Muazzam bir derinliğe sahipti

Rıza Altun

Rıza Altun

  • Hem Avrupa'da hem de gerilla sahasında PKK’nin öncü kadrolarından Rıza Altun ile birlikte çalışan PAJK Koordinasyon Üyesi Evîndar Ararat, ideolojik, politik, tarihsel hafıza, entelektüel birikim olarak muazzam bir derinliğe sahip olduğunu vurguladı.

PAJK Koordinasyon Üyesi Evîndar Ararat, şehit Rıza Altun’un yönetim tarzı içerisinde yanlışlıkları gördüğünde hesap soruculuğunun çok keskin ve taviz vermeyen bir duruşu olduğunu belirterek, şunların altını çizdi: “Zekâsı, aklı ve analiz gücüyle daha fazla değerlendirir, devreye koyar, tarihsel bilinciyle günceli buluşturur; düşmanın geliştirdiği politik, siyasi, askeri hamleler karşısında analiz yapardı. Yaşamda hem bir öğretmen hem bir komutan hem de bir öncü yönetim gücünü ve birikimini kendisinde birleştiren bir kişiliğe sahipti. Askeri disiplini vardı; yaşamda acayip bir çalışma disiplini ve enerjisi vardı. Sorunlar karşısında alternatifler ve çözümler üreten, tıkamayan, ön açan bir yönetim ve çalışma tarzı vardı.”

PAJK Koordinasyon Üyesi Evîndar Ararat, Türk devletinin 25 Eylül 2019’daki saldırısı sonucu şehit düşen Rêber Apo’nun ilk yoldaşlarından ve PKK’nin kurucu önderlerinden Rıza Altun’u, ANF'ye anlattı:

Birlikte kritik üç yıl

Heval Rıza’yı ilk olarak 1995’te, PKK 5. Kongresi’nde tanıma şansım oldu. Kongre ortamıydı; o yüzden de kalabalık bir ortamda çok fazla diyalog içine giremedik ama ilk tanımam o dönemdir. PKK’nin kurucu kadrolarından ve yönetiminde yer alan bir arkadaş olarak, kongredeki değerlendirmeleri, eleştiri ve öz eleştiri düzeyi dikkatimi çekmişti. Daha sonraki yıllarda, iki farklı dönemde birlikte aynı yönetimde çalışma fırsatım da oldu. Heval Rıza’yı asıl tanıma süreçlerim diyebileceğim de o süreçlerdir. 2002-2005 yılları arasında Avrupa’da birlikte aynı yönetim çalışmasında yer aldık. O süreçler, tabii zorlu yıllardı. Önderliğin esaretinden sonra tasfiyeciliğin, iç tasfiyeciliğin Ferhat ve Botan şahsında örgüt içinde yaşandığı, aslında bir kaos ortamının olduğu dönemdeydik. Aynı zamanda örgütsel duruşun, Önderliğe bağlılığın ve militan kişiliğin kendisini pratikleştirmesi, duruş sahibi olması gereken bir süreçteydik. Biz de aynı yönetimde, siyasi ve toplumsal alan çalışmalarında yer aldık. Kritik bir süreçti.

 

 

Tasfiyecilere yönelik tavrı

Heval Rıza’nın özellikle ihanetçi ekibin artık ihanet konusunda netleştiği süreçteki tavrı, Avrupa örgütünü ayakta tutma ve birlik ruhunu bütün arkadaş yapısına yansıtma çabası önemliydi. Orada birçok tartışmamız oldu; tasfiyecilik karşısında nasıl bir duruş sahibi olunması lazım, nasıl boşa çıkarabiliriz, diye. Onların özellikle Avrupa üzerinde çok yoğun hesapları vardı. Bazılarının, Heval Rıza ile geçmiş süreçlerdeki pratiklerde kalma, arkadaşlık ilişkileri üzerinden yaptıkları hesaplar vardı. Heval Rıza’nın, özellikle onları örgüte çekmek ve ihanete gitmeden örgütle birlikte hareket eder pozisyonda tutmak için önemli çabaları oldu fakat örgütten kopma ve ihanet noktasına geldiklerinde ise tutumu netti.

