Katliamcı devlet olunca adalet de sağlanamadı

  •  Madımak Katliamı'nın 30. yıl dönümünde şehitler anıldı. "Devletin Alevisi olmayacağız" diyen Alevi temsilcileri, gerçek adalet ve eşit yurttaşlık taleplerini yineledi.
  •  Alevi kurumlarının ortak açıklamasında, "Sivas'taki katliam Alevi katliamıdır. Arkasında devlet vardır. Devlet olmasaydı burası utanç müzesi yapılır, katiller bırakılmazdı" denildi.

 

Sivas’taki Madımak Otel’de 2 Temmuz 1993'te 33 aydın, yazar, gazeteci ve sanatçının yakılarak katledilmesinin 30’uncu yılında anma etkinliği düzenlendi.

Anma etkinliği için Alevi dernekleri, siyasi partiler ve birçok sivil toplum kuruluşu, Pirsultan Abdal Kültür Derneği Sivas Şubesi önünde toplanarak kortej oluşturdu. Oluşturulan kortej Madımak Oteli’ne doğru yürüyüş gerçekleştirdi. Anmaya Pirsultan Abdal Kültür Derneği şubeleri, Alevi Bektaşi Dernekleri Federasyonu, Emek ve Özgürlük İttifakı bileşenleri, Yeşiller Sol ve Gelecek Partisi (Yeşil Sol Parti) Eşsözcüsü, Halkların Demokratik Partisi (HDP) ve Yeşil Sol Parti yönetici ve milletvekilleri Tülay Hatimoğulları, Ayten Kordu, Celal Fırat, Ali Kenanoğlu, Zeynel Özen, Sevgi Kişin, İbrahim Kasun, Çiçek Otlu ve birçok sivil toplum örgütüyle on binler katıldı.

Anmaya katılanlar  “Devletin Alevisi olmayacağız”, “Sivas’ın ışığı sönmeyecek”, “Katil devlet hesap verecek” pankartları ve katledilen 33 aydının fotoğrafını taşıdı. “Sivas’ın hesabı sorulacak”, “Madımak utanç müzesi olmalı”, “Adalet isteyenleri değil katilleri yargılayın”, “Sivas’ı unutma unutturma”, “Dün Maraş’ta bugün Sivas’ta çözüm faşizme karşı savaşta” sloganlarına deyişler eşlik etti.

Utanç müzesi olana kadar 

Madımak Oteli’nin önüne gelen aileler, katledilen 33 kişinin fotoğrafını ve karanfilleri bilim ve kültür merkezine çevrilen otelin önüne bırakarak saygı duruşunda bulundu. Karanfil bırakan aileler, söz alarak bilim ve kültür merkezine çevrilen bu otele asla girmeyeceklerini ifade etti. Otelin utanç müzesine çevrilme taleplerini tekrar dile getiren aileler, bu talep gerçekleşene kadar ve sorumlular yargılanana kadar tarihi hafızayı kaybetmeden mücadeleyi sürdüreceklerinin altını çizdi.

Zaman aşımı olmayacak

Anmaya katılan Yeşil Sol Parti Eşsözcüsü Çiğdem Kılıçgün Uçar, otelin önüne karanfil bıraktıktan sonra konuştu. İnsanın aklının almayacağı şekilde bu katliamın yaşandığını söyleyen Çiğdem, devlet güçlerinin yanan oteli izlediğini ve devlet yetkililerinin de Ankara’dan bu katliamı izlediğini belirtti. Tarihte ilk kez bir katliamın canlı yayınlandığını dile getiren Uçar, “Bizler Yeşil Sol milletvekilleri ve tüm çalışma arkadaşları olarak bugüne kadar Alevilerin yürüttüğü mücadelenin yanında olduk. Bundan sonra da olmaya devam edeceğiz. 30. yılında hiçbir yol almayan mahkeme süreci ne yazık ki Eylül’de görülecek davada zaman aşımına uğramakla karşı karşıya. Dün ifade ettik, bugün de ediyoruz; Madımak Katliamı insanlığa karşı işlenen bir suçtur. Bu katliamın zaman aşımına uğramasına izin vermeyeceğiz. Sivas’ı yakanlara inat Sivas’ta semahlar dönmeye, sazlar çalmaya ve cemler tutulmaya devam edecek” dedi. Uçar, konuşmasını Hasret Gültekin’in annesinin sözüyle bitirdi.

