Neden ulusal konferans düzenlemiyoruz?
Dosya Haberleri —

Dara Khaiyland
YNK Genel Başkanı Bafil Talabani ve Kubad Talabani’nin Temsilcisi Dara Khaiyland ile konuştuk
-
Ulusal konferans konusu oldukça önemli bir konu. Zamanı gelmiştir. Bugünkü konferans önemlidir. Süleymaniye’de, Hewlêr’de de konferanslar yapıldı. Bu konferanslar, Kürtlerin büyük bir konferansının zeminini güçlendiriyor. Dünyanın her yerinde Kürt parlamenterlerimiz var. Neden bir konferans düzenlemiyoruz?
- Abdullah Öcalan, Mam Celal’e oldukça yakındı. Mam Celal’in de aracılığıyla defalarca tek taraflı ateşkes ilan etmiş ve barış süreçleri başlatmıştır. Bu nedenle Kak Bafil ve tüm YNK yetkilileri Öcalan’ın özgürce yaşamasından, özgürce iletişim kurmasından memnuniyet duyar. Kendisini ilk karşılayacak ve konuşmayı ilk isteyecek olan biz oluruz.
GÜLCAN DERELİ
İstanbul'da geçtiğimiz hafta sonu düzenlenen Barış ve Demokratik Toplum Konferansı'na geniş bir katılım olurken, gündemi de belirleyen tartışmalar yaşandı. Sürecin seyrine ve beklentilere dair önemli işaretlerin yer aldığı konferansa Kürt cephesinden geniş bir katılım oldu. Bunların başında YNK de vardı. YNK Genel Başkanı Bafil Talabani ve Kubad Talabani’nin Temsilcisi Dara Khaiyland da konferansa katılarak bir konuşma yaptı. KDP liderliği başta olmak üzere Kürt kamuoyunu temsil eden birçok yapı da konferanstaydı. YNK özellikle Rojava ve Bakur'a ilişkin aldığı tutumla Kürt kamuoyunda takdir ediliyor. Biz de YNK Genel Başkanı Bafil Talabani ve Kubad Talabani’nin Temsilcisi Dara Khaiyland ile süreci ve bunun Kürt birliğine etkisini konuştuk. Dara Khaiyland'a, ulusal konferanstan Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'ın fiziki özgürlüğüne, Rojava'dan Mazlum Ebdî ile Bafil Talabani'nin ilişkisine, sürecin dört parçaya etkisinden, olası Öcalan ile Bafil Talabani görüşmesine kadar birçok konuyu sorduk.
Kürtlerin yaşadığı her dört parça için de tarihi bir süreç yaşanıyor. Türkiye'deki sürecin başarısı zincirleme olarak tüm parçaları etkileme potansiyeline sahip. Sayın Bafil ve Kubat Talabani bu süreci nasıl değerlendiriyor?
Türkiye’deki barışın, barış sürecinin şüphesiz Kürdistan’ın dört parçası üzerinde tesiri vardır. Zira Kürt sorunu tek bir sorundur, bütündür. Bu sorun parçalar arasında ayrıştırılmıştır. Ancak Kürt sorunu bir insani sorundur, sonra ulusal bir sorundur. Kürdistan’ın dört parçasında da Kürt’e insan olarak yaklaşılsa Kürt sorunu da olmayacaktır. Ancak bizlere insanca yaklaşılmamaktadır. Bu nedenle de Kürt’e insan olarak yaklaşılmasına ihtiyacımız var. Akabinde elbette ki ulusal özgünlüklerden doğan haklar var. Ulusal özgünlükler dildir, tarihtir, içerisinde yaşanılan ülkedir. Bu özgünlükler, insanın özgürce yaşaması gereken haklarıdır. İşte bu yüzden Türkiye’deki barış sürecinin diğer parçalar üzerinde de tesiri var. Çünkü Kürt’ün düşmanları da parça parça değildir. Onlar da tektir.
Bu süreçte en önemli konunun Kürtlerin birliği olduğu sıkça dile getiriliyor. Bu süreç Kürt birliği için fırsat olabilir mi?
Bizler, Kürtlerin şu an takındığı tutumun her zamankinden daha iyi olmasından memnunuz. Mesajımda da ifade ettim; Kürtler ilk defa bir adım atabilmek için yan yana geliyor ve görüş alışverişinde bulunuyor. Önder Apo barış sürecini ilan etmeden önce Parti’den (DEM Parti İmralı Heyeti’nin 27 Şubat ilanından önce Güney’e yaptığı ziyarete atıfta bulunuyor) bir grup arkadaş Kürdistan’ın her bir parçası, Kürt liderleri ve Kürt partileri ile görüşerek ortak bir tutum geliştirebildiler. Kürtlerin bu ortak tutumu, birbirleriyle olan ilişkisi devam etmeli ve daha da güçlendirilmelidir. Tabi bu ortak tutum Kürt sorununun bir uluslararası sorun olarak ele alınmasını da sağlamıştır. Bu mevzu, Kürtlerin her nerede olursa olsun ortak bir söz birliğini geliştirmelerini sağladı. Türkiye Kürt’ü, Irak Kürt’ü, Rojava veya Rojhilat Kürt’ü yoktur. Tek bir Kürt vardır ve toprakları parçalanmıştır. Bizim tutumumuz söz birliğinin ve tutumun sürdürülmesi yönündedir.
