Karayılan: Ulusal stratejimiz olmalı

❏

  • Murat Karayılan: ”Kürt tarafları olarak içimizdeki sorunları mutlaka çözmeliyiz. Biz Kürtler aynı gemideyiz. Hepimiz birbirimize bağlıyız. Biz bir ulusuz o yüzden stratejimizin olması lazım."

PKK Yürütme Komitesi Üyesi Murat Karayılan, ”Kürt tarafları olarak içimizdeki sorunları mutlaka çözmeliyiz. Biz Kürtler aynı gemideyiz. Hepimiz birbirimize bağlıyız. Biz bir ulusuz o yüzden stratejimizin olması lazım. Biz düşmanın siyasetini boşa çıkarmak, Kürt halkının çıkarlarını gerçekleştirmek istiyoruz” dedi.

PKK Yürütme Komitesi Üyesi Murat Karayılan, Stêrk TV’deki söyleşisinde Güney Kürdistan, ulusal birliğini gerekliliğini ve Zinî Wertê’deki durum ile ilgili önemli açıklamalar yaptı. Karayılan’ın konuşmasının ilgili bölümleri kısaca şöyle:

Kürtler için tehlike büyük

Şimdi bölgenin yeniden dizayn edilmesinde bizim de yer almamız, statü sahibi olmamız lazım. Bu yüzden en azından ortak ulus stratejisi çerçevesinde birlik olalım. Ortak bir stratejimiz olmalıdır. Eğer olmazsa bu sefer de yersiz, yurtsuz kalırız, üstelik yok etme siyaseti amacına ulaşır. Kürt halkının geleceği için önemli bir süreç yaşıyoruz.

Türk devletinin şu an yürüttüğü siyaset Kürt halkının geleceği için tehlikelidir, çünkü Kürtleri yok etme üzerinden kendini daha da büyütmek isteyen bir zihniyete sahip. PKK’yi tehlikeli görüyor ama KDP’yi, YNK’yi görmüyor demek, doğru değil. Bu sadece bir taktik.

Güney Kürdistan, doğru okumuyor

Bu hakikate karşı Güney Kürdistan siyaseti Türk devletinin işgalci zihniyetini doğru okumuyor. Yanlış bir yaklaşım var. Bu yüzden stratejik yaklaşmak lazım ama özellikle önce KDP daha sonra YNK hala taktik siyaseti yürütüyor. Şüphesiz taktiksel yaklaşımlar da oluyor ama şu an herkes stratejik oynuyor. Herkes zeminin genişletmek ve güçlenmek istiyor.

Şu an Güney Kürdistan’da yürütülen siyaset değişmezse sadece bir parça değil, bütün Kürt halkı için de beraberinde bir tehlike oluşturur. Bu duruma karşı tedbir almamız lazım. Mesela KDP’li yetkililer PKK, hatta YNK biraz zayıflarsa benim yerim genişler diye düşünüyorlarsa çok yanılırlar. PKK aradan çıkarsa zaten sıra onlara gelecektir. Bu konularda yalan söylemiyoruz. Hakiki olmayan bir şey üzerinde de değerlendirme yapmıyoruz.

Dört yıl önce onlara anlattım

Türk devletinin stratejik ittifakına baktığımız zaman, yani AKP, MHP, Vatan Partisi ve Ergenekon ittifakına baktığımızda, durum daha net anlaşılıyor. PKK olduğu kadar Güney’in statüsü de hedeftedir. Bölgede emperyal bir devlet olmak istiyorlar. Güney hükümeti bu durumu nasıl görmüyor anlayamıyorum. Güney halkımıza soruyorum; biz anlam veremiyoruz bu siyasete.

Bundan dört yıl önce Güney Kürdistanlı yetkililer ile görüşme imkanım oldu ve bunları kendileriyle de paylaştım. Ben o zaman da samimiydim, şimdi de samimiyim. Biz samimiyiz, ulusal birliğin oluşmasını istiyoruz.

