Karlıova’nın ‘şebekeci’ belediye başkanı, bakan Soylu’nun dostu

Dosya Haberleri —

VEYSI BINGOL

VEYSI BINGOL

  • Türkiye’den Almanya’ya gri pasaportlu insan kaçakçılığı, AKP’li belediyeler üzerinden yapılıyor. Bunlardan biri, Karlıova Belediyesi. Başkan Veysi Bingöl, rant yoksa ilçeye uğramıyor bile! İstanbul’da ikamet ediyor, ayda bir Karlıova’ya geliyor. İçişleri Bakanı Soylu’nun da yakın dostu. 

DENİZ BABİR

 

Malatya’nın Yeşilyurt Belediyesi’nin “Çevreye Duyarlı Bireyler Yetiştirme Projesi” kisvesi altında Almanya’ya gönderdiği 45 kişiden 43’ünün geri dönmemesine dair yayımlanan haberler, AKP’li belediyeler ve Türk devlet kurumları üzerinden gerçekleştirilen büyük insan kaçakçılığını ortaya çıkardı.

Türkiye’yi bir yandan hem siyasal tutumu hem de ekonomik politikalarıyla yaşanması zor hale getiren siyasi iktidar, diğer yandan ise bunu bile paraya tahvil ediyor; memleketi terk etmek isteyenlerin şebekeciliğini de kendisi üstleniyor, kişi başı 6 bin Euro ile 20 bin Euro arasında değişen “fiyatlarla” gri pasaport dağıtıyor.

 

Hepsi AKP’li belediyeler

Yeşilyurt Belediyesi’nin ardından aynı şebekeciliğin Van’ın Tuşba, Bursa’nın Yıldırım, Tokat’ın Erbaa, Bingöl’ün Karlıova ve Elazığ’ın Arıcak belediyeleri üzerinden de gerçekleştirildiği ortaya çıkmıştı. Bu belediyelerin hepsi AKP’li. Kaçırılan kişilerin Almanya’daki en önemli durakları ise Hamburg, Köln, Hannover, Bremen, Frankfurt ve Oldenburg kentleri.

Basına her gün yansıyan haberlere rağmen bugüne kadar ne Türk devletinden ne de Alman makamlarından ciddi bir açıklama geldi. Bugüne kadar ortaya çıkan bilgiler, devlet kurumları eliyle ve oldukça büyük bir organizasyonla gerçekleştirilen bu “gri ve yeşil pasaportlu insan kaçakçılığının” İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ya kadar ulaşan bir ilişkiler ağına dayanabileceğini ortaya koyuyor. Ortaya dökülen bilgiler, bu organizasyonun bir yanında rant, diğer yanında ise siyasal hesapların olabileceğine işaret ediyor.

Bu “proje” ile Almanya’ya gelenlerle görüşmeler yaptık; fakat bunların birçoğu, basına konuştukları takdirde Almanya’da kalma koşullarının zorlaşacağını ve iltica süreçlerinin riske gireceğini düşünüyor. Bu nedenle topladığımız bilgileri anonimleştirerek alt alta diziyoruz.

 

İki kişi geri dönüyor

Türkiye’den devlet kurumları üzerinden ve gri ya da yeşil pasaportla gelen gruplardaki iki kişi hariç herkes, Almanya’da kalıyor. Her turda iki kişi Türkiye’ye geri dönüyor: Bunların görevi, tercümanlık ve pasaportların toplanıp Türkiye’ye yeniden götürülmesi.

 

Şebekenin başı Ersin Kilit

Konu ile ilgili görüştüğümüz Bingöl Belediye Meclisi Üyesi ve HDP Grubu Sözcüsü Aydın Bürçün, insan kaçakçılığının farklı paravan şirketler üzerinden gerçekleştiği bilgisini verdi. “Mega Kilit” isimli şirketin sahibi Ersin Kilit’in “kilit rol” oynadığı bu kaçakçılık ağı, belediye meclislerinin de onayından geçen bir süreçle organize ediliyor; dolayısıyla tüm belgeler, resmi ve yasal olarak düzenleniyor. Bu ağa belediye başkanları da dahil. Bingöllü Ersin Kilit, bu gezilerin sözde “sponsorluğunu” üstleniyor ve “masrafları karşılıyor”.

 

Kaymakam ve Vali onayı

Bingöl’ün Karlıova Belediyesi’nin dahil olduğu insan kaçakçılığı, Malatya’nın Yeşilyurt Belediyesi’yle ilgili gelişmelerin ardından durduruldu. Bingöllü Ersin Kilit, üç ay önce Karlıova’ya gitmiş, belediye başkanı ile görüşmüş ve “belediye personellerini” Almanya’da karşılamak istediğini söylemişti. Bu görüşme ardından belediye başkanı konuyu meclis gündemine taşımış, proje mecliste kabul edilmiş, gerekli evraklar hazırlanmıştı. Evraklar, daha sonra Kaymakamlık’a gitti, oradan onaylandı; Valilik’e gitti, oradan da onay aldı fakat Nüfus Müdürlüğü’nün pasaport bölümünde takılı kaldı. Nüfus Müdürlüğü, grubun çok kalabalık olması nedeniyle başvuruyu bekletiyordu. Bu sırada hangi kurumlarda, kimlere ne kadar para verildi? Buna dair bir bilgi bulunmuyor. Bilinen tek şey, “projeye” bütün açıklarına rağmen onay veren herkesin çok büyük ihtimalle insan kaçakçılığına dahil olduğu.