Kürt birliğini sağlamak için ne yapılmalı? Bir kongre toplanması için zemin uygun mu?
Bu ulusal konferans konusu oldukça önemli bir konu. Zamanı gelmiştir. Bugünkü konferans önemlidir. Süleymaniye’de, Hewlêr’de de konferanslar yapıldı. Bu konferanslar, Kürtlerin büyük bir konferansının zeminini güçlendiriyor. Dünyanın her yerinde Kürt parlamenterlerimiz var. Neden bir konferans düzenlemiyoruz? Dünyanın her yerinde Kürt uzmanlar var. Neden bir konferans düzenlemiyoruz? Bu nedenle düzenlenecek bir konferans Kürtlere yaşadıkları sorunlar karşısında kolaylıklar sağlayacaktır. Tüm Kürtleri ortak bir programda buluşturacak olan büyük bir konferansın gerçekleşeceği ana dek bugün burada da gerçekleşmekte olan konferansların, forumların devam etmesi gerekiyor.
Bu sürecin en önemli başlıklarından biri Rojava. Tüm Kürt hareketleri ve toplumu Rojava etrafında buluşabilir mi?
Önceki sorulara verdiğim yanıtta da ifade ettiğim gibi barış sürenin Rojava üzerinde de Irak Kürdistanı, yani Güney Kürdistan üzerinde de tesiri var. Türkiye’nin Kürtlere karşı Suriye’ye, Irak’a girip savaşması yerine Rojava’da demokrasi ve diyalog süreciyle Suriye hükümetiyle çalışabilmesi daha iyi. Hepimiz de Rojava’daki arkadaşlarımızın arkasındayız. Tecrübelerini daha zenginleştirebiliriz. Öyle yapalım ki Suriye hükümeti içerisinde, Suriye devleti içerisinde daha güçlü durumda olsunlar. Anayasada Kürtlerin haklarını garanti altına alabilsinler. Tıpkı bizim Irak’ta yaptığımız gibi. Irak anayasasında Kürtlerin hakları kayıt altına alınmıştır. Suriye’deki durum da bizler için büyük bir fırsattır. Suriye’de yeni bir anayasanın yazılması ve bununla Kürtlerin ve diğer kavimlerin haklarının güvence altına alınabilmesi sağlayacak aşamaya geldik. Tabi Türkiye, Suriye’nin içlerinde kalmazsa bizim için daha kolay olur.
Sayın Bafil Talabani ile Mazlum Ebdî arasında yakın ilişkiler olduğunu biliyoruz. Kürt kazanımlarını korumak ve ilerletmek için ne yapmalı?
Genel olarak bizim, özelde ise Bafil Talabani’nin Rojava’daki öncülerle, bizatihi Mazlum Ebdî ile ilişkisi gerekli ve stratejik bir ilişkidir. Bu ilişki, ne ihtiyaçları olursa ve gücümüz yeterse ona cevap olacağımız bir durum geliştirmiştir. İstişare iki taraf için de oldukça önemli. Bu istişare Güney’deki eksiklik veya yanlışlıkların Rojava’da tekrarlanmamasını sağlıyor. Askeri ve ekonomik açıdan ihtiyaçları olduysa bu konuda yardımcı olmaya çalışmışızdır. Öyle yapmalıyız ki aramızdaki hudutlar ortadan kalksın. Çünkü bu hudutlar gerekli değildir. Halkın rahat geçişini sağlayabilirsek ilişkimiz daha da güçlenir. Liderler arasındaki ilişki halka-tabana inmelidir.
Sayın Abdullah Öcalan ile Sayın Celal Talabani arasında yıllara dayanan yakın ilişkiler olduğunu biliyoruz. YNK ve liderliği Sayın Öcalan'ın özgürlüğü konusunda ne düşünüyor? Sayın Bafil Talabani, Sayın Öcalan'la görüşmek ister mi?
Bunun gerçekleşmesini çok isteriz. Çünkü her şeyden önce Kürt’üz. Kürt sorunu bağlamında kendisine çok saygımız vardır. Abdullah Öcalan, Mam Celal’e oldukça yakındı. Mam Celal’in de aracılığıyla defalarca tek taraflı ateşkes ilan etmiş ve barış süreçleri başlatmıştır. Bu nedenle Kak Bafil ve tüm YNK yetkilileri Öcalan’ın cezaevinden çıkmasından, özgürce yaşamasından, insanlarla özgürce iletişim kurmasından memnuniyet duyar. Kendisini ilk karşılayacak ve konuşmayı ilk isteyecek olan yine biz oluruz.
Not: Söyleşiye katkılarından dolayı Seyfettin Çetin ve Mervan Özdemir'e teşekkür ederiz.














