Kürt öğrenci ırkçı saldırıyı anlattı

• İstanbul Üniversitesi’nde arkadaşlarıyla birlikte ırkçı saldırıya uğrayan öğrenci Abdurrahim Durmuş, “Mücadele ederek bu tür güruhları okullardan temizleyebiliriz” dedi.  

İstanbul Üniversitesi’nde arkadaşlarıyla birlikte ırkçı saldırıya uğrayan öğrenci Abdurrahim Durmuş, “Mücadele ederek bu tür güruhları okullardan temizleyebiliriz” dedi.  

İstanbul Üniversitesi’nde 24 Kasım’da 6 öğrenci, 20 kişilik Türk ırkçısı grubun saldırısına uğradı. Üniversitenin İletişim Fakültesi bahçesinde gerçekleşen saldırıda yaralanan öğrenciler, darp raporu aldı. Saldırıya uğrayan öğrencilerden Abdurrahim Durmuş, yaşananları MA'ya anlattı. Üniversitede ırkçı saldırıların sık sık yaşandığına dikkat çeken Durmuş, son bir ay içerisinde ırkçıların saldırmak için sürekli fırsat kolladığını ve birçok kez tehdit edildiğini aktardı. Durmuş, “22 Kasım günü bir Türk ırkçı grubu bize ‘Buradan geçtiğinizde başınızı bile kaldıramayacak hale geleceksiniz. Beyazıt’ı size dar edeceğiz. Buralarda dolanamayacaksınız, gezemeyeceksiniz’ dedi. Sürekli karşımızda durup bir şekilde arkadaşlarımızı tedirgin eden imalarda bulunuyorlardı. Biz de ondan sonra kendimizi onlara karşı korumak adına toplanıp birlikte hareket etme gayreti içerisinde olduk. Tehlike oluşturmalarına rağmen onlara saldırmadık” dedi.  

Saldırının yaşandığı gün sivil polislerin orada olduğunu söyleyen Durmuş, “Saldırganların grup halinde geldiğini ve tehlike arz ettiğini o gün çok açık gördük. Her şey bir 10-15 saniye içerisinde oldu. Orada yapabileceğimiz tek şey kendimizi savunmaktı. Olay günü orada var olan birkaç okul güvenliği, karşı tarafı durdurması gerekirken gelip bizi tutarak iyice savunmasız bir hale getirdi” diye konuştu.

Polis, ırkçılarla birlikte

Durmuş, polislerin tavrına tepki göstererek, şöyle devam etti: “Üniversitede tehlike bizmişiz gibi bir izlenim oluşturuluyor. Saldırı bize yapıldıktan bir süre sonra polisler oraya doğru gelmeye başladı. Kavgayı ayırmaya gelen bir esnafmış gibi davranıyorlar. Böyle bir durum söz konusu olmamalıydı. Orada saldıran, tehlike arz eden grubu gözaltına alabilmeliydi. Bize saldırdıktan sonra elini kolunu sallayarak giden saldırganları gördük. Orada hayati tehlike arz edecek darbeler alan arkadaşlarımız da olabilirdi.”

Polislerin, Kürt ve solcu olan öğrencileri hedef gösterdiğini kaydeden Durmuş, “Danışıklı bir dövüş vardı. Saldırıyı yapanlar kadar bence onlar da okul yönetimi de bundan sorumludur. Hepimiz bunun bir toplumsal sorun olduğu bilinciyle hareket ederek, mücadele ederek, bu tür güruhları okullardan temizleyebiliriz” diye ekledi. İSTANBUL