Bürçün, Karlıova Belediyesi’nden ilgili projenin meclisten geçtiği oturuma dair tutanakları istediğini ama bunların kendisine verilmediğini belirtti ve “Bu nedenle net sayıyı bilemiyorum ama işlemlerin Yeşilyurt Belediyesi vakasının patlaması sonrası durdurulduğunu biliyorum” dedi.

 

Paravan derneğe üyelik

Bu organizasyon ile Almanya’ya gideceklerin isimlerini Ersin Kilit belirleyip belediyeye veriyor. Kilit, Hamburg Belediyesi ile de ilişkileri olduğunu söylüyor ve her şeyi kendisinin organize edeceği garantisini veriyor. Şebekeye 6 bin ile 20 bin Euro arasında değişen bedeli ödeyip bu listelere alınanlar, kurulan paravan bir derneğe üye yapılıyor.

 

‘Vali yalnız AKP’lilerle çalışmamıza izin veriyor’

Bingöl’ün Karlıova ilçesi belediye meclisinin ismini vermek istemeyen bir üyesi ise Ersin Kilit’i şahsen tanıyor. Proje için meclis kararının belediye başkanının da katılımıyla alındığını anlatan üye, “projeye” kaç kişinin dahil olduğunu bilmediğini söylüyor. Ersin Kilit’le bir görüşme yaptığını da belirten üye, şöyle devam etti: “Ersin’e, ‘Neden sadece AKP belediyeleri ile temastasın’ diye sordum ve bana, ‘Vali sadece AKP belediyeleri ile çalışmamıza izin veriyor’ dedi. Ersin bana, ‘Sizi biz Almanya’ya götüreceğiz, masrafları da biz karşılayacağız, birkaç gün gezersiniz’ dedi. Proje meclise geldiğinde de hepimiz bu sözler üzerine onay verdik. ‘Hannover Belediyesi’nden davet geldi, gidip birkaç gün gezeceğiz’ denildi. Bu bize cazip geldi ve hemen hemen herkes de projeyi onayladı. Ersin’e, ‘Bu işleri nasıl hallediyorsunuz’ diye de sordum, ‘Orasına sen karışma, biz hallediyoruz, sıkıntı yok’ dedi. Karlıova’dan gidecek olanların dosyasında hem Vali’nin hem de Çevre ve Şehircilik Bakanı’nın onayı var.”

Nüfus Müdürlüğü’nde bekletilen başvurular içinden yalnız belediye personellerinin başvurularının reddedildiğini aktaran meclis üyesi, başvurunun Karlıova Nüfus Müdürlüğü’ne değil Bingöl Nüfus Müdürlüğü’ne yapılmış olmasının da ilginç olduğunu belirtti.

 

Başkan, Soylu’nun dostu; Karlıova’da kalmıyor bile

Karlıova’nın AKP’li belediye başkanı Veysi Bingöl’ün Karlıova’da değil İstanbul’un Bahçelievler ilçesinde ikamet ettiğini de belirten meclis üyesi, başkanın Karlıova’ya ayda bir kere geldiğini ve İstanbul’a geri döndüğünü söyledi. Bir belediye başkanının ilçesinde kalmamasının da bir skandal olarak basında yer alması gerektiğini vurgulayan meclis üyesi, başkanın buna cesaret edebilmesinin nedenini ise şu sözlerle açıklıyor: “Bunu İçişleri Bakanlığı’na bile kimse şikayet edemiyor, çünkü risklidir. İnsanlar, ‘İşimizden oluruz’ diye korkuyor; çünkü belediye başkanı, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’yu bir ara Karlıova’da misafir etti. Karlıova’da kime sorsanız, bu işin içinde Vali’nin de, İçişleri Bakanı Soylu’nun da olduğunu söyler. İnsanlar korkuyor, çünkü büyük bir rant söz konusu.”

 

Her turda 40 kişi

Bu insan kaçakçılığı organizasyonuyla Almanya’nın Hamburg kentine ulaşan F.B. ise geçtiğimiz yılın Haziran ayında Almanya’nın Hannover ve Bremen kentlerine iki ayrı otobüsle çok sayıda kişinin getirildiğini söyledi ve bu kişilerden gri pasaport karşılığında kişi başı 6 bin Euro para alındığı bilgisini verdi. F.B., her turda aşağı yukarı 40 kişinin bu yolla Almanya’ya getirildiğini söyledi.

