Makul kadın olmayacağız

• AKP iktidarı Hür Dava Partisi ve Yeniden Refah Partisi ile kurduğu ittifaklarla yeni dönemde de kadın kazanımlarını hedef alacağının sinyalini verdi. Kadınları sahiplendireceğini söyleyen Hür Dava Partisi ile 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanunu’nun kaldırılmasını isteyen Yeniden Refah Partisi’nin Meclis’te yer bulması, kadınların yeni dönem mücadele hattını da belirleyecek.

Mezopotamya Haber Ajansı MA’ya konuşan Halkların Demokratik Partisi (HDP) Demokratik Yerel Yönetimler Kurulu üyesi kadınlar, Kürt ve kadın düşmanı politikalara karşı mücadele miraslarına sahip çıkacaklarını söyledi. 

Yerine kayyım atanan Kop (Bulanık) Belediye Eşbaşkanı Eylem Saruca, AKP’nin ‘makul’ kadın anlayışının tüm sahalardan geriye çekilen, siyasette görünmez kılınan, tamamen evin içine hapsedilen bir anlayış olduğuna dikkat çekerek, “Kadınlara karşı bir düşmanlık politikaları var. Bizlerde bunun karşısında alanlarda olmaya devam ediyoruz" diye belirtti. 

Kayyım sistemi rejime dönüştü

Kayyım atamalarından sonra iktidarın ilk kadınlara hizmet alanına saldırdığının altını çizen Saruca, “Kayyım politikalarını reddediyoruz. Bu halkın eş başkanları olarak sahalarda olacağız. Yerel seçimlere giderken asla ve asla kazanımlarımızdan taviz vermeyeceğiz” diye konuştu. 

HDP Demokratik Yerel Yönetimler Kurulu üyesi Jiyan Aslan da,  “İktidar şunu çok iyi biliyor, bu sistemi yıkacak olan kadın mücadelesi, kadın hareketidir. Artık kayyım sistemini bir rejim haline dönüştürerek, kadınları baskı altında tutarak, politikalarını devam ettirmeye çalışıyorlar” dedi.

Batman'ın Hezo (Kozluk) ilçesine bağlı Kaniya Xanê (Bekirhan) Belde Belediye Eşbaşkanı Gülistan Sönük de Cumhur İttifakı’nın bütün bileşenlerinin siyasi geçmişinin hem Kürt hem de kadın düşmanlığıyla dolu olduğunun altını çizdi. Sönük şöyle konuştu: “Elbette onlar bu düşmanlıklarına devam ediyorlarsa, Kürt kadınları da kendi mücadele mirasına sahip çıkarak, daha ileri bir aşamaya taşıyacaktır.”

 

 

Yaşam hakkı mı ailenin kutsallığı mı?

Jinnews’e konuşan Amed Barosu Kadın Hakları Merkezi avukatlarından Songül Argünağa ise, 6284 sayılı kanunun hedef alınmasına tepki gösterdi. “Neden 6284’e bu kadar düşmanlık besleniyor?” sorusuna yanıt veren Argünağa, “Çünkü tıpkı İstanbul Sözleşmesi’nde olduğu gibi onlar açısından ailenin kutsallığı, kadının yaşam hakkından daha değerli görülüyor” dedi.

Aile içi şiddet ve kadın katliamları verileri ortadayken, iktidarın “aileyi yıkmaya çalışıyor” argümanıyla 6284 sayılı kanunu hedef aldığına dikkat çeken Argünağa, HÜDA PAR ve Yeniden Refah Partisi’nin meclise girmesiyle risklerin arttığını vurguladı. Çocuk istismarında evlilikle af getirilmesi istenen bir düşünceyle, kadının fıtratına uygun işlerde istihdam edilmesini önceleyen bir zihniyetle karşı karşıya olduklarını belirten Argünağa, “15 yaşındaki kız çocuklarının evlendirilmesinin yasal bir zeminde düzenlenmesini istiyorlar” dedi.

Mücadele daha da yoğunlaşacak

Argünağa önümüzdeki dönemde mücadelenin daha da yükseltilmesi gerektiğini belirterek sözlerini şöyle sürdürdü: “Tüm bu sebeplerle şunu ön görebiliyoruz; hem geçmiş dönemde hem de bu dönemde kadınlar açısından mücadelenin yoğun olması gereken bir dönemdir. Eskişehir’in en işlek caddesinde gündüz vakti Ayşe Tuba Arslan katledildi. Tuba defalarca koruma kararı almasına rağmen, çantasında bir koruma kararı varken katledildi. Tablo böyleyken bizim ihtiyacımız olan şey bizim haklarımızın nasıl ileriye gidebileceğine ilişkin olması gerekiyor. Bizim can güvenliğimizin nasıl sağlanabileceği, yasal düzenlemeler çerçevesinde nasıl daha iyi olması gerektiği konuşulmalıdır. Uzaklaştırma kararının pazarlık konusu yapılması gerçekten kadınların bu dönem içerisinde neyle karşı karşıya gelebileceklerinin göstergesi oluyor. Kadınlar olarak bütün haklarımıza sahip çıkmaktan başka hiçbir alternatifimiz yok.” AMED