitmişti. Burada tıkanmış durumda. Evlatlarının, çağın Egîd'i gibi savaşmaları, Kürdistan halkı için sevinç ve moral kaynağıdır. 

Yol, kalıcı işgal içindir

Türk devleti nereye gelirse oraya masraftan kaçınmayarak yol yapıyor. Bu da orada kalıcı olacağını gösteriyor. Sistemini inşa ediyor. 2015’ten beri yapmaya çalıştıkları şey, 30 kilometre derinlikte Efrîn’den Xakurkê-Sideka’ya ulaşmak. Hedefleri Misak-ı Milli’dir. Biraz politik yaklaşıp güvenlikleri için tampon bölge inşa etmek istediklerini söylüyorlar. Asıl amaçları, Misak-ı Milli sınırlarını işgal etmek. Kürdistan’ın üç parçasında kontrolünü sağlamak. Hem ajanlığı geliştirmek hem de ekonomik, siyasi, askeri ve birçok yönden kontrolü ele geçirerek Misak-ı Milli sınırlarında egemenliğini sağlamak istiyor.

KDP, Türkiye'yi seçti

KDP'nin buradaki rolüne gerçekten anlam vermiyoruz. Böyle olmaması gerekirdi. Kendim de 2015 ve 2016'da KDP ile yapılan iki görüşmede hazırdım. Türkiye'nin yeni konseptin, tüm Kürt halkı için tehlikesini anlattık. Aramızdaki sorunlar basit; Rojava’da, Şengal’de, nerede aramızda sorun varsa ortak bir şekilde oluşturulan heyetlerimiz oturup tartışabilir, dedik. Ben kendim iki kez görüştüm, ardından artık heyetin toplanması gerekirdi ama randevu verilmediği söylendi. O zaman anladık ki; KDP, Türkiye ile de görüşme yapıyor, bizimle değil de Türkiye ile hareket etmekten yana karar vermişler. Bu durumun kaç yıldır derinleşmesini istemiyoruz; tartışma ve görüşme zemini çabası içerisindeyiz, geliştiriyoruz. Bazen oldu da ama gittikçe derinleştirdiler ve bu süreçlere kadar ulaştı.

Bu konularda birkaç şey söylemek istiyorum; 

*  Birincisi KDP yetkilileri bilmeli ki; Türk devleti, hem Osmanlı hem de Cumhuriyet döneminde iş birliği yapan Kürtleri de tasfiye etmiş. 

*  Eğer PKK olmazsa Türk devleti hiçbir Kürt’ü ciddiye almaz. Bu bir hakikattir. Başûr’la böyle ilişki kurmazdı. Devlet, gerillayı bitirirse tüm Kürdistan’ı soykırımdan geçirir. 

*  Türk devleti kendi sınırları içerisindeki Kürtleri inkâr ettiği sürece dışarıdaki Kürtlerle dost olmaz. Biz çözüm bulmak istiyoruz ama KDP’nin Türk devletine sunduğu katkı, Bakur için çözümün önünü de kapatıyor. 

*  Herkes bilmeli ki; PKK bitirilemez. PKK ideolojik bir harekettir. Bu ideoloji milyonlara yayılmış durumda. PKK toplumdur, milyonlarca insandır. 

* Sorunlarının tümünü diyalogla çözebiliriz. Bir sorun da yok, eğer varsa diyalogla çözülmeli. Rojava'da ENKS ve Özerk Yönetim’in bir araya gelmesi için Amerika’nın arabulucu olması ayıp değil midir? 

KDP'nin izah etmesi lazım

KDP ile Türk devleti arasında nasıl bir anlaşma yapıldığını bilmiyoruz. Bunun izahı yoktur. Buyursunlar izahını yapsınlar. Lojistik, istihbarat, çembere alma, yol kapatma ve her konuda bu kadar yardım, katkı sunmak ne anlama geliyor? Biz, bu kadarını da beklemiyorduk. Onlar izah etmeli. Bu durumdan ne kadar erken vazgeçerlerse onlar için iyi olur. Kürt halkına karşı düşmanlık yapan Türk rejimi yerine, Kürt halkı ile yürümeli. Bunu umuyoruz. Zaman varken bu yoldan dönülmeli. Bu yol, yol değil. 

