Kürt sineması direnişin hafızasıdır

Kültür/Sanat Haberleri —

Hamburg film festivali / foto: Deniz BABİR

Hamburg film festivali / foto: Deniz BABİR

  • 16. Hamburg Kürt Film Festivali bu yıl “Hafıza, Direniş, Vizyon” sloganıyla izleyici karşısına çıkıyor. Uzun metraj, kısa film ve belgesel kategorilerinden toplam 21 film, beş gün boyunca Hamburg’daki sinemaseverlerle buluşacak.

M. ZAHİT EKİNCİ/HAMBURG

16. Hamburg Kürt Film Festivali bu yıl “Hafıza, Direniş, Vizyon” sloganıyla izleyici karşısına çıkıyor. Uzun metraj, kısa film ve belgesel kategorilerinden toplam 21 film, beş gün boyunca Hamburg’daki sinemaseverlerle buluşacak.

Festivalin açılışı 19 Kasım akşamı Altona’daki Zeise Kinos’ta yapıldı. Sanatçılar Cemil Qoçgîrî ve müzisyen Taylan Acar’ın dinletisi ardından festivalin onur konuğu olan yönetmen Çayan Demirel, alkışlar eşliğinde sahneye davet edildi. Demirel, kendisine takdim edilen ödülü alırken duygusal anlar yaşandı. Demirel, “Tüm filmlerimi Kürt sinemasının ortak hafızasına katkıda bulunmak için yaptım. Bu ödülü de direnen ve ezilen tüm insanlar adına alıyorum. Kürt halkı armağan ediyorum” dedi.

Direnişin taşıyıcısı

Festival direktörü Yaser Irmak, Kürt sinemasının sadece bir sanat alanı değil, aynı zamanda toplumsal hafıza ve direnişin taşıyıcısı olduğunu belirtti. Irmak, “Çayan Demirel bu toplumun sanatçısı olduğu kadar, kolektif hafızamızın da önemli bir parçasıdır. Çayan Demirel’in belgeselleri sayesinde birçok insan kendi hakikatiyle tanıştı” dedi.

Demirel ile Ertuğrul Mavioğlu’nun birlikte çektiği ve Türkiye’de sansüre uğrayan “Bakur” belgeseli ile 1938 Dersim Katliamı’nı konu alan “38” adlı belgeseli de 23 Kasım Pazar günü festival programında yer alacak.

Açılış filmi: ‘The Virgin and Child’

Festivalin ilk gününde, Belçika’da yaşayan Kürt yönetmen Berivan Binevşa’nın uzun metraj filmi “The Virgin and Child/Bakire ve Çocuk” gösterildi. Film, DAİŞ saldırılarında annesi ve kız kardeşiyle birlikte esir alınan ve tecavüze uğrayan Êzîdî kadın Avesta’nın Şengal’den başlayıp Brüksel’de devam eden adalet arayışını anlatıyor.

Dengbêjlik geleneğinin son temsilcileri

Festival kapsamında dün ise (20 Kasım) yönetmen Mohammad Alsheikh’in kısa filmi Navarra, yönetmen Berke Taş’ın “Dargeçit” belgeseli ve yönetmen Ali Bağdu’nun “Dengbejên Me” çalışmaları gösterildi. Bağdu’nun belgeseli, dengbêjlik geleneğinin yaşayan son temsilcilerinin hikayelerine ve binlerce yıllık sözlü kültürün izlerine odaklanıyor. Çalışma, güçlü bir kültürel arşiv niteliğinde. Taş’ın “Dargeçit” belgeseli ise 1995 yılında Mardin’in Dargeçit ilçesinde devlet güçleri tarafından gözaltına alınan yakınlarından haber alamayan ailelerin hukuk mücadelesini konu alıyor.

Festival, 23 Kasım’da kısa film yarışmasının sonuçlanması ve ödüllerin sahiplerini bulmasıyla sona erecek.

Fotolar: Deniz BABİR

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2025 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.