Kürtlerle savaşın faturası ağır
- HDP Dış İlişkiler Komisyonu Eşsözcüsü Hişyar Özsoy, Türkiye’nin fetihçi politikasının iflas ettiğini belirterek, savaşın faturasının hem AKP’ye hem de Türkiye’ye kesileceğini söyledi.
Türkiye’nin Suriye’de ve Irak’ta üsler kurmasının tamamen ittihatçı macera olduğunu; bunun ağır faturalarının olacağını savunan Özsoy, “Son 5 yıldır tüm politikası Rojava’yı ve Kürtleri boğmak oldu. MHP, Mehmet Ağar ve Perinçek ile kurulan bu faşist ittifakın amacı buydu ama başaramadılar. Kürtlerin direniş geleneği buna izin vermedi. Kürtleri boğacağız, diye kendileri paramparça oldu. Görüyorsunuz; MHP ikiye, AKP iktidardayken üçe bölündü derken, şimdi CHP ikiye bölünecek, sorunları çözmediklerinden dolayı. Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucu ideolojisi, Kürtlerin bütün kazanımlarına dönük düşmanlıktır. Bunu sosyolojik bir tespit olarak ortaya koyuyorum. Bugün bu faşist zihniyette aynen böyle düşünüyor” dedi.
Türkiye ve İran ortaklığı
Federe Kürdistan’a işgal saldırılarına dikkat çeken Özsoy, MA’ya yaptığı açıklamada, Türkiye’nin tüm işgal bölgelerini birleştirerek, Kürtleri baypas edip Sünni Araplara ulaşmak istediğini belirtti. Özsoy, şunları söyledi: ”Türkiye, 40 yıldır bu saldırılarını ‘PKK ile mücadele ediyorum’ diyerek yapıyordu ama gelinen noktada artık bunun böyle olmadığını herkes biliyor. Kuzey ve Güney’deki Kürtler de biliyor artık. Irak dağılırsa orada bağımsız bir Kürdistan’ın zemini oluşacaktır. Irak’ın dağılma senaryoları artık çok güçlü. Amerika yaklaşık 20 yıldır orada siyasi bir denge oluşturamıyor. Ondan dolayı oradaki bağımsız Kürdistan ihtimaline karşı hem Türkiye hem de İran muhtemelen Federe Kürdistan’a saldırarak, oraları işgal ve ilhak etme yollarına gidebilir. Bu kurdukları askeri üsler, sadece PKK ile mücadele ettikleri ve kullandıkları araçlar değil. Yarın koşullar değişirse bu üslerin buralara dönmesi ihtimaldir. Eski Irak Dışişleri Bakanı Hoşyar Zebari, bir Twitter paylaşımı ile Türkiye’nin bütün Federe Kürdistan’a yaptığı yaklaşık 50 üssün kalıcı olmasının hayra alamet olmadığını ve tüm Kürtlerin bunu bir tehdit olarak görmesi gerektiğini söylemişti. Türkiye fırsatını bulursa sadece Rojava’yı değil, Güney Kürdistan’ı da hedef alabilir.”
Kürtler fırsata çevirmeli
”Kürtler statüye yakın oldukça, Kürtlere düşman olanlar saldırılarını her taraftan başlattı” diyen Özsoy, Ortadoğu’daki karmaşada Kürtlerin ulusal birliğini güçlendirmesi gerektiğinin altını çizdi. Kürt halkının Ortadoğu’daki krizi fırsata çevirmesi gerektiğini vurgulayan Özsoy, şöyle devam etti: ”Ne yazık ki gelinen aşamada Kürtlerin siyasi yapıları şu ana kadar bu olgunluğu gösteremedi. Maalesef bundan çokça uzağız. En azından Kürtler arasında açık bir çatışma hali yok. Türkiye Suriye Kürtleri ile PKK’yi karşı karşıya getirmeyi amaçlıyor. Bunun zeminini oluşturmaya çalışıyor. Yine Güney Kürdistan ile arasındaki gerilimi derinleştirip, açık bir çatışma durumuna dönüştürebilir miyiz diye hesaplar da var. Yine Amerika, Rojava ve Federe Kürdistan’ı ideolojik ve politik bir şekilde birbirine yakınlaştırmayı, bunu da Türkiye’nin kabul edeceği bir noktaya çekmeyi planlıyor. Bunun içinde bazı tavizler almayı amaçlıyorl ama Rojava’daki devrimin içini de boşaltmak istiyorlar. Tutar mı? Kanaatimce tutmayacak.”
Türk-Kürt barışı olmalı
Hem Ortadoğu’nun hem de Türkiye’nin yaşanan kaostan çıkması için ”büyük bir Kürt-Türk barışına ihtiyaç var” diyen Özsoy, şunları söyledi: ”Türkiye Cumhuriyeti’ni yönetenler, Kürt düşmanlığından vazgeçerek, Kuzey, Güney ve Rojava’daki Kürtlerle ilişkilerini yeniden düzenlerse 21. yüzyıl Ortadoğu coğrafyasında herkes birlikte bir güç olur. Türkiye’deki iktidar bugün sadece Kürt düşmanlığı ile ayakta kalamıyor ve iktidarını da sürdüremiyor. 4 yıldır Kürtlere saldırıyorlar da ne oldu? Geldiğimiz noktada ekonomi çöktü, bütün kurumlar çöktü, diplomasi çöktü, elleri ayakları kırılmış dibine kadar çökmüş bir devlet kaldı. Sırf Kürtlerle savaşacaklar diye gelinen nokta bu oldu.” AMED
