Mevcut iktidar düşerse reformların önü açılır

Forum Haberleri —

  • Artık sadece Türkiye halkları değil, dış dünya ve kamuoyu da bu AKP hükümeti ve Tayyip Erdoğan iktidardan düşmeden Türkiye'de gerçek hiçbir iyileşmenin olmayacağı kanaatindedir.

DR. HAYRİ HAZARGÖL

Son zamanlarda AKP Genel Başkanı ve CHP Genel Başkanının da ‘sözde cumhurbaşkanı’ dediği Tayyip Erdoğan ve bazı AKP’liler reformdan dem vurmaya başlamışlardır. Zulüm ve baskıda sınır tanımayan, Türkiye’ye gelmiş geçmiş tüm faşist iktidarlara rahmet okutturan AKP’nin başına hangi kaya düştü! Ya da bayram değil seyran değil, deyimini akla getirmektedir. Bu iktidarla reformun yan yana getirilmesi insanı sadece güldürür. Aslında böyle bir söylem dünyanın gözünün içine baka baka dalga geçmektir. Bu iktidar reform deyince bazı güçlere yaltaklık yapılacağı akla gelmektedir. Bizim şu bu politikamıza ses çıkarmayın, sizlere her türlü işbirlikçiliği yaparız, Türkiye’yi size peşkeş çekeriz, tutumu akla gelmektedir. Reform dediklerinin başka bir anlamı olamaz.

Bir ülkede reform yapılacak denilince akla çözüm bekleyen temel sorunlarda reform yapmak gelir. Türkiye’de ilk akla gelen sorunlar da Kürt sorunu, Alevi sorunu, kadın sorunu ve adalet sorunudur. Kuşkusuz ekonomik sorunlar, işsizlik ve başka toplumsal sorunlar da vardır. Ancak belirttiğimiz ilk akla gelen sorunlar çözülmeden diğer sorunlara gerçek bir çözüm bulmak mümkün değildir.

Türkiye’nin temel sorunu diğer tüm sorunların da kaynağı olan demokratikleşme sorunudur. Yada belirtilen sorunlar çözülmezse Türkiye'de demokratikleşme gerçekleşmez. Dolayısıyla demokratikleşme sorunuyla söz konusu temel sorunlar bir bütündür; ayrı ayrı ele alınamazlar. Türkiye'de bu temel sorunlarla ilgili olmayan ve doğrudan bu konuları ilgilendirmeyen hiçbir şeye reform denemez. AKP iktidarının da bu konularda bırakalım adım atması, her gün daha da olumsuz bir durum ortaya çıkmaktadır. Sanki her akşam, sabahleyin hangi demokrasi ve özgürlük düşmanı adımı atmalıyız, diye düşünülüyor. Böyle bir iktidardan bırakalım reform beklemeyi, akla getirilmesi bile bir gaflet olur.

Bu iktidarın reform dediği şey herhalde tüm baskı, zulüm ve kötülüklerin üstünü örtecek bir kamufle olacaktır. Ya da daha başka kötü adımlar atacakları için böyle bir örtüyle böyle bir kötülüğü gözden kaçırmaya çalışacaklardır. Ancak sadece Türkiye halkları değil, tüm dünya da Tayyip Erdoğan ve AKP gerçeğini öğrendi. Bu iktidarın hiçbir demagojisine inanılmayacaktır. Artık sadece Türkiye halkları değil, dış dünya ve kamuoyu da bu AKP hükümeti ve Tayyip Erdoğan iktidardan düşmeden Türkiye'de gerçek hiçbir iyileşmenin olmayacağı kanaatindedir. Yani sadece Türkiye'deki halkın değil, dış dünyanın da bu tür demagojik söylemlere karnı toktur. En az bizler kadar onlar da Tayyip Erdoğan’ın reform söylemlerine gülüyorlardır. Deve kuşunun kafasını kuma gömüp kıçını dışarıda bırakmasına gülündüğü gibi. Tayyip Erdoğan ilk önce eşeği kaybettiririm, sonra da buldururum, gibisinden gösterilerle herkesin gözünü boyayabileceğini sanıyorsa sadece kendini kandırıyordur.

AKP’nin 2010 öncesi söylem ve adımları bugünkü trajediyle sonuçlanmıştır. Şimdi çokça dile getirildiği gibi ikinci bir böyle Tayyip oyunu olsa olsa komedi olur. Bu açıdan Tayyip Erdoğan’ın yeni kurnazlıkları hiçbir sonuç vermez. Erdoğan hikayedeki kurnaz tilki durumuna düşmüştür. Dört ayağıyla tuzağa kıstırılmıştır.

Türkiye'nin en temel demokrasi dayanağı olan HDP’ye her gün saldırılıyor. Sadece Kürtlere değil, Kürtlerle dostluk yapan herkese düşmanlık yapılıyor. Gençler, rektörümüz atama ile gelmesin, dediği için terörist denilip gözaltına alınıyor. Baskıyla gençlerin iradesi kırılmaya çalışılıyor. ESP, Kürt sorununda duyarlıdır, diye yöneticileri ve üyeleri tutuklanıyor. HDP’nin başı üzerinde kapatma tehdidi Demokles’in kılıcı gibi sallandırılıyor. Kadın düşmanlığı hem söylemde hem pratikte ortaya konuluyor. Topluma karşı her türlü yöntemle savaş yürütülüyor. AKP-MHP iktidarına muhalif her ses kısılmaya çalışılıyor. Kürtlere her gün neler yapıldığı biliniyor. Alevileri asimile ederek inanç soykırımına uğratacak her yol ve yöntem deneniyor. AKP-MHP iktidarı zulmünü herkese dayatıyor. Kendilerinin dayattıklarını kabul etmeyen her kişi ve çevreye düşmanca yaklaşılıyor. İşte böyle bir iktidar ve onun başı reform diyor!

Tayyip Erdoğan herhalde kendisinin borazanı haline gelen, işlevi aptal kutusu olan yandaş basının bu demagojiye inanacak bir sürü toplumu yarattığını düşünüyor. Çünkü aptallaşmış sürü toplumu haline gelmeden Tayyip’in reform söylemlerine inanmak mümkün değildir. Eğer toplum bu hale getirilmişse bu da bu iktidarın bu topluma karşı büyük suç işlediği anlamına gelir. Ancak biz bir kesimi bu hale getirmiş olsa da tüm toplumun bu hale geldiğine inanmıyoruz. Tayyip’in bir sözü karşısında ABD’nin ilk başkanlarından Abraham Lincoln’un ünlü bir sözünü hatırlatmak isteriz: “Herkesi bir defa, bazılarını her zaman aldatabilirsiniz, ama herkesi her zaman aldatamazsınız.”

Türkiye'de Kürtleri, Alevileri, kadınları, gençleri ve demokrasi güçlerini bu iktidar kandıramaz. Kim bu söylemlere inanıyor, AKP’den reform geleceğini, açılım yapacağını bekliyorsa o kendini kandırıyordur ve gaflet içindedir. En hafif deyimle bu iktidarın önceki söylem ve uygulamalarını unutmaktır. Bir daha vurgulayalım; bu iktidar gitmeden Türkiye’de hiçbir iyi şey ortaya çıkmaz. Hele hele son 6 yıldır bu halka yapılan kötülükler ortadayken. Kötülükler iktidarından iyi şey beklemek büyük bir yanılgıdır. Ya da sürü toplumun bir parçası gibi düşünme melekesini kaybetme ve yönlendirme içinde olmaktır. 

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.