Lahey'e gidilebilir

• İsviçre’nin Cenevre kentinde 20-24 Eylül tarihleri arasında gerçekleştirilen Türkiye Tribünal’i tüm raporların sunulması ve  tanıkların dinlenmesi ile sona erdi.

 

20 Eylül Pazartesi başlayan Tribünal’de sırasıyla "İşkence, Zorla Kaybetmeler, Basın ve İfade Özgürlüğü, Cezasızlık, Adalete Erişim ve Roma statüsü kapsamında İnsanlığa Karşı İşlenmiş Suçlar" başlıkları ele alındı.

Bu başlıklarda sunulan geniş ve önemli raporlarda ön plana çıkan Türkiye’de özellikle Kürtlere dönük sistematik bir işkencenin ve insan hakları ihlallerinin yaşandığı oldu. Her bir başlık için raporlar sunulurken, kanıtlar daha çok Kürtlerin yaşadığı ihlallerden örnekler ile anlatıldı.

Bu raporlar ile birlikte her konu başlığında 3 tanığın ifadesine yer verildi. İşkence başlığında tanık olarak dinlenen İHD Eşbaşkanı Eren Keskin, işkencenin Türkiye’de uzun yıllardır bir devlet politikası olarak kullanıldığını belirtti. Yine Cezasızlık başlığında tanık olarak katılan 2017 yılında katledilen Kemal Kurkut’un ağabeyi Ercan Kurkut, Kemal’in katledildiğini ardından orada bulunan tüm gazetecilerin kayıtlarına el konulduğunu ve ardından Kemal’in canlı bomba olduğu için katledildiğini açıkladıklarını belirtti. Ancak Gazeteci Abdurrahman Gök’ün kayıtlarını servis etmesi ile birlikte olayın bin infaz olduğunun anlaşıldığını belirtti. Fotoğrafların ve görüntünün her şeyi kanıtlar nitelikte olmasına rağmen faillerin cezalandırılmadığına dikkat çekti.

Öte yandan Adalete Erişim başlığında tanık olarak dinlenen HDP eski Milletvekili Faysal Sarıyıldız da, 2015-2016 yılları arasında Cizre’de yaşanan savaş sürecini anlattı. 280 insanın bodrumlarda katledildiğini, yaralıların hastaneye kaldırılmasına izin verilmediğini ve bir şehre dönük ağır saldırılar geliştiğini anlattı.

Dünyaca ünlü hukukçular tarafından yargılamanın yapıldığı mahkeme tüm raporların sunulması ve tanıkların dinlenmesi ardından 23 Eylül günü sona erdi. Dün ise 6 kişiden oluşan yargıç heyetinin Türkiye’ye ilişkin kanaatini açıklaması bekleniyordu. Gazetemiz yayıma hazırlanırken henüz sonuç açıklanmamıştı. Çıkacak olan kanaate göre Lahey Adalet Divanı’na başvuru yapılacak oradan da sonuç çıkmazsa insan hakları ihlallerinden sorumlu kişilerin mal varlıklarını dondurmayı öngören Magnitsky Yasası için başvuru yapılacağı belirtiliyor.

HABER MERKEZİ