Kürt ulusalcılığının yükselişi

Ahmet KAHRAMAN yazdı —

  • Demem o ki, Kürtlerin birlik ve dayanışma çabaları esaretten kurtulmak, işgalcileri kovmak amacıdır. Onun ötesinde bütün halklar muhterem, yurtları, onurları dokunulmazdır.

Kürtlerin artık gelenekselleşen Newroz’unun Avrupa buluşmasına, 2015’den sonra, ilk kez karıştım. Barbarların, Kürt şehirlerine topyekün hücum ve katliamı ile, IŞİD’la ortaklaşa Rojava işgalinden bu yana, ilk defa...

Bu kez, buluşma yeri Almanya’nun Frankfurt şehriydi. Frankfurt’ta oluşan manzaraya bakarak, Kürtlerin toplum olarak kısa zamanda ekonomik, sosyal ve ulusal bilinç bakımından büyük gelişim ve değişim geçirdiklerini söylemek mümkün...

Öne şunu belirteyim: Sömürgeciliğe karşı çıkıp baş kaldıran bütün hareketler, özü itibariyle milliyetçi (ulusal) ruhtur. Nazi işgaline direnen Avrupalıların birer ideolojileri de vardı, ama özde, her şey yurt için, ulus, millet içindi. Karşı eylemler, ulusaldı, yani. Afrikayı, işgalcilere karşı tetikleyen başlıca olgu da, milliyetçilikti. Hindistan ve Çin’i İngilizlere karşı motive eden ruh da aynıydı.

Demem o ki, Kürtlerin 1800’den beri süre gelen eylemleri de milliyetçi, yani ulusalcı motivasyonun ürünüdür. Türklere karşı tepkinin temeli de, Koçgiri, Azadi ve Hoybun’dan beri, bu ruh çıkışlıdır. Kürtlerin düşmana tepkide birleşmesidir, olaylar. Yani ulusalcılık..

Ama elbette Kürtler, hiç bir zaman Türkler gibi ırkçı olmadı, olamazlar. Bunlar çalmak, talan etmek, üstüne çöküp mal etme güdüsüyle öldürdüler, insanları, yeri yurdundan sürdüler. Kalanları devşirip kendilerine benzettiler. Bunların devleti biat, teslim olan ve onlara teslim olanların yurdudur. Kürtlerin en acımasız avcıları, en kötücüleri biat edip devşirilmiş veya kiralık Kürtlerdir.

Demem o ki, Kürtlerin birlik ve dayanışma çabaları esaretten kurtulmak, işgalcileri kovmak amacıdır. Onun ötesinde bütün halklar muhterem, yurtları, onurları dokunulmazdır.

Ve Kürtler, düşmanlarına karşı, onlarla başa çıkma adına dayanışma cephesini genişletmeye çalışan mazlumlardır. Masumların dayanışması Kürt hareketi. O nedenle Kuzeyli gidip Güney’de, Rojava’da hayatını feda ediyor. Veya Rojavalı Güney’de toprağa düşüyor. Milliyetçilik dediğimiz, bu. İslamo faşistler gibi farklının kanına susamışlık değildir.

Uzun aradan sonra gördüğüm Newroz alanında, Kurdistan’ın dört parçası renkleri, flama ve bayrakları bir arada yükseğe çıkıyordu. Elbette dört parça kaynaşıklık yok. Hatta, “ben bir Kürt’üm” naraları atıp Kürt düşmanlarıyla el ve iş birliği yapanlar da var. Bu bir gerçek. Ama Kürtlerin ulusal dayanışması yolunda dalgalanan bayraklar da gerçekti. Demek istiyorum ki, gerçek tek değildir.

Öte yandan Kürt kadınları, çoğunlukla Avrupalı giyimliydi. Türk tipi türbanlı azdı. Türk tipi dedim, türbanın İslamla ilgi ve ilintisi yok. Yaratıcısı da, mini etekli iken, 1960’larda birden bire örtünüp dinci yazar olarak yıldızı ışıldayan ve daha sonra Recep Erdoğan ile Eminesi’ni tanıştırıp “baş göz” eden Şule Yüksel Şenler’dir. O da, türbanı Hollanda asıllı Amerikan Sinema yıldızı Audrey Hepburn’un, yağmurlu havada çekilen filmde, başına bağladığı eşarbın biçimi, tarzından esinlenmişti. Türk İslam sentezi hareketinin destek vermesiyle, bu türban daha sonra siyasal İslamın simgesi kesildi.

İslamo faşist rejime biat eden Kürtler bu akıma kapıldı, diasporaya bile yayıldılar. Ama bu kez Frankfurt’ta gördüğüm de bir hakikattı:

Genç kadınların büyük çoğunluğu Avrupalı giyim, kuşamlıydı. Geleneklere bağlı olanların önemli kısmı İslamo faşizmin üniformasından uzaklaşmıştı. Onlar başı paketli değildi. Öze dönüş ile anneleri, nineleri gibi saçı, “bısk”ı, yüzünü kapatmayan tülbend, Kürtçesiyle işlemeli kıtan, laçıkla yarı açık örtmüşlerdi.

Ulusalcılığa dönüşün başka bir rengiydi, bu.

Büyük parkın ortasında, bir alan bantlarla çevrilerek gösteri yeri olarak ayrılmış, ama insan akınıyla alan dolmuş, kalabalık taşmıştı. Parkın yeşilliği baştan başa gösteri yerine, oto parka dönüşmüştü. Polis de gelen araçlara, park için yeşillikleri gösteriyordu.

Aslında diaspora Newroz’u, ana yurt meydanlarında ırkçılığa karşı kopan öfkenin yansımasıydı...

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.