Meclis beklentilerle açılıyor

Sezai Temelli
- Türkiye Meclisi yeni yasama dönemine yarın başlıyor. DEM Parti Grup Başkanvekili Sezai Temelli, TCK, TMK ve İnfaz Kanunu'nda düzenlemeleri hayata geçirecek bir yargı paketinin geçirilmesi gerektiğini söyledi.
- Temelli, bir taraftan hukuki düzenlemelerin yapılması, silah bırakanların hukuki güvencesi, siyasi hakları ve buna bağlı savaş boyunca yaşanmış mağduriyetlerin ortadan kalkmasının önemini vurguladı.
Kürt Halk Önderi ile görüşmenin süreç açısından kritik belirleyiciliğine işaret eden DEM Parti Grup Başkanvekili Sezai Temelli, Komisyon'un tutuk tavrını eleştirdi ve "Baş müzakereciyle bir an önce müzakere zeminini yaratmalıdır" dedi.
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Grup Başkanvekili Sezai Temelli, güncel gelişmelere ilişkin dün Meclis'te basın toplantısı düzenledi. Temelli, yeni yasama döneminin önceki yasama dönemlerinden farklı olması gerektiğini söyledi. Temelli, 1 Ekim 2024'te Meclis açılışında yaşanan gelişmeleri hatırlatarak, "Geçen sene 1 Ekim'de Sayın Devlet Bahçeli'nin uzattığı el, önümüzdeki dönem Meclis'in nasıl çalışması gerektiğine dair hepimizi bir zemine davet etti. Biz, bu elin önemli ve kıymetli olduğunu kabul ettik ve inisiyatif aldık. Çok daha önemli bir gelişme 27 Şubat'ta yaşandı. Sayın Abdullah Öcalan, Barış ve Demokratik Toplum çağrısını paylaştı. Türkiye siyaseti açısından bir önemli gelişme de PKK'nin kongresiyle bu manifestoya sahip çıkarak gereklerini hayata geçirmek için önemli bir adımı da attı. Sonrasında 11 Temmuz'da silah yakma töreniyle yine tarihi bir adım atıldı. 5 Ağustos'tan itibaren de Komisyon çalışmalarını hep beraber yaşadık" dedi.
Tekçilikten kurtulma zamanı
Demokratik teamülleri merkezine alan, kuvvetler ayrılığı ilkesine sahip çıkan, denge denetleme mekanizmasını içselleştiren bir Meclis'e hasret duyulduğunu vurgulayan Temelli, önümüzdeki dönemde bu hasretin son bulacağına inandığını ifade etti. Bunu gerçekleştirmek için DEM Parti'nin üzerine düşen bütün sorumlulukla Meclis'te yerini alacağını vurgulayan Temelli, şöyle devam etti: "Müzakereden asla vazgeçmeyen ama halkların, emekçilerin, kadınların haklarını da en güçlü şekilde savunan bir kararlılıkla Meclis'teki yerimizi alacağız. Artık geçmişin o iktidar anlayışından, o tekçi anlayışından kurtulma zamanı gelmiştir. Eğer bunu başarabilirsek Türkiye halklarının ve toplumunun beklediği barış yasalarını hayata geçirebiliriz. Demokrasinin önünü açabilecek yasaları hayata geçirebiliriz. Barış ve demokrasi yaklaşımının merkezinde Kürt meselesinin demokratik çözümü vardır. Bu yasama yılında Kürt meselesinin demokratik çözümüne dair adımlar atmak zorundayız.
Demokratik çözüm mutabakatı
Komisyon eksiklerine rağmen önemli adımlar attı. Türkiye'de bu meseleye müdahil olan çok geniş bir kesimi dinledi. Komisyon'a gelen bütün kesimler ortak bir yerde buluştu; Kürt meselesi demokratik yöntemle çözülmeli. Yani 27 Şubat çağrısının ne denli önemli olduğu teyit edildi. Kürt meselesi demokratik çözüme muhtaçtır. Bunun da adresi Meclis'tir. Bunun siyasi muhataplığı doğru kurulmak zorundadır. Tutanaklar ortadadır, doğru analiz edilmeli ve doğru okunmalıdır. Raporu da yakında ortaya çıkacaktır.
Demokratik entegrasyon yasaları
Gerekli yasal düzenlemelerin hayata geçirilmesi için Meclis'in bu dönemi iyi değerlendirmesi gerekir. Geç kalmaksızın, zamana yaymaksızın en kısa zamanda ihtiyaç duyulan demokratik entegrasyon yasaları hayata geçmelidir.
İnfaz Kanunu, TCK ve TMK
Türk Ceza Kanunu'nda (TCK), Terörle Mücadele Kanunu'nda (TMK), İnfaz Kanunu'nda düzenlemeleri hayata geçirecek bir yargı paketi Meclis'e gelmelidir. Bu konuda da gecikmeye mahal yok. Bir taraftan hukuki düzenlemelerin yapılması, silah bırakanların hukuki güvencesi, siyasi hakları ve buna bağlı çatışma süreci boyunca yaşanmış olan mağduriyetlerin ortadan kalkması gerekir. Bir yanıyla da yine İnfaz Kanunu'ndaki düzenlemeler ve tüm siyasi tutsakların bir an önce özgürlüğüne kavuşması bizim öncelikli talebimiz.
Sürecin muhatabayıla birlikte
Tabii bütün bunların kavşağında, merkezinde duran en önemli muhataplık da kuşkusuz İmralı'dır. Sayın Öcalan'ın baş aktör ve baş müzakereci olduğunu, bu süreçteki rolünü unutmadan bu muhataplığın bir an önce sağlanması ve bu sürecin hızlanması açısından ne denli önemli olduğunu bilerek hareket etmek gerekiyor. Baş müzakereci ile de bir an önce müzakere zemini yaratılmalıdır." ANKARA














