Komisyonu geciktirmeyin

Tülay Hatimoğulları
- DEM Parti Eşbaşkanı Tülay Hatimoğulları, Meclis'te bir an önce komisyon kurulması gerektiğini belirterek, "Oyalanacak vakti yok. Komisyon çalışmalarına aktif bir biçimde başlamalı; somut önerileri ve takvimi olan ve bu takvime uyan, hesap verebilir bir mekanizmayı kastediyoruz" dedi.
Anayasa tartışmalarını herhangi bir tabuya veya tıkayıcı tartışmalara kurban etmemek gerektiğini söyleyen DEM Parti Eşbaşkanı Tülay Hatimoğulları, "Toptancı yaklaşımlardan çıkarak, herkesi sürece katacak bir yol temizliğine ihtiyaç var. İç barışı tesis ve tahkim etmek, eşit vatandaşlık hukuku ve adaleti, özgürlükleri tessis etmekle mümkündür. Bunun yolu budur ve başka da bir yolu yoktur” diye konuştu.
Eşbaşkan Hatimoğulları, partisinin dünkü Grup Toplantısı'nda gündemdeki gelişmeleri değerlendirdi. Ortadoğu’da küresel güçlerin bölgedeki etkisinin yarattığı sert dalgalanmalar, bölgesel güçlerin kendi içindeki çekişmeler ve halkın temsil edilme krizi yaşandığını belirten Hatimoğulları, "Bölgedeki birçok karmaşık sorunun çözümünde kilit bir rol oynayan Kürt jeopolitiği, Ortadoğu’nun labirentinde bir çıkış kapısıdır. Bu kapıyı görmezden gelenler bu labirentte kaybolmaya mahkumdur. Bu nedenle Türkiye, Suriye, Irak, İran başta olmak üzere bölgenin tamamı için Kürt realitesinin önemi tarihsel olarak bir kez daha karşımıza çıkmıştır" dedi.
Türkiye ile Rojava ilişkileri
Türkiye’nin Kuzey ve Doğu Suriye’yi ziyaret etmesi, oradan gelen yönetimlerin Ankara’dan ağırlanmasının, barış sürecinin daha sağlıklı adımlarla ilerlemesine büyük katkı sağlayacağına inandıklarını kaydeden Hatimoğulları, "Bu, sadece Türk ve Kürt’ün barışı ve sadece Türkiye'nin iç barışı için değil, bölgenin barışına büyük katkılar sağlayacak” dedi.
Ortak kaygıları, partiyi aşmalı
Tülay Hatimoğulları, 10. Yargı Paketi'nden çıkarılan "Kovid-19" düzenlemesine işaret ederek, bu durumun toplumdaki güvensizliği arttırdığını söyledi. Tülay Hatimoğulları, şöyle devam etti: "On binlerce mahpus, bayramı evinde geçirmek için hayal kurdu. Aileleri burada ve onlarda yakınlarıyla bir bayramı kutlayacaklarını bekliyordu. Milyonların umudu, AKP’nin kaygılarına kurban edilmemelidir. Bu toplumun kaygısı bütün siyasi partilerin kaygılarından daha önemlidir. 86 milyon yurttaşın kaygısı, ortak kaygılarımız, bir siyasi bir siyasi partiyi aşmalıdır. Biz bu sürecin sosyal siyasal ve psikolojik eşiklere ihtiyacı olduğunu söyledik.
Taleplerini hatırlattı
Partimizin talebi net olarak şuydu: Kovid yasasında istisna tutulan tüm suçları kapsayacak şekilde bu yasa yeniden düzenlenmelidir. TMK’deki koşullu salıverme koşulları kaldırılmalıdır. Yaşlı mahpusların konutta infazları TMK’ye eklenmelidir. Hasta mahpusların tahliyesine engel olan 'Toplum güvenliği bakımından tehlikelilik' şartı kaldırılmalıdır. Ağırlaştırılmış müebbet hapis cezalarının, her düzenlemenin otomatik istisnası olması uygulamasına son verilmelidir. İnfaz düzenlemesine dair taleplerimiz bir lütuf değil, bir zorunluluktur. Bu talepler temel insan haklarına dayanmakta ve barış sürecinin ruhuna uygun düşmektedir.
Tekrar seslendi
Yasa taslağı Genel Kurul'a gelmeden saatler kala, iktidara bir kez daha açık çağrımızı yineliyoruz; gelin, Kovid düzenlemesini genişleterek bu adımı hep birlikte atalım. Bu bayramı, çifte bayrama dönüştürelim. Demokratik toplum ve barış sürecine dair önemli ve kritik bir haftayı geride bıraktık. Süreci doğru anlamak, hakikatleri cesaretle dillendirmek, tepkisellik yerine bu ruh haline bakılmaksızın sakince bu süreci ele almak ve ne yapmak gerektiğini ortaya koymak gerekiyor. İktidarın pratiklerine söylemlerine bakan halk, 'bu sürece neden güvenilmeli' sorusunu soruyor, çünkü yeterince adım atılmadığını biliyorlar.
Oyalanacak vakit yok
Önemli gelişmelerden biri de Meclis'te kurulacak komisyon ile ilgili. Ülkenin oyalanacak vakti yok. Komisyon bir an önce kurulmalı ve çalışmalarına aktif bir biçimde başlamalıdır. Sadece laf geliştirmeyen, somut önerileri ve takvimi olan ve bu takvime uyan, hesap verebilir bir mekanizmayı kastediyoruz.
Hayati bir gündem
Yerel yönetimlerden silahsızlanmaya, yargı işleyişinden kolektif haklara uzanan bir çok hayati gündem önümüzde durmaktadır. İşlevsel bir komisyonla hızlı adımlar atılabilir ve bu kısır döngüden çok hızlı bir biçimde çıkılabilir. Biz her cümleyi barış ve demokrasi inşa edilmelidir, diye bitirmedikçe tarih bize kulak kabartmayacaktır. O halde bu komisyon, tarihin ve barışın sesine kulak vermeli ve barış konusunda insanlığa çok büyük bir katkı sağlayabileceğini gösterebilmelidir. Barışı kuran bir komisyon olarak tarihe geçmelidir.
Anayasa tartışmaları
Anayasa tartışmaları gündeme gelmiş durumda. Anayasa tartışmalarını herhangi bir tabuya veya tıkayıcı tartışmalara kurban etmemek lazım. 'Anayasa için yeni bir anayasa diyorsak' anayasa gerçekten yeni olmalıdır. 'Vesayet rejiminden kurtulmuş sivil bir anayasa' diyorsak her türlü vesayet rejiminden kurtulmuş, gerçekten sivil bir anayasa olmalıdır. Bu konuda ana sorumluluk iktidardadır. Toptancı yaklaşımlardan çıkarak, herkesi sürece katacak bir yol temizliğine ihtiyaç var. Bu anlamda Sayın Bahçeli’nin yeni bir kimlik ve kardeşlik vurgusu önemlidir. En geniş toplumsal mutabakat, demokratik anayasa yapım sürecinin ruhunun vazgeçilmezlerindendir. Yine Sayın Özgür Özel’in ifade ettiği üzere ana dilde eğitim ve kapsayıcı bir vatandaşlık tanımının da desteklendiği bir çözüm sunabilmelidir yeni toplumsal sözleşme. İç barışı tesis ve tahkim etmek, eşit vatandaşlık hukuku ve adaleti, özgürlükleri tesis etmekle mümkündür. Bunun yolu budur ve başka da bir yolu yoktur.”