Katliamın talimatı yüzbaşıdan

  • Yargıtay, Vartinis'te aynı aileden 7'si çocuk 9 kişinin yakılarak katledilmesiyle ilgili 28 yıl sonra verdiği kararda, dönemin İlçe Jandarma Alay Komutanı Bülent Karaoğlu'nun sorumlu olduğuna hükmetti.

Yargıtay 1. Ceza Dairesi, Vartinis (Altınova) katliamının sorumlusunun dönemin Hasköy İlçe Jandarma Komutanı Yüzbaşı Bülent Karaoğlu olduğunu tespit etti. Daire, mahkemenin Karaoğlu hakkında verdiği beraat kararını “köyün yakılması emrini Yüzbaşı Karaoğlu vermiştir” diyerek bozdu. Davanın sanıkları arasında yer alan rütbeli 3 asker hakkındaki beraat kararı ise onandı.

Kısadalga'dan gazeteci Ersan Atar’ın haberine göre; dava dosyasında da yer alan Vartinis’teki katliam şöyle gelişti: Muş’un Korkuteli ilçesine bağlı Vartinis köyü kırsalında 2 Ekim 1993’te çıkan çatışmada bir astsubay öldü. Dönemin yerel askeri yetkilileri, “terörist grupların o bölgede saklanmasından” çevredeki köylüleri sorumlu tuttu. Çatışmadan sonra astsubayın cenazesini almaya gelen askerler, Altınova köyünün içinden geçerken havaya ateş açtı ve “Bu gece gelip köyünüzü yakacağız” diyerek bölgeden ayrıldı. Nitekim 3 Ekim gecesi saat 03.00 sıralarında köyde dehşet saatler başladı. Samanlıklar, evler, ahırlar ateşe verildi. Köylüler yanan evlerini, ahırlarını kurtarmaya çalıştılar ancak köye gelen, çoğunluğu özel harekatçı, yüzlerce asker yangını söndürmeye çalışan köylülere müdahale ediyordu.

Köylülerin çoğunluğu evlerinden çıkarak canlarını kurtardılar ancak bir aile diğerleri kadar şanslı değildi: Öğüt ailesi. Aynı aileden Mehmet Nasir Öğüt, Eşref Oran, Sevda Öğüt, Sevim Öğüt, Mehmet Şakir Öğüt, Mehmet Şirin Öğüt, Aycan Öğüt, Cihan Öğüt ve Cinal Öğüt evlerinden çıkamayınca yanarak yaşamlarını yitirdi. 7’si çocuk olan 9 kişinin kaldığı evin kapısının askerler tarafından kilitlendiği iddiası ortaya atıldı. Ailenin tek kurtulan bireyi, o gece komşularına misafirliğe gitmiş olan, evin kızı Aysel Öğüt idi.

Hayat kalanın mücadelesi

Şans eseri hayatta kalan Aysel Öğüt, ilk suç duyurusunu Muş Cumhuriyet Başsavcılığı’na yaptı. Başsavcılık, “olayı PKK yaptı ve terör suçu” diyerek dosyayı görevsizlik kararı ile Diyarbakır Devlet Güvenlik Mahkemesi Başsavcılığı’na gönderdi. DGM Başsavcılığı, olayı “terör eylemi” olarak nitelendirdi ve “failleri belli olmadığı” gerekçesiyle dosyayı kapattı.

Öğüt, Avrupa Birliği’ne uyum sürecinde çıkarılan yeni yasalar ve insan hakları lehine esen olumlu rüzgarları dikkate alarak 2003’te yeniden suç duyurusunda bulundu. Bu kez Başsavcılık, olayı soruşturmaya başladı. Sivil savcılık, iddialarda ismi geçen kişilerin askeri görevde oldukları gerekçesiyle Elazığ 8. Kolordu Komutanlığı Askeri Savcılığı’na suç duyurusunda bulundu. Dosya bu kez de 7 yıl askeri savcılıkta bekledi.

Üçüncü kez savcılığa

Öğüt Ailesi’nin avukatları, 2011’de yeniden savcılığın yolunu tuttu. Muş Başsavcılığı, yasa değişiklerini de dikkate alarak soruşturmayı yürütüp tamamladı. Dönemin Hasköy İlçe Jandarma Komutanı Yüzbaşı Bülent Karaoğlu, Hasköy İlçe Jandarma Komando Bölük Komutanı Üsteğmen Hanefi Akyıldız, Muş Emniyet Müdürlüğü Özel Harekat Şube Müdürü Şerafettin Uz ve Gökyazı Karakol Komutanı Başçavuş Turhan Nurdoğan hakkında dava açıldı. Dava bu kez de “güvenlik” gerekçesiyle mahkemeler arasında gidip gelmeye başladı. Son olarak Kırıkkale Ağır Ceza Mahkemesi’nde karara bağlandı, tüm sanıklar beraat etti.