Zînî Wertê tüm ulusu ilgilendiriyor

Zînî Wertê’deki olay, sadece KDP ve PKK arasında yaşanan bir mesele değil. Aynı zamanda KDP ve YNK arasında bir meseledir de. Hemen hemen bütün ulusu ilgilendiren bir olay. KDP neden çekilmemekte bu kadar ısrar ediyor, anlamış değiliz. Eğer arkasında bir plan yoksa bu kadar ısrar edilmemelidir. Hem Zînî Wertê hem de Mexmûr’a yönelik yaklaşımlarını anlamakta zorlanıyorum. Mexmûr’da bir toplum var. Oraya büyük emekler harcamış insanlar var. Bu topluma karşı siyaset yürütülür mü? Hayır. Doğru bir siyaset değil ve bu siyasetle bir yere varamazlar. Umut ediyoruz ki bazı konulardaki bu ısrar ve inat değişir. Doğrusu çekilmeleri gerekiyor. Eğer çekilirlerse bir yumuşama olur.

Mesele sadece Zînî Wertê değil

Bütün mesele Zînî Wertê değil. Mesela üç arkadaşımız orada şehit düştü. 150 metreden bu yana KDP güçleri var. Aynı şekilde 150 metre bu tarafta da YNK var. Türk güçleri ortadan gelip arkadaşları vurmuşlar. Arkadaşların oraya gitmesi doğru mu, değil mi ayrı konulardır, onları oraya gönderen komutanı ilgilendirir. Henüz bu konuya ilişkin bize bir bilgi verilmedi. Yani nasıl oldu da bu arkadaşlar hedef haline geldi, henüz izahı yapılmadı. Mesela ben o bölgede pêşmerge komutanı olsaydım ve oradakiler düşmanım da olsaydı kimsenin gelip kapımın önünde onları vurmalarına izin vermezdim. Askeri bir onur var, komutanlık var. Oradaki komutanlar kusura bakmasınlar ama orada bir pêşmerge komutanın onuru korunamamıştır. Düşman gelip yanlarında birilerini katlediyor, onlar da izliyor. Bu çok kötü bir manzara. Diyelim ki Türk devleti gelip vurdu durduramadık ama Güney’in genelinde hükümet Türk ajanlarının önünü almıyor. MİT, Güney’de çok rahat geziyor ve ajanları çok rahat hareket ediyor.

Kürtleri çatıştırmak istiyor

Türk devleti bu şekilde aramızda kuşku olsun istiyor. Bu saldırılarla aramızda şüphe yaratmak ve fitne sokmak istiyor. Çünkü Türk devleti son 5 yıldır bize karşı bütün gücünü kullanmasına rağmen başarılı olamadı. Gücümüz hala yerinde, halkımız devrim çizgisinde, bu seçimlerde de belli oluyor. Sadece tek bir şey kalmış Kürtler arasında bir savaş çıkarırsam başarılı olurum, diyor Türk devleti. Çünkü zaten Kürtler bir millet değil, aşirettir diyor. Bu durumu bütün devletlere böyle kabul ettirip Kürtlerin statü sahibi olmasını engellemeye çalışacaklar.

Sorunları mutlaka çözmeliyiz

Kürt tarafları olarak içimizdeki sorunları mutlaka çözmeliyiz. Türkiye, Kürtler arasında bir savaş çıksın ki hepsinden kurtulayım, diyor. Biz Kürtler aynı gemideyiz. Hepimiz birbirimize bağlıyız. Biz bir ulusuz o yüzden stratejimizin olması lazım. Biz düşmanın siyasetini boşa çıkarmak, Kürt halkının çıkarlarını gerçekleştirmek istiyoruz. Hep birlikte bunu yapalım. O yüzden çözüm için bize düşen bütün çabayı göstereceğiz ama her şey bizimle bitmiyor.

BEHDİNAN

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.