Komisyon raporunu hazırlıyor

Meclis Komisyonu, Numan Kurtulmuş
- Meclis'te kurulan Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu, Rêber Apo ile görüşmesinin ardından toplandı ve partilerin önerilerini alarak yazacağı raporu müzakere etti.
Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu toplantısının açılışında konuşan Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş, raporlama faaliyetine geçildiğini belirterek, "Raporun hazırlanması ile birlikte bu tarihi süreç çok önemli bir eşiği daha atlatacak" dedi.
Barış ve Demokratik Toplum Süreci kapsamında Meclis’te kurulan Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu, Rêber Apo ile yaptığı görüşme ve yasal düzenlemelere dair siyasi partilerin önerilerini almak üzere toplandı. Toplantı, Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş’un siyasi partilerin koordinatörleri ile görüşmesi nedeniyle gecikmeli başladı. Toplantı girişinde söz alan Numan Kurtulmuş, Komisyon çalışmalarının en hassas en kritik en kırılgan dönemine girdiğini belirtti. Numan Kurtulmuş "Bundan sonra da son düzlükte yapacağımız bir temel vazifemizi de icra edip oluşturacağımız sonucu da Meclis Genel Kurulu'na sunacağız" dedi.
Devlet ile örgütün temasları
Sürecinin yalnızca Komisyon çalışmalarından ibaret olmadığını belirten Kurtulmuş, ayrıca devletin ilgili kurumlarının sahadaki temaslarıyla bugüne kadar yürütüldüğünü de hatırlattı. Kurtulmuş, şunları söyledi: "Bir devlet politikası olarak sürdürülen bu süreç, devletin bütün ilgili kurumlarıyla sahada ve bir şekilde örgüt ile yapılan temaslarla bugüne kadar getirildi. Bu sürecin bir al-ver ve bir pazarlık süreci olmadığını, örgütün kendisini feshetme kararı ortaya koyduktan ve silahları teslim etme sürecine, sembolik bir törenle başladıktan sonra bu süreç hızlanmış ve siyaset de üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmek için Meclis’te bulunan partilerimizden 11’inin ittifakı ile Komisyon'u kurmuştur, bugüne kadar getirmiştir.
Dinleme faslı bitti
Bu tarihi süreci, Komisyon da tarihi sorumluluklarını yüklenerek yerine getiriyor. Çok daha dikkatli olmamamız gereken hassas bir sürece girdiğimiz aşikardır. Bunu başta kendim olmak üzere hepimize önemli bir uyarı olarak ortaya koymak istiyorum. Süreç bu anlamda şimdiye kadar 134 kişiyi ve kuruluşu dinledi. En son 18. toplantımıza katılanların 5’te üç çoğunluğuyla alınan karar gereği Komisyon'da grubu bulunan partileri temsilen birer temsilcinin adaya gitmesi gerekti. Üç siyasi parti üyesini gönderdi. Ziyaret, 24 Kasım'da gerçekleştirildi. Böylece dinleme faslı nihayete erdi.
Raporlama faslı başladı
Şimdi raporlama safhasına geçiyoruz. Böylece bu raporun hazırlanması ile birlikte bu tarihi süreç çok önemli bir eşiği daha atlatacak ve üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmiş olacak. Daha evvel burada grubu bulunan partilerden kendi raporlarını hazırlamalarını istedik. Bana şimdiye kadar 5-6 kişinin hazırladığı rapor geldi. Bunların hepsini kaydediyoruz. Dolasıyla bugünkü oturumda önce raporları, önerileri dinleyeceğiz, raporları hazır olanları dinleyeceğiz.
Siyasi malzeme yapılmasın
Sürecin ne kadar hassas bir noktaya geldiği görülüyor. Herkesin öncelikle bu sürecin bundan sonraki en hassas dönemini siyasi pozisyonlarının malzemesi haline getirmemesi lazım. Hepimizin siyasi fikirleri farklı, anlayışları farklı ama herhalde ortak olduğumuz nokta; artık bu memlekette silahlar susun. Analar ağlamasın, ocaklar sünmesin. Özellikle bu siyasi malzeme yapılmaması konusunu her birinizden istiyorum.
Medya magazinleştirmesin
Burada basınımızın da üstüne çok sorumluluk düşüyor. Sürecin aslı, kim ne dedi, nereden geldi, nereye gitti… Bunlardan daha önemlisi ortaya hangi somut sonuçlar konuldu? Önemli olan budur. Sürecin magazinleştirilmemesi için de olağanüstü bir gayret sarf etmemiz lazım. Ayrıca dil, üslup ve davranışlarımıza da dikkat etmemiz lazım. Bu mesele, 86 milyonun meselesidir. Farklılarımızı birbirimize ifade ederek, yolumuza devam edeceğiz.”