Yargıtay karar verdi

Bu uzun yolculuğun sonunda verilen beraat kararı, temyiz üzerine 2016’da Yargıtay’a geldi. Dosya bir 5 yıl da burada bekledi ve sonunda karar çıktı. Yargıtay 1. Ceza Dairesi, İlçe Jandarma Komutanı Bülent Karaoğlu dışındaki sanıklar hakkındaki beraat kararlarını onadı. Daire, olayın sorumlusunun İlçe Jandarma Komutanı Karaoğlu olduğu sonucuna vardı ve hakkındaki beraat kararını açık tespitlerle bozdu. Daire’nin kararında, Karaoğlu’nun Vartinis içinden geçerken köy halkına hitaben, “Bu gece gelip köyünüzü yakacağız” şeklinde sözler sarfettiğini, hatırlatarak  “3 Ekim gecesi saat 03.00 sıralarında düzenlenen operasyon kapsamında yüzlerce askerin beldeye geldiği ve operasyon sırasında belde halkına ait samaklıkların, ot yığınlarının, ahırların hayvanların, birçok evin ve Nasır Öğüt’ün evinin ateşe verildiği” anlatıldı. Çıkan yangın sırasında evde bulunanların yanarak hayatını kaybettiklerini belirten Yargıtay 1. Ceza Dairesi, “Yangını söndürmek için müdahale etmek isteyen belde halkına askerler tarafından izin verilmediği anlaşılmıştır” dedi.

Emir ve talimatıyla

Daire’nin kararında Karaoğlu’nun katliamdaki sorumluluğu özetle şöyle anlatıldı: “Hasköy İlçe Jandarma Bölük Komutanı olarak görev yapan sanığın operasyona katıldığının tanık beyanları ile sabit olduğu, kaldı ki İlçe Jandarma Komutanı olarak görev yapması sebebiyle sorumluluk alanında yapılan böyle bir operasyonda görev almamasının düşünülemeyeceği ve sanığın operasyondaki en rütbeli kişi olduğu, astsubayın şehit edilmesi sonrasında sarf ettiği sözler de dikkate alındığında yangının sanığın emir ve talimatı doğrultusunda meydana geldiğinin anlaşıldığı…”

Nitelikle öldürmeye azmettirmek

Daire bu nedenle Karaoğlu’nun maktullerin evinde çıkan yangın nedeniyle sorumlu tutulup cezalandırılması gerektiği gözetilmeden, hatalı değerlendirme ile sanığın beraatine karar verilmesinin yasaya aykırı olduğunu kaydetti. Buna göre Karaoğlu “Nitelikli öldürmeye azmettirmek” suçundan yeniden yargılanacak.

Zaman aşımı 2023’te

Yargıtay 1. Ceza Dairesi’nin kararıyla köy baskınının asker eliyle yapıldığı tespit edilmiş oldu, ancak benzer davalarda olduğu gibi yine dosya zamanaşımı tehlikesi ile karşı karşıya bırakıldı. Dava, 3 Ekim 2023’e kadar kesin karara bağlanmazsa zaman aşımı nedeniyle düşecek. 28 yılda ancak faili belirlenebilen dosya, 3 Ekim 2023’e kadar geçecek 28 ayda önce yerel mahkemesine geri dönecek. Kırıkkale Ağır Ceza Mahkemesi bozma kararına uyarsa yargılama yeniden yapılacak ve yeniden temyiz için Yargıtay 1. Ceza Dairesi’ne dönecek.

Avukatlar endişeli

Ağır Ceza Mahkemesi tüm sanıkların beraati yönündeki kararında direnirse bu kez dosya Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nda ele alınacak. Zaman aşımına dikkat çeken davanın avukatlarından Muş Baro Başkanı Kadir Karaçelik, soruşturma ve yargılamaların her aşamasında sanıkların ödüllendirildiğini söyledi. Avukat Karaçelik, “Bu dosya Yargıtay’da bile 5 yıl bekledi. Şimdi zamanaşımı süresinin dolmasına kısa bir süre kala tüm yargılamanın yeniden görülüp kararın kesinleşmesini bekleyeceğiz ancak zamanaşımı konusunda ciddi endişelerimiz var. Yargıtay da dosyayı bu kadar bekleterek sanıkları bir kez daha ödüllendirmiş oldu” dedi.  ANKARA

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.