Mahkemeye tepkiden sürgün

  • Yargılandıkları dosyada mahkemenin savunmalara müdahale etmesine tepki gösteren tutsaklar sürgün edildi. 

 

İstanbul'da 10 Aralık 2016'da oynanan Beşiktaş-Bursaspor karşılaşmasının ardından Vodafone Park Stadı çevresinde gerçekleştirilen ve 39'u polis 46 kişinin yaşamını yitirdiği ve 243 kişinin de yaralandığı bombalı saldırı davasından tutuklu bulunan 26 kişiden en az 12 kişi, bulundukları cezaevinden başka cezaevlerine sürgün edildi. 

Yaşanan patlama nedeniyle yaralı bir polisin daha sonra yaşamını yitirmesi ardından “kasten öldürmek” iddiasıyla 9 kişi hakkında İstanbul 29. Ceza Mahkemesi’nde tekrardan dava açıldı. Dava kapsamında 30 Haziran’da görülen duruşmada mahkemenin, savunmaları engellemesine tutsaklar ve avukatları tepki gösterdi. Tepkinin ardından tutsaklar 3 Temmuz’da başka cezaevlerine sürgün edildi.  Buna göre, Zozan Kutum ve Gülşen Bahadır, bulunduğu Bakırköy Kadın Kapalı Cezaevi’nden Kandıra 1 No’lu F Tipi Kapalı Cezaevi’ne; Silivri 3 No’lu Kapalı Cezaevi’nde bulunan Mikail Töre, İzmir 1 No’lu F Tipi Kapalı Cezaevi’ne; Şevket Beyhan ile Hamit Korkmaz Bodrum S Tipi Kapalı Cezaevi’ne; Mehmet Akyüz, Malatya E Tipi Kapalı Cezaevi’ne; Fikret Biçen, Raşit Beyhan ve Nuri Vural’ın ise Sincan Kampüs cezaevlerine zorla sevk edildi. Biçen, Beyhan ve Vural’ın kampüsteki hangi cezaevlerine sevk edildiği ise öğrenilemedi. Bandırma 2 No’lu Kapalı Cezaevi’nde bulunan Mehmet Emin Töre ile Antalya S Tipi Kapalı Cezaevi’nde bulunan Tufan Beyhan Antalya Yüksek Güvenlikli Kapalı Cezaevi' sürüldü. 

Mikail Töre ve Mehmet Emin Töre’nin kardeşi Türkan Töre, bir hafta önce ağabeyi Mehmet Emin Töre ile telefon görüşmesi yaptığını söyledi. Töre, ağabeylerinin tutuklandığı tarihten itibaren türlü işkence yöntemlerine maruz kaldığını ve bu zorla sevk durumuna da bu bağlamda yaklaştıklarını dile getirdi. Töre, ağabeyi Mehmet Emin Töre’nin sürgün edildiği cezaevinde ise tek kişilik hücrede kaldığını ve günde bir saat tek başına havalandırmaya çıkarıldığını aktardı. Tüm hukuki taleplerine rağmen ağabeyinin tek kişilik hücreden tutukluların kaldığı bölüme konulmadığını dile getiren Töre, “Disiplin cezası olmamasına rağmen sebepsiz yere tekli, havasız hücrede tutuluyor. Hücrede tutulmaları hukuka aykırıdır” dedi. 

Sürgünle birlikte ailenin de cezalandırıldığına işaret eden Töre, “Sürgünlerle birlikte bir ağabeyim İzmir’e, diğeri ise Antalya’ya sevk edildi. Biz Hakkari’de oturuyoruz ve ikisi de bize uzak ve açık görüşleri arasında birkaç saat var. Uzaklık ve bu durum nedeniyle mağduruz. Ağabeylerimizi dört yıldır göremiyoruz. Anne ve babamın sağlık durumu da kötü. Bu durumu kabul etmiyoruz” diye konuştu.

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.