Kişi olarak da zorlandı

Önderliğe bağlılığı önemliydi. Tüm arkadaş yapısı, özellikle Avrupa yapısı açısından, Heval Rıza açısından kritik bir süreçti. Örgüt içindeki çelişkileri, çatışmaları ve yoğun sorunları ele alma, tartışma; dış güçler ve Kürt kesimleri açısından hesapları değerlendirme, politik, ideolojik ve örgütsel neden-sonuçları, yol açacağı sonuçları değerlendirme konusunda Avrupa pratiğinde çok önemli bir duruşu vardı. Yönetimle, arkadaş yapısıyla olan tartışmaları çok netti; bunu belirtebilirim. Kişi olarak da zorlandı, tabii. Mesela, o süreçte örgüt yapısını bir arada tutabilmek, tasfiyecilerin eğilimi karşısında hem kadro hem halk nezdinde örgütsel birlikten yana tutum belirlemek konusunda çok önemli bir çaba gösterdi.

 

 

Ortak aklı oluşturmak için

Heval Rıza ile daha sonra dağda, gerilla sahasında da yaklaşık 2-3 yıl aynı yönetimde yer aldık. Farklı çalışma sahalarında yer aldı; hem askeri hem de siyasi-diplomatik boyutta çalıştı. Arkadaşların eğitimi, ilgilenilmesi, tartışma süreçleri ve yönetimde ortak aklı oluşturma açısından çok önemli bir çabası vardı. Tabii, örgütün kurucu kadrolarından bir arkadaştı. Mesela, bize hep  ‘Ben üniversite okumadım, çok uzun yıllar okumadım, ama PKK Üniversitesi’nde kendimi geliştirdim’ derdi. Gerçekten çok okuyan bir arkadaştı. Okuduğu kitapları bize örnek gösterir, ‘Şunları da okuyun, çerçevesi şudur, şu noktaları ele alıyor, kendinizi bilinçlendirmeniz gerekiyor’ derdi. Birçok arkadaşı okumaya teşvik etmek için kendini örnek gösterir ve yoğunlaşmalarını da paylaşırdı.

Bazen çok sertti

Kişilik olarak belli bir otoritesi olan bir arkadaştı. Bazen çok sertti, bazen de eleştiri düzeyi anlaşılmadığında kişiye acımasız gelirdi. Eleştiriyi, içeriğini, amacını, kişide açtırmak istediği hususları anladıkça; uyarmak istediği, tavır koymak istediği hususları bilince çıkarma durumu gelişiyordu. Genç arkadaşlarla ilişkileri çok iyiydi. Yaşına, örgütün kurucu kadrolarından biri olmasına ve örgütün en üst düzey görevlerinde bulunmasına rağmen genç arkadaşlara karşı daha mütevazı ve daha paylaşımcıydı. Şakalarıyla bile eğiten, moralize eden, çalışmaya sevk eden, tecrübelerini paylaşan, anılarını eğitim materyaline dönüştüren bir ilişkilenme biçimi vardı. Anlamaya dönük yaklaşımlarıyla genç arkadaşlarla daha fazla ilgileniyordu.

Zaman zaman çatıştık

Kadın arkadaşlarla zaman zaman çatışan yanları vardı. Biz de birlikte çalışırken zaman zaman çatıştık; özellikle kadın özgünlüğü, kadınların öncülük düzeyi, kadınların farkı konusunda çatıştığımız oldu. Kadının katılım gücünü, öncülük düzeyini, gelişme düzeyini gördükçe de aslında saygılı yaklaşan, önem veren, kadının devrimdeki rolünü daha fazla önemseyen bir tutum içerisine de girdi. Özellikle 2000 sonrası süreçte, paradigma değişimiyle birlikte Önderliğin savunmalarında kadın devrimi, kadın kişiliği ve özgürlüğünü geliştirme isteği; eşbaşkanlık sistemi, eşit temsil, demokratik yönetim biçimi ve demokratik toplum örgütlenmesi gibi boyutlarda ortaya koyduğu kadın yaklaşımını daha fazla anlamaya dönük bir çaba ve tarz geliştirdi Heval Rıza.

 

 

Taviz vermeyen duruş

Yönetim tarzı içerisinde yanlışlıkları gördüğünde hesap soruculuğu çok keskindi. Taviz vermeyen bir duruşu vardı; anlayışlar, olumsuz pratikler, yetmeyen, başarılı olmayan pratikler karşısında ciddi bir mücadele düzeyi de vardı. Heval Rıza, ideolojik, politik, tarihsel hafıza, entelektüel birikim açısından gerçekten muazzam bir derinliğe sahipti. Sürekli okuyan, araştıran, sorgulayan, kendini yenileyen ve güncelleyen bir tarza sahipti. Uzun yıllar zindanda kalmış; zindanda da çok önemli bir direniş göstermişti. Zindanda kendini eğitme düzeyi vardı. Bir PKK öncü kadrosu ve yönetim kadrosu olarak bu birikimi kendisinde oluşturmuştu. Özellikle paradigma değişimiyle birlikte, paradigmanın içeriğini ve derinliğini anlamak açısından çok yoğun okuyan, araştıran, kendini yenileyen ve geliştiren bir yaklaşıma sahipti.