CHP raporunu özetledi
Kurtulmuş’un konuşması sonrasında siyasi partilerin yasal düzenlemeler için hazırlanacak rapora dair önerileri alınmaya başlandı. Söz alan CHP Grup Başkanvekili Murat Emir, CHP olarak sürece katkı sunmaya devam edeceklerini söyledi. Komisyon raporunun bir konuya sıkışmaması ve geniş bir rapor olması gerektiğini belirten Emir, "Komisyon'dan ortak bir rapor çıkacaksa hepimizin oy birliğiyle çıkmalı" dedi. Emir, partisinin hazırladığı 17 sayfalık rapora dair bilgi verdi. CHP'nin raporunda şu başlıklara yer verildi:
* AYM ve AİHM kararlarının uygulanması amacıyla idari ve siyasi engellerin kaldırılması,
* Toplumsal barışın inşası için Anayasa'da düzenlenen hak ve özgürlüklerin kullanılmasını engelleyen idari ve siyasi uygulamalara son verilmesi
* Terörle Mücadele Kanunu’nda 'Hukuki Belirlilik İlkesi'ne dayanılması
* Halkı kin ve düşmanlığa tahrik suçunun yeniden düzenlenmesi
* Otoriter yönetimlerden ithal edilen yasa tekliflerinin gündemden kalıcı olarak geri çekildiğinin açıklanması
* Kamuoyunda 'Sansür Kanunu' olarak bilinen 7418 Sayılı Kanun'la getirilen düzenlemelerin yürürlükten kaldırılması
* Basın özgürlüğü önündeki kurumsal ve yasal engellerin kaldırılması
* Örgütlenme özgürlüğü önündeki kanun ve uygulamadan kaynaklı tüm engellerin kaldırılması
* Kürt sorununun çözümü için demokratik siyaset ortamının oluşturulması
* Yerel yönetimlerde kayyum uygulamasına son verilmesi
* Anayasa'ya aykırı olarak yapılan tutuklama ve davalara son verilmesi
* 19 Mart Darbe Girişimi kapsamında haksızca tutuklanmış olan tüm siyasetçi ve bürokratların derhal tahliye edilmesi
* Gezi Davası başta olmak üzere toplumsal muhalefeti sindirmeye yönelik davalar nedeniyle cezaevinde tutulanların tahliye edilmesi
* Gizli tanık uygulamasına son verilmesi.
* Etkin Pişmanlık kurumunun iftiracılığa dönüşmesine son verilmesi
* Savunma hakkına getirilen sınırlamaların sonlandırılması
* Cezaevleri İdare ve Gözlem Kurullarının keyfi kararlarının önüne geçilmesi
* Siyasi soruşturmalarda başsavcılıkların yetki gaspının sonlandırılması
* Cumhurbaşkanı'na ve kamu görevlisine hakaret suçlarının yürürlükten kaldırılması ve Cumhurbaşkanı'na suikast ve fiilli saldırı suçunun yeniden düzenlenmesi
* İnsanlığa karşı suçlarla ve işkenceyle etkin mücadele edilmesi
* Nefret söylemleri ve nefret suçlarının cezalandırılması
* ürkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu’nun bağımsız bir yapıya kavuşturulması
* Yargı ve infaz sistemindeki antidemokratik ve insan haklarına aykırı uygulamalara son verilmesi
* Cemevlerine ibadethane statüsünün tanınması
* Alevi-Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığının kapatılması
* Madımak’ın müze yapılması
* İşe girişlerde ve yükselmelerde yaşanan ayrımcılığın önlenmesi
* Güvenlik güçlerinin ve güvenlik bürokrasisinde çalışan sivil memurların özlük haklarının iyileştirilmesi.
Şık: Önce tutanaklar
Komisyon'un TİP’li üyesi Ahmet Şık, görüşmenin tutanaklarına dair bilgiye sahip olmadan rapora dair öneride bulunmayı doğru bulmadığını ifade etti. Tutanakları gördükten sonra raporu tartışmanın daha sağlıklı olacağını kaydeden Şık, tutanakların tümünü görmek ve kamuoyuna açık olmasını istediklerini de ifade etti.
