Köylünün değil şirketin çıkarı!

Toplum/Yaşam Haberleri —

Zorî Vadisi

Zorî Vadisi

  • Zorê Vadisi'ni sular altında bırakacak olan HES'e verilen ÇED raporuna karşı yürütmenin durdurulması için Amed ve Batman baroları köylüler adına dava açtı. Mahkeme, HES'in doğayı tahrip edeceğine dikkat çekerek köylüleri haklı buldu. Ancak Türk Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı yeniden olumlu ÇED raporu hazırladı.

MUSTAFA DOĞAN / AMED

Doğa güzellikleri ile dikkat çeken Zorê Çayı üzerine kurulmak istenen ve Zorê Vadisi'ni sular altında bırakacak olan HES'e verilen ÇED raporuna karşı yürütmenin durdurulması için Amed ve Batman baroları köylüler adına dava açtı. Barajın yapılması halinde Kulp ilçesine bağlı Hamzalı mahallesi ve 10 mezra etkilenecek. Zorê Vadisi'nde 452 parsel ve 67 bin 450 metrekare alan sular altında kalacak.

Amed'in Kulp ilçesine bağlı Xweşika (Kayahan) mahallesi ile Batman'ın Sason ilçesine bağlı Herîvê köyü arasında bulunan Zorê Çayı üzerine yapılması planlanan Hidroelektrik Santrali (HES) için köylüler 2014 yılında Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı'nın verdiği olumlu ÇED raporuna karşı köylüler Diyarbakır 3. İdare Mahkemesi'ne dava açtı. Mahkeme, 2022 yılında olumlu ÇED raporunu “hukuka ve mevzuata uyarlılık bulunmadığı” gerekçesiyle bilirkişilerin raporunu baz alarak 1 Nisan 2022 tarihinde iptal etti.

 

 

Mahkeme kararına rağmen

Raporun ardından HES'i yapacak olan şirket, "Mülga Çevre ve Orman Bakanlığı, ÇED ve Planlama Genel Müdürlüğünün 2009/7 Nolu genelgesi kapsamında Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ÇED İzin ve Denetim Genel Müdürlüğü yazısı gereğince ÇED Raporu hazırlanmıştır" diyerek, tekrar başvuruda bulundu. Mahkemenin yapılacak olan HES'in doğayı tahrip edeceği, tarım alanlarını sular altında bırakacağı ve yaşam alanlarının olumsuz etkileneceği gibi nedenlerle reddetmesine rağmen, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı yeniden olumlu ÇED raporu hazırladı.

 

 

Yeni dava açıldı

Amed ve Batman Baroları da, Bakanlığın mahkemenin iptal kararına rağmen yeni verdiği bu olumlu ÇED raporuna karşı köylüler adına dosyaya keşif raporları, bilirkişi raporları, mahkemenin verdiği yürütmeyi durdurma kararı gibi belgeleri koyarak ayrı ayrı dava açtı.

Köylüler Deniz Acar ve Sinan Saçaklıdır adına Amed Barosu'nun olumlu ÇED raporu veren Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı aleyhine, yürütmenin durdurulması için açtığı davada, Amed'in Kulp ilçesi ile Batman ilçesini kapsayan Dicle Havzası Zorê Çayı üzerinde Maya Enerji Üretim LTD. ŞTİ. tarafından yapılması planlanan HES malzeme ocakları, kırma-eleme tesisi ve beton santrali projesi için Bakanlığın verdiği ÇED raporunun hukuka aykırı olduğu belirtildi.

 

 

Tahribat ve hukuksuzluk

Amed Barosu'nun açtığı davada, bu projenin hayata geçmesi halinde yaşanacak olumsuzluklar şöyle sıralandı:

* HES'in faliyete geçmesiyle beraber, çay yatağındaki suyun çok büyük bir kısmına özel şirketçe el konulacak ve can suyu denilen az miktarda suyun akışına izin verilecektir.

* Batman’da 8,9 hektar, Diyarbakır’da 50,3 hektar olmak üzere toplam 59,2 hektar Mutlak Tarım Arazisi dava konusu proje kapsamında yok edilecektir.

* Projenin hayata geçmesiyle birlikte Sason'un temel geçim kaynağı olan cevizi, üzümü ve meşhur olan çileği yok olma tehlikesine girecektir. Sason ve Kulp ilçelerinin tarım ekonomisinin ağır bir şekilde zarar göreceği açıktır. 

* Kulp ve Sason balı dünyaca üne sahiptir. Projeyle birlikte arıcılık son derece uygun koşullar olumsuza dönecektir.

* Zorê Çayı'nın ortalama yüzde 90’nın borulara alınması sonrası akarsular yataklarını temizleyemez, kendini yenileyemez hale gelecektir. Akarsu tabanı ani olarak değişime uğrayacak, alana özgür türlerin istediği özellikleri kaybedecektir.

* Türkiye’nin sulak alanların korunması ve geliştirilmesi yükümlülüğü varken önemli yutak alanlardan biri olan ve bölgedeki son doğal akışlı akarsu olan Zorê Çayı'na HES projesi yapılmasına onay verilmesi, Türkiye’nin hem yasal mevzuatına, hem yeşil kalkınma planlarına hem de taraf olduğu uluslararası sözleşmelere aykırılık teşkil etmektedir. 

 

*****

Şirketin menfaati için rapor hazırlandı

* Dava konusu projenin gerçek anlamda kamunun menfaatleri için değil, projeyi hazırlayan şirketin menfaatleri için hazırlandığı görülmektedir. Anılan projede, sektörünün ticarî çıkarları, yurttaşların sağlıklı bir çevrede yaşama, yaşanılan doğanın ekolojik ve kültürel varlığını koruma, geliştirme ve sürdürme haklarından üstün tutulmuştur. Oysa bir ticari işletmenin çıkarı ile kamunun çıkarı bir ve aynı değildir. Sonuç olarak; proje alanının  gerek ekonomik, gerek tarım ve hayvancılık açısından,  gerek kültürel olarak değerlendirmesi yapıldığında bölge için önemli bir yer teşkil eden ve hatta bölgede üzerinde HES bulunmayan neredeyse tek akarsu olan Zorê Çayı'nın üzerinde ve çevresinde böyle bir projenin yapılmasında gerçek bir kamu yararı bulunmamaktadır. Bu nedenle de söz konusu proje hukuka aykırıdır.

* Her ne kadar İdari Yargılama Usulü Kanunu’nda ÇED davaları için ivedi yargılama usulü öngörülmüşse de her geçen gün yaklaşan bu doğal felaketin önüne geçmek için bir an önce yürütmeyi durdurma kararı verilmesini talep ediyoruz. Dava konusu işlemin telafisi imkânsız zararlara yol açacağı ve açıkça hukuka aykırı olduğuna ilişkin dilekçemizde yeterli somut delil sunulmuştur.

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.