Analiz gücü derindi

Zekâsı, aklı ve analiz gücüyle daha fazla değerlendirir, devreye koyar, tarihsel bilinciyle günceli buluşturur; düşmanın geliştirdiği politik, siyasi, askeri hamleler karşısında analiz yapardı. Değerlendirme ve karşı politikaları belirleme açısından çok güçlüydü. Heval Rıza’nın analiz gücü çok derinlikli ve çok yönlüydü; karşı hamleleri geliştiren pratik bir zekâsı ve tarihsel analiz gücü vardı. O açıdan verdiği dersler, yaptığı toplantı ve tartışmalardaki birikim düzeyi, verdiği perspektifler daha etkili bir çalışmaya sevk etme açısından birçok arkadaşı çok olumlu etkiliyordu. Eğitiyor, perspektif verip yönlendiriyordu.

Paylaşan ve ortaklaştırandı

Yönetim tarzı açısından da özellikle şunu belirtebilirim: Heval Rıza’nın, kişiyi düşünceye sevk eden, daha derinliğine sorgulamaya yönelten, ortak aklı oluşturmada görüş alan ve görüş veren bir yönetim tarzı vardı. Yönetim içindeki anlayışlar karşısında yürüttüğü çatışmalar, çelişkiler ve mücadele tarzı bazen bireyler açısından çok sert; bazen çok kavratıcı, bazen çok eğitici, bazen sabırlı, bazen ise çok sabırsız olabiliyordu. Bu yöntemleri iç içe bir yönetim tarzına dönüştürmüş ve kavratma açısından da çok yönlü bir yaklaşım geliştirmişti. Aslında bu tarzla, kişiyi düşünmeye, sorgulamaya, mücadeleye ve ortak aklı bulmaya yönelten argümanları ve yöntemleri kullanarak çok yönlü bir yoğunlaşma düzeyini de yaratıyordu. O açıdan, Heval Rıza’nın felsefik, tarihsel, teorik ve entelektüel düzeyi çok yönlü ve daha derinlikliydi. Bazen hiç olmadık yerde bir anısını anlatır, ortamı yumuşatırdı. Bazen de şakayla karışık aslında eleştiri ve uyarılarını yapardı. Arkadaş olarak da çok böyle yönetim-yapı ilişkisi değil de bir yoldaşlık ilişkisi içerisinde daha fazla paylaşan, ortaklaştıran, birleştiren bir ilişki biçimi vardı.

 

 

Disiplinli, dakik ve planlıydı

Şunu söyleyeyim; Heval Rıza, yılların öncü kadrosu ve yönetim deneyimine sahip bir arkadaş olarak, yaşamda hem bir öğretmen hem bir komutan hem bir öncü yönetim gücünü ve birikimini kendisinde birleştiren bir kişiliğe sahipti. Askeri disiplini vardı; yaşamda acayip bir çalışma disiplini ve enerjisi vardı. Dakik ve planlıydı; dağınık, plansız ve öngörüsüz çalıştığını görmedim gerçekten. Çok disiplinli, sorunlar karşısında alternatifler ve çözümler üreten, tıkamayan, ön açan bir yönetim ve çalışma tarzı vardı. Yaşam tarzı da hakeza öyleydi.

Kendisiyle çalışırken zorlandım da

Kendisiyle çalışırken zorlandığım noktalar da oldu ama eğiticilik açısından ondan öğrendiğim çok şey de oldu. Politik bakış açısı, öngörüsü, çıkış noktalarını bulma, çalışma ve yaşam disiplini açısından, kendisinden öğrendiğim çok şey oldu.

Tabii, şehadeti hepimiz açısından çok sarsıcı oldu. Önderliğin yol arkadaşı, Önderliği anlamaya ve uygulamaya çalışan bir arkadaş olarak, yılların birikimini kendisinde toplamış, çok yönlü gelişmiş; yönetim tarzı, felsefik, ideolojik, tarihsel, teorik ve entelektüel birikim açısından muazzam bir birikim düzeyine ulaşmış bir öncüyü, bir yoldaşı kaybetmek, genel mücadele tarihimiz, Kürt halkının mücadelesi ve aslında devrim mücadeleleri açısından önemli bir kayıp. Bütün arkadaşlar için olduğu gibi, benim için de çok ağır bir kayıp." BEHDÎNAN

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2025 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.