 

‘Ailemden iki kişi, kişi başı 6 bin Euro’

Bu yolla Almanya’ya gelerek Bremen’de yaşamaya başlayan ve ismini vermek istemeyen bir başka kişi ise ailesinden iki kişiyi belediyeler üzerinden Almanya’ya getirdiklerini belirtti. “Kişi başı 6 bin Euro ödeyerek gri pasaport aldık, Almanya’nın otobüsle direkt Frankfurt kentine geldik” diyen bu kişi, otobüsten indiklerinde ise pasaportların ellerinde alındığını söyledi.

 

Şebekecilik, yolsuzluk, usulsüzlük…

İlçeye bile sadece ayda bir kere uğrayan, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ile dostluğu sayesinde de şebekecilik gibi rantçılıkları bile “köpeksiz köyde değneksiz gezer” gibi gerçekleştiren AKP’li Karlıova Belediye Başkanı Veysi Bingöl, yolsuzlukla ilk defa gündeme gelmiyor. Halkların Demokratik Partisi Bingöl Milletvekili Erdal Aydemir, 2020 yılının Ekim ayında TBMM’ye verdiği soru önergesinde Karlıova Belediyesi’ndeki yolsuzluk ve usulsüzlüklere dikkat çekmişti. Aydemir, önergesinde, “Özellikle ihalelerin usulsüz bir şekilde yapıldığı, ihalelerin ‘Kamu İhale Kurumuna’ bildirilmesi gerekirken bildirilmediği, ihale evraklarının bir şekilde hazırlatılıp memurlara imzalatıldığı, hatta usulsüz olduğu gerekçesi ile imzalamayan memurların da mevcut olduğu ifade edilmektedir” demişti. Kamu İhale Kanunu’na göre hak edişlerin yapılan işlere göre ödenmesi gerekirken Karlıova’da yapılan iş yüzde 5’i bulmadan hak edişlerin yüzde 50’sinin ödendiği bilgisini de paylaşan Aydemir, belediye meclisinde 1 milyon Türk Liralık kredi onayı alınmasına rağmen 9 milyon 500 bin Türk Lirası kredi çekilerek de usulsüzlük yapıldığını belirtmişti. HDP’li milletvekili, İçişleri Bakanlığı’nı Karlıova’ya bir müfettiş görevlendirmeye ve yolsuzluk ile usulsüzlükleri kayıt altına almaya çağırmıştı.

 

AKP-MHP’liler doğrudan “gri pasaport” satışı işine girince konvansiyonel “şebekeciler”, işi bırakmak zorunda kaldı...

Eski ‘şebekeci’ konuştu:

Biz ‘sektörü’ AKP-MHP’ye kaptırdık

  • “Bu olayın farkı, devletin bariz biçimde işin içinde olması. Ben bu işi bıraktım, çünkü bütün ‘sektör’ AKP ve MHP’li devlet kadrolarına kaldı.”

 

FEHMİ KATAR

 

Yıllarca “şebekecilik” yapan, Türkiye’den Almanya’ya yasadışı yollarla insan taşıyan ve tam adını vermek istemeyen C.K., gazetemize “sektörün” bugününü anlattı!

Basında “kaybolan” 43 kişi ile ilgili haberleri görür görmez bunun “şebeke işi” olduğunu anladığını belirten C.K., bunun bir kerelik bir tezgah olamayacağını belirtiyor ve ekliyor: “Bu yolla para kazanan insanlar bir yöntem bulurlar ve deşifre olana kadar aynı yöntemi tekrar tekrar uygularlar. Bu yöntem de muhtemelen onlarca kez uygulandı.”

C.K.’ye göre normal olmayan ise kaçırılan insan sayısının bu denli yüksek olması. “Normalde bir iki kişi araya kaynatılır ama burada bu kadar kişiye aynı anda pasaport çıkarılıp gönderiliyor, demek ki işin içinde çok sağlam bağlantılar var” diyen C.K., devam ediyor: “Bence bu olayın farkı, devletin bariz biçimde işin içinde olması. Eskiden bir pasaport çıkarana kadar aracısından pasaportu basana kadar en az on tane farklı aracıyla görüşülürdü, bugün artık neredeyse bir sektör gibi tek elden yapılıyor. Eskiden bir tane polis bulur, ona para verirdik; şimdi sektörleştiği için üst rütbeli yöneticiler, bütün kaymağı götürüyor. Bu olayda da büyük ihtimalle hem vali yardımcılarının hem belediye başkanlarının hem de Emniyet’ten isimlerin ortaklığı var.”

“Şebekecilik” yapmayı artık bıraktığını, çünkü son yıllarda bu işin yalnızca AKP ve MHP’li devlet kadroları tarafından yapılabildiğini belirten C.K., “Gri pasaportla vize prosedürü de olmadığı için yöntem çok güvenli. Son yıllarda bunun gibi yasadışı para getirecek bütün işler de AKP ve MHP’liler tarafından yapılıyor” dedi.

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.