Ne Horasan ne Tunceli

Kültür/Sanat Haberleri —

Dersim Festivali

Dersim Festivali

  • Dersim kimiliği ne Horasanlılıkla ne de Tuncelilikle açıklanamaz. Dersim Aleviliği, İran’daki Şiilikten ve Arap Aleviliğinden farklı bir yapıya sahip. “Ma ne Xorasan me, ne ki Tunceli! Ma Dersim me!” şiarıyla düzenlenen 15. Dersim Kültür Festivali’nde Dersim’in; Türkleştirme ve Sunnileştirme politikalarına karşı direneceği mesajı verildi.

NİHAL DOĞAN

“Ma ne Xorasan me, ne ki Tunceli! Ma Dersim me!” şiarıyla iki gün süren Dersim Kültür Festivali’ne bu yıl Dersim üzerindeki soykırım politikaları ve Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın  Barış ve Demokratik Toplum çağrısı damgasını vurdu. 

15’incisi düzenlenen festivalin ilk günü, “Dil, Kültür ve İnanç Kırımı, Ortadoğu, Kürtler ve Aleviler” başlıklı bir panelle başladı. Moderatörlüğünü Hülya Yer’in yaptığı panele, DEM Parti Grup Başkanvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit, SMF MYK Üyesi Hüseyin Şimşek ve Araştırmacı-Yazar Selim Temo katıldı. Panel alanında Seyit Rıza ile PKK’nin kurucu kadrolarından Ali Haydar Kaytan ve Rıza Altun’un fotoğrafları yer aldı.

 

Foto: Deniz BABİR

 

'Yerleşik yapılar yerle bir oluyor'

İlk konuşmayı yapan Gülistan Kılıç Koçyiğit, Dersim halkının bugün diline ve kültürüne sahip çıkmasını direnenlere, mücadele edenlere borçlu olduğuna işaret ederek, "Dersim acılı bir coğrafyanın adı ve biz o coğrafyanın çocuklarıyız” dedi. Daha sonra Öcalan’ın Barış ve Demokratik Toplum çağrısına da değinen Gülistan Kılıç Koçyiğit, şunları söyledi: ''Bugün yalnızca Dersim değil, tüm Ortadoğu büyük bir dönüşümün içinde. Yerleşik yapılar yerle bir oluyor, eski sistemler yıkılıyor, yerine ne konulacağı belirsiz. Kapitalist sistem bu tür dönüşümleri çoğu zaman savaşlarla yapar. Suriye’de Esad rejimin yıkılması, İsrail-Hamas çatışmaları, ABD-İsrail’in İran’ı sınırlandırma politikaları, tüm bunlar bölgede yeni bir denklem ortaya çıkardı. Bu denklemde Kürt halkı ve Kürt Özgürlük Hareketi hem etkileyen hem de etkilenen bir aktör konumundadır. Kürt halkı örgütlüdür ve bu örgütlülük, Ortadoğu’daki her büyük altüst oluşta belirleyici bir faktör.’’

 

Foto: Erdoğan ZAMUR

 

 

 

İkili asimilasyon

Daha sonra panelde konuşan Hüseyin Şimşek, Dersim kimliğinin ne Horasanlılıkla ne de Tuncelilikle açıklanamayacağını ifade ederek Dersim Aleviliğinin, İran’daki Şiilikten ve Arap Aleviliğinden farklı bir yapıya sahip olduğuna dikkat çekti. Dersim’in Türkleştirme ve Sunnileştirme üzerinden ikili bir asimilasyona uğradığını vurgulayan Şimşek,  Osmanlı’dan Cumhuriyet dönemine uzanan baskıları anlattı. 

Araştırmacı-yazar Selim Temo ise Horasan Kürtleri üzerine yaptığı çalışmaya işaret ederek bu kitaptaki bilgilerin, halkın zaten bildiği bir gerçeğin akademik olarak belgelenmesi olduğuna dikkat çekti. Panelin ardından sanatçı Kivrem Erdal Timurlenk sahne aldı. Festival alanında yazar stantları, yöresel yemekler, kültürel sergiler ve el emeği ürünler yer aldı.

 

 

 

“Yüzümüzü Dersim’e dönmeliyiz”

Festivalin ikinci günü ise  “Kadın sorununda cins ve inanç kırımı” paneli ile başladı. Panele ADEF Kadın aktivisti Zeynep Hayır ve Jineoloji Akademisi Üyesi Elif Kaya konuşmacı olarak katıldı. Ayrıca festival alanında Dersim kültürüne ait görseller, fotoğraf sergileri, yazarların imza stantları ve Dersim mutfağına ait yemekler yer aldı. Panelden sonra sahne programı başladı. Festivalin ana sahne programında açılış Dersim'de yaşayan Pîr Zeynel Kete’nin Gulbang’ı ile yapıldı. Pîr Zeynel Kete Kurmancî ve Türkçe dillendirdiği Gulbang’ı delil yakma ve niyazı pay etme ile sonuçlandırdı. Sonrasında sahneye konuşmak için Dersim Milletvekili Ayten Kordu çıktı. Konuşmasına Kirmançkî ve Kurmancî’yle başlayan Ayten Kordu, "Demokratik toplumu örme sorumluluğu ile karşı karşıyayız. Her biriminizin büyük bir sorumluluğu var” dedi. Ayten Kordu konuşmasında şunlara dikkat çekti: ''Dersim halkı olarak topraklarımıza yüzümüzü dönmeliyiz. Dersim halkı olarak kimliğini, kültürünü ve değerlerini yaşatmaması için bu festival önemli bir emek, önemli bir alandır. Bundan dolayı Demokratik Toplum inşası için bu emek ve mücadele halkasını büyütmek zorundayız.’’