Adalet arıyoruz

Katliamda hayatını kaybedenler için bir dakikalık saygı duruşu ve semahın ardından Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Şube Başkanı Hidayet Yıldırım mücadele mesajı vererek anmaya katılanları selamladı. Yıldırım'ın ardından Alevi kurumlarının ortak açıklamasını Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Genel Başkanı Cuma Erçe paylaştı. Erçe, "30 yıldır adalet arıyoruz. Bu adaleti sadece kendimiz için aramıyoruz, bu ülkede adaletsizliğe maruz kalmış bütün canlar için arıyoruz. Sivas için adalet herkes için adalet" dedi. 

Katiller taltif edildi

Adaleti bulamadıklarını belirten Erçe, şöyle devam etti: "Tek bir adım atılmadı, katillerin kaçmalarına göz yumuldu. Katliamın gerçek sorumluları açığa çıkmadı ama katliamı savunanlar en önemli yerlere getirildi. Bu mücadeleyi sonuna kadar sürdüreceğiz. Bu topraklar çok katliam gördü. Bu katliamların her birinin birbiriyle bağlantılı olduğunu biliyoruz. Bu katliamlar aynı zihniyetten besleniyor. 

Biz de diz çökmeyeceğiz

Hallacı Mansur diz çökmedi, Nesimi diz çökmedi. Biz de diz çökmeyeceğiz. Can Atalay için adalet istiyoruz, özgür basın için adalet istiyoruz, Merdan Yanardağ için adalet istiyoruz. Yıllarca halkın bağrında taht kurmuş Selo can için adalet istiyoruz. İstanbul Sözleşmesi'ni savunanlar için adalet istiyoruz. Hepimiz birleşmek zorundayız. Bunu yapamazsak bize yeni Sivaslar yaşatacaklar. Erzurum'da İmamoğlu'na; Ankara'da Kılıçdaroğlu'na saldıranları görünce Sivas'ı hatırladık. Bin kere zulüm görsek de bir kere zalim olmayacağız. Sivas'taki katliam Alevi katliamdır. Arkasında devlet vardır. Arkasında devlet olmasaydı burası utanç müzesi yapılırdı. Arkasında devlet olmasaydı katiller serbest bırakılmazdı. O gün burada Hizbullah yaşasın diyorlardı. Hizbullah bugün Meclis'te."

Konuşmaların ardından anma etkinliği sona erdi.  SİVAS

HDP: Yüzleşme şart

Madımak Katliamının 30. yıldönümünde mesaj yayımlayan HDP, “Katliamla yüzleşmeyen devlet hala ayrımcılık yapıyor. Yüzleşme şarttır” dedi. 

HDP Merkez Yürütme Kurulu (MYK), 2 Temmuz 1993’te Madımak Oteli’nde 33 kişinin katledilmesinin yıl dönümüne ilişkin yazılı açıklama yayımladı. Katliamın asıl failleri olan karar vericilerin hala mahkeme önüne çıkarılamadığı hatırlatılan açıklamada, şunlar ifade edildi: "Dava uzun yıllara yayılarak etkisizleştirildi. Madımak Katliamı faillerini savunan birçok avukat dava sürecinde, iktidar partisinde milletvekili yapılarak ödüllendirildi. Faillerin uzun yıllar yakalanamaması ya da firari sanık Cafer Erçakmak gibi Sivas Valiliğine yakın bir mesafede uzun yıllar saklanması ve ölümüyle olayın açığa çıkması, faillerin korunup kollandığına dair şüphelerin oluşmasına neden olmuştu. Aradan geçen 30 yıla rağmen hala aranan ve yakalanamayan faillerin olması, Alevi kamuoyunun vicdanını yaralamaktadır.

Farklı köken, inanç ve düşünceden olan insanların yaşam hakkına kast edildiği için insanlık suçu işlendi. Bu yönüyle zaman aşımına uğrayamaz. Keza insanlığa karşı işlenmiş suçlarda zaman aşımı olamaz. Bu suça ortak olanlar, katliam faillerini savunan, koruyup kollayanlar ve sessiz kalanlar, aradan geçen 30 yıla rağmen sorumludur. Hem Madımak hem de Gazi katliamlarıyla yüzleşmeyen devlet, bugün hala halklar ve inançlar arasında ayrımcılık yapmaktadır. Devlet, Koçgiri, Dersim, Maraş ve Çorum katliamlarında olduğu gibi Madımak Katliamı'yla da etkili bir yüzleşme yaşamamıştır. Toplumsal barış ve huzur için etkili bir yüzleşme şarttır. HDP olarak gerçek faillerin açığa çıkarılması için mücadelemizi sürdürecek, toplumsal hafızayı diri tutmaya devam edeceğiz. Katledilen canları bir kez daha saygıyla anıyoruz.” 

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.