Türk askerlerine yol yapıyor

Amediyê'nin yolları biraz yamaç, orada üç mevzimiz var. Düşman bu mevzilerimizi alamayacağını anlayınca KDP'yi de bu çekme taktiğini devreye koydu. Türk devleti, Kürtler arasında bir savaş çıkarma planını uyguluyor. Bundan dolayı biz çok hassas, sorumlu ve sabırlı yaklaşıyoruz fakat KDP hiç hassas yaklaşmıyor. Biz yıllardır oradayız. Daha önce açıklamamızda da söyledim; oradaki Türk askerleri ya çekip gidecekler ya da ölecekler. Başka yolu yok. Biz bir strateji yürütüyoruz; düşmanı yenilgiye uğratmak istiyoruz. Bunu Türk generalleri de çok iyi bildikleri için KDP'yi devreye sokuyor. İnsan biraz vicdanlı, biraz onurlu olur. Gelip yol yapıyorsun. Köye yol yapılmıyor, dağa, tepeye, Türk askerlerinin olduğu yere yapılıyor.

Balisan için yanıtları yok

Balisan'da yaşananlara ilişkin de yeni bir gelişme henüz yok. KDP'nin bu olayda parmağı yoksa, Türk devleti arkadaşlarımızın yerini tespit edip saldırmışsa o zaman yaralı arkadaşlarımızı bize teslim edin, onlardan da dinleyelim ne olduğunu. Olay açığa çıksın. Yaralı arkadaşlarımız tedavi edip bize verseydiler teşekkür ederdik. Normali budur, Kürt örgütleri arasında böyle bir ilişki olmalı ama şu ana kadar bir gelişme yaşanmadı. Bu olayın aydınlanması için yaralı arkadaşlarımızı görmemiz lazım. Arkadaşlarımız, bir yerden başka bir yere gidiyorlardı. Şu an hem bu olay, hem de geçen sene iki grubumuz tuzağa düşürüldü, akıbetlerini bilmiyoruz. Buradan son kez söylüyorum; üç grubumuzdan da şehit olan arkadaşlarımızın cenazelerini, yaralı, tutuklu olan arkadaşlarımızı sağlam teslim etsinler bize. Bu en makul taleptir. Bu talebi karşılamalarını bekliyoruz.

Üstümüze bu kadar gelmeyin

Herkes bilsin ki; ulusal birlik çıkarlarını esas alıyoruz. Kürtler arasında bir çatışmadan bahsetmek istemiyoruz, karargah olarak böyle bir emir de vermek istemiyoruz ama bizim de üstümüze bu kadar gelmeyin. Böyle olmaz. Her şeyin bir usulü var. Biz fedai bir hareketiz. NATO'nun en güçlü 2. ordusunu 5 aydır Avaşîn'de durduruyorsak bu bizim gücümüzü gösteriyor. Kimse yanlış hesaplar yapmasın. Sorumlu yaklaşıyoruz. Bu yaşananları Kürt halkına havale ediyoruz. Bir şikayetimiz varsa halkımıza söylüyoruz. Bu, ulusal bir meseledir. Halkımızın da ihmalkar yaklaşmaması lazım. Bu mesele daha da derinleşecektir. Zaten dolaylı bir savaş var, durum kritik. Böyle konuşmaktan hoşnut değiliz ama halkımız ve dostlarımız da bilsinler ki; böyle kritik bir durum yaşanıyor. Tarihi bir dönemdeyiz ve bu dönemde Kürt halkının ihtiyacı olan şey ulusal birliktir. Bu yüzden herkes üzerine düşen görevi yerine getirmelidir. 

Sözümüze bağlıyız

Gerilla olarak üzerimize düşen görevi yerine getirdiğimize inanıyorum. Her gün canımızı veriyoruz. Bu halka verdiğimiz bir söz var ve sözümüze bağlıyız. İşgale karşı sonuna kadar direnmek istiyoruz. Rêber Apo ve zindandaki arkadaşlarımız direniyor. Siyasetçiler de direniyor. Bu, ulusal bir direniştir. Kürt halkının iradesini savunuyoruz. Halkımızın da üzerine düşeni yapması; alanlara çıkması, örgütlenmesi, sessiz kalmaması lazım.

Kimin elinde ne geliyorsa

Özellikle önümüzdeki üç ay, gerilla savaşı için çok önemli. Düşman da biz de sonuç almak istiyoruz. Varlık ve yokluk savaşı dememiz boşuna değil. Gerçek budur. Bu yüzden kimin elinden ne geliyorsa yapmalıdır. Kendimize inanıyoruz, bugüne kadar uyguladığımız yol ve yöntemleri devam ettirirsek başarılı oluruz. 5 aydır devam eden direniş, zaferi kaçınılmaz kılıyor. Tabii ki hiçbir şey hazır bir şekilde elimize geçmiyor. Bunun için çabalamamız lazım. Bu süreçte daha fazla çaba göstermeli.  HABER MERKEZİ

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.