Bayhan: Önce detaylar
EMEP Milletvekili İskender Bayhan, sürecin başından bu yana güçlendirici katkı sunmaya çalıştıklarını ifade etti. Bayhan, Komisyon raporunun gündeme alınması için İmralı görüşmesinin ayrıntılarının paylaşılması gerektiğini söyledi. Bu yönde Meclis Başkanlığına bir dilekçe sunduklarını da belirten Bayhan, “Son dinleme İmralı’da yapıldı. Başından bu yana İmralı’daki dinlemenin önemine vurgu yapılıyor. Buraya gelen tüm bürokratlar İmralı’da Abdullah Öcalan’ın bu sürecin mimarı olarak oynadığı rolün önemine vurgu yaptılar” dedi. Bayhan, görüşmenin detayları alınmadan raporun ele alınmasının eksik olacağını kaydetti.
AKP'nin raporu 9 ana bölüm
AKP'li Mustafa Şen, AKP’nin raporunun 9 ana bölümden oluştuğunu; Komisyon'un ismine ve ruhuna sadık bir metin olduğunu söyledi. AKP’nin çeşitli seçim beyannamelerinden, resmi belgelerinden Kürt sorunu ile ilgili bazı metinleri rapora dercettiklerini kaydeden Şen, raporda sağlam bir altyapı oluşturduklarını savundu. Şen, raporda silah bırakmanın tescil ve tespit süreçlerine de değindiklerini kaydetti. Örgütün kendi varlığına son verdiğine devletin ilgili birimlerinin somut delillerle kanaat getirmesiyle, devletin ilgili otoritesinin ‘bundan sonra terör yoktur’ demesiyle Meclis’in süreç kapsamındaki kanunu çıkarılabileceğini belirtti.
Üyelik suçu kalkar, davalar düşer
Silah bırakanların hukuki durumlarına ilişkin yasal düzenleme önerilerinden bahseden Şen, “Örgüt üyeliği bir suç. Örgüt kendini feshettiyse suç ortadan kalkar” dedi. Şen, aynı şekilde “yardım ve yataklık” suçunun da düşeceğini, yargılama devam ediyorsa da mahkemenin düşeceğini söyledi. Şen, bu suçlar kapsamında tahliye olanlara ya da hayata katılanlara 5 yıllık adli takip önerdiklerini de belirtti.
'İncitmeyecek' cezalar
Şen, örgüte üyelik dışındaki ‘terör’ faaliyetlerine bulaşmış kişilere dair de "Türkiye’de bulunmaları halinde TCK geçerli olacak. Ancak örgütün kendini feshetmesi sebebiyle kamu vicdanını incitmeyecek cezai indirimler öneriyoruz” dedi. Şen, silah bırakan örgüt üyeleri için iş, mesleki eğitim, psikolojik destek konusunda devlet desteği de sağlanması gibi önerileri olduğunu da ifade etti.
Kayyum uygulamasına son
Şen, AKP raporunda demokratikleşme adımlarının daha da ileri götürülmesi önerilerinin de yer aldığını anlatırken, “Bu kapsamda Seçim Kanunu, Siyasi Partiler Kanunu, Yerel Yönetimler Kanunu ve ilgili idari mekanizmaların daha da demokratikleştirilmesi” gibi öneriler sunduklarını söyledi. Şen, kayyım uygulamalarına ilişkin olarak da “Terör örgütü kendi faaliyetine son vermiştir. Dolayısıyla o sebeple bir belediyeye kayyum atanmışsa artık o uygulamanın düşmesi gerektiği kanaatimizi paylaşıyoruz" dedi.
MHP'den 116 sayfa
MHP Genel Başkan Yardımcısı Feti Yıldız, partisinin 116 sayfalık bir rapor hazırladığını ifade etti. Raporun ağırlıklı olarak siyasi değerlendirmelerden oluştuğunu vurgulayan Yıldız, hukuki düzenlemeleri Komisyon'la ortaklaşarak oluşturacaklarını kaydetti. Yıldız, sözlerini şöyle devam ettirdi: “Silahların teslim edilmesi, imha edilmesi, örgüt yapısının ve bağlı kuruluşların hangi ad adı altında olursa olsun tamamen dağıtılması, devletin emniyet güçleri tarafından bu hususun tespit edilmesi, örgütün fiili varlığının sona erdiğinin ilan edilmesinden sonra önümüzde, demokrasinin önünde, birliğimizin önünde ne kadar engel varsa el birliği ile çözeriz." ANKARA










