Köylülere yasak, madencilere serbest

Maden aramalarına karşı çıkan köylüler, imza toplayıp itiraz dilekçelerini de yetkililere iletti.

Maden aramalarına karşı çıkan köylüler, imza toplayıp itiraz dilekçelerini de yetkililere iletti.

  •  Hükümet, Şırnak ile Cizre, Uludere, İdil, Beytüşşebap ve Silopi ilçelerinde 20 bölgede ÇED raporuna gerek duyulmadan maden arama izni verdi. 
  •  Bölgede maden ocaklarının neredeyse tamamını işleten AKP İzmir Milletvekili Ceyda Bölünmez’in babası Mardin eski Milletvekili Süleyman Bölünmez.
  •  Yasaklı köylerine verilen maden arama iznine tepki gösteren Şırnaklılar, “Köyümüzü yıkıp ve talan etmelerini istemiyoruz. Bu zulmü kabul etmiyoruz” dedi. 

90’lı yıllarda boşaltılan ve yıllardır “güvenlik” gerekçesiyle yasaklanan, halkın Şırnak Valiliği’nden izin alarak köylerine girebildiği iki köyde de tüm tepkilere rağmen maden aranmaya başlandı. Maden aramalarına karşı çıkan köylüler, imza toplayıp itiraz dilekçelerini de yetkililere iletti.  

Şırnak ve ilçelerinde “güvenlik” adı altında yapılan barajlar, Cudi, Gabar dağları ile Besta Bölgesi’nde ağaç kıyımı doğaya büyük zarar veriyor. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, 2021’de Şırnak kent merkezi, Cizre, Uludere, İdil, Beytüşşebap ve Silopi ilçelerinde 20 bölgede Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) raporuna gerek duyulmadan maden arama izni verdi. Bölgede maden ocaklarının neredeyse tamamını işleten AKP İzmir Milletvekili Ceyda Bölünmez’in babası Mardin eski Milletvekili Süleyman Bölünmez, maden için kazılmadığı alan bırakmadı. ÇED raporuna gerek duymadan verilen maden arama izni ile birlikte son olarak 30 yılı aşkın süredir “güvenlik” gerekçesiyle girişlerin izne tabi olduğu Gundikremo (Anılmış) köyü mevkiinde bulunan geniş bir alanda, “Kömür Ocağı ve Kırma-Eleme Tesisi” kurulacak. 2 milyon TL’ye mal olacak tesiste, açık ocak işletme yöntemi ile kömür çıkartılıp işletilecek. 90’lı yıllarda boşaltılan Spîndarok (Boyunyaka) köyünde de maden arama çalışmalarının başlatıldığı öğrenildi. Maden şirketleri, tepki gösteren köylülere, “İzin verseniz de vermezseniz de gireceğiz” tehdidinde bulundu. 90’lı yıllarda boşaltılan ve yıllardır “güvenlik” gerekçesiyle yasaklanan, halkın Şırnak Valiliği’nden izin alarak köylerine girebildiği iki köyde de tüm tepkilere rağmen maden aranmaya başlandı. Maden aramalarına karşı çıkan köylüler, imza toplayıp itiraz dilekçelerini de yetkililere iletti. Köylerinin maden aramasına açılmasına tepki gösteren yurttaşlar, kendilerinin dahi giremediği köylere, “Nasıl oluyor da maden arama izni veriliyor” tepkisinde bulundu. 

Meliha Atak

30 yıldır köyüne giremiyor

 Spîndarok (Boyunyaka) köyünden Meliha Atak (54), 30 yıldır “güvenlik” gerekçesiyle yasak olduğu için köyüne gidemediğini ifade etti. Atak, köylülerin tehdit edildiğini belirterek, şunları söyledi: “Köyümüze serbest bir şekilde gitmek istiyoruz. Köylerimizi inşa edip toprağından tekrar faydalanmak istiyoruz. Köyümüzün maden hafriyatı altında kalmasını istemiyoruz. Maden aramaya gidenler bizlere, ’Siz izin verseniz de vermezseniz de biz gireceğiz’ dediler. Bu durumda bizler ne yapabiliriz? Bu zulüm değil de nedir? Bir ağacığımızın bile hafriyat altında kalmasını istemiyoruz. Bunu kabul etmiyoruz.” 

Halime Gülçer

Mezarlardaki kemikleri bile çıkardılar

Gundikremo (Anılmış) köyünden Halime Gülçer (55), köylerinin madene açılmasına tepki göstererek, doğalarının bu şekilde yok edildiğini kaydetti. “O bizim köyümüzdür. O bize atalarımızdan geriye kalan tek mirastır” diyen Gülçer, “Yüreğimizden bir parça kopartıyorlar gibi hissediyorum. Köyde bulunan mezarlardaki kemikleri bile çıkarttılar. Öfkeliyiz. Gidip köylerimizden kömür çıkartıyorlar ama köyümüzü görmemize bile izin vermiyorlar. Köydeki evlerimizi yıkıp mezarlarımızı kazdılar ve sularımızı kuruttular. İmza kampanyası başlattık ve yetkililere dilekçe verdik. Ona rağmen girdiler” şeklinde konuştu.

Abdullah Akın

 Bize yapılan zulümdür

 Köylülerden Abdullah Akın (80), dayatılan durumun kabul edilir bir tarafının olmadığını söyleyerek, “Bu bölgeden olmayan bir yabancı köyüme giderek, kömür çıkartıp kendisi için satıyor. Bu zulümdür. Bizler köy ve dağ insanıyız. Ağaçlarımız, ormanlarımız madenden çıkan toprağın altında bırakıldı. Bunu kabul etmiyoruz” dedi. Gundikremo köyünden Hasan İzer (70) da hiç kimsenin gidip başkasının toprakları üzerinden bunu yapmaya hakkının olmadığını söyleyerek, “Bizlere sormadan, izin alınmadan köylerimize girdiler. Köyümüzü bu şekilde yıkmalarını ve talan etmelerini istemiyoruz” şeklinde konuştu.  MA/ŞIRNAK

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.