Katır sırtında 4 ay geçirdiler
Toplum/Yaşam Haberleri —

Bêrîvanlar
- Arinc köyünde kadınlar yaklaşık 4 ay boyunca 2 saatlik yolu katır ya da atlarla giderek yaylaya çıkıyor.
Yaz mevsiminin bitmesiyle yayla yolculuklarında son günlerini yaşayan Wanlı bêrîvanlar (süt sağmaya giden kadın), bu sene de büyük bir emek vererek çalıştı. Sabahın erken saatlerinde kalkıp ya araçlar ya da katırlarla kilometrelerce yol giderek yaylaya varan ve koyunlarını sağan kadınlar, elde ettikleri süt ve peynirlerle geçimini sağlıyor. Wan'a uzaklığı nedeniyle herkes tarafından ‘Dokuzuncu Gezegen’ olarak adlandırılan Bahçesaray (Miks) ilçesinde ise kadınlar, yaz aylarında bêrîvanlık yaparken, kışın ise evde hayvanları ile ilgileniyor. İlçeye bağlı Arinc köyünde ise kadınlar yaklaşık 4 ay boyunca 2 saatlik yolu katır ya da atlarla giderek yaylaya çıkıyor. Her gün gittikleri bu tehlikeli yol sonrası koyunlarını sağan kadınlar sabah çıktıkları evine akşam saatlerinde dönüyor.
Zorluklar içinde bir yaşam
20 yıldır bu işi yaptığını söyleyen Kıymet Çağırcı, yaşadıkları zorlukları şöyle dile getirdi: “Yıllardır ya atlarla ya katırlarla ‘bêrî’ye gidiyoruz. Koyunlarımızı sağıp, peynirimizi yapıp sonra yeniden eve geri geliyoruz. Mecbur bu işi yapıyoruz. Burada başka iş yok. Ben yaklaşık 20 yıldır bu işi yapıyorum. Çocuklarımız evde tek kalıyor, eve dönünce de ev işlerini yapıyoruz. Bu yol her kış bozuluyor. Kar yağıyor, yağmur yağıyor, bir sonraki yaz yeniden bozuk olduğu için araçla gidemiyoruz. Sabah 10 gibi gidiyoruz akşam 7'de yeniden köye dönüyoruz. Yolumuz yaklaşık iki saat sürüyor. Mayıs'ta bu yolculuğa başlıyoruz Eylül'ün sonunda bitiyor. Bütün kışlık ürünlerimizi bu ‘bêrî'den karşılıyoruz. Emek veriyoruz ki kışı daha rahat geçirelim. Buranın kışı çok zor ve çetin geçiyor. Burada ne iş imkanı var ne de başka bir şey. O yüzden üç buçuk-dört ay boyunca her gün bu yolu gidip geliyoruz. Bu yol düz de değil, yokuşları da var. O yüzden katırdan ya da attan düşüp yaralanan da oluyor. Dönüşte de sütlerimizi katıra yüklediğimiz için biz yürüyerek köye dönüyoruz. Her halukarda çok zorlanıyoruz.” ANF/WAN














