Nürnberg’e 80 yıl sonra erişim

Dünya Haberleri —

Nürnberg mahkemeleri /foto:AFP

Nürnberg mahkemeleri /foto:AFP

  • Nazi suçlularının yargılandığı Nürnberg duruşmalarının kayıtları 25 yıllık bir çalışmanın sonunda, 80 yılın ardından erişime açıldı. Çalışmada yer alan Amanda Watson, “Adalet görünür oldukça mümkündür” diyor.
  • Nürnberg’de idam cezasına çarptırılan Nazi suçlusu Hans Frank’ın oğlu Niklas Frank, “Babam hariç idam cezasına karşıyım. Babam asılmasaydı, ideolojisiyle beynimi zehirlerdi. Gerçeği bulmam on yıllar sürerdi” diye ekliyor.

TİJDA YAĞMUR

Nazi liderlerinin yargılanması için başlatılan hukuki mücadelenin 80’inci yıldönümü vesilesiyle, Nürnberg duruşmalarının kayıtları çevrimiçi olarak yayınlanmaya başlandı. Harvard Hukuk Fakültesi Kütüphanesi'nde bulunan davaya ilişkin tüm resmi belgeler, tarihçiler, meta veri küratörleri ve kütüphanecilerden oluşan 30 kişilik bir ekibin 25 yıllık çabasının ardından Perşembe günü erişime açıldı.

Çalışma, 1998 yılında hassas belgelerin taranabilmesi için zımba telleri ve ataçların çıkarılmasıyla başladı. Harvard'ın Nürnberg mahkemeleri projesine liderlik eden Paul Deschner, The Guardian’a amacının, kutularda saklanan ve nadiren görülen kütüphane koleksiyonundaki mahkeme tutanaklarını dijital ortama aktarmak olduğunu söyledi.

Hedef iki yönlüydü: “1940'ların asit bazlı teksir kâğıdına basılmış oldukları için dokunulduğunda kelimenin tam anlamıyla parçalanmaya başlayan ve elle tutulmaya dayanamayan bu belgeleri korumak ve internet çağının şafağında erişilebilir hale getirmek.”

Kütüphanenin koleksiyonunda, 1945-1949 yılları arasında insanlığa karşı işlenen suçlardan, özellikle Holokost suçlusu Nazi askeri ve siyasi liderlere karşı açılan toplam 13 davadan 750 bin sayfadan fazla transkript, özet ve delil belgesi bulunuyor.

İlk ve ana davada, Hermann Göring, Rudolf Hess ve Albert Speer dahil olmak üzere en etkili 19, sonraki 12 davada ise yaklaşık 200 suçlu yargılandı. 3 kişi suçsuz bulundu, 12 kişi idam cezasına çaptırıldı, diğerleri ise müebbet veya kısa süreli hapis cezalarına çarptırıldı. İdam edilenlerden biri de “Polonya Kasabı” lakaplı Hans Frank’tı.

Unutmamak ve yüzleşmek için

Deschner’e göre, bazı belgelerde korku açıkça ifade edilirken, bazılarında ise bürokratik dil kullanılmış. Belgelerde, Nazilerin Holokost planlarını nasıl ortaya çıkardıklarını ve daha sonra nasıl geliştirdiklerini ayrıntılı bir şekilde anlatılıyor. Deschner, “Bu belgeler, 30'lu yılların başında nispeten zararsız görünen şeylerin, sadece birkaç yıl sonra nasıl bir hal aldığını net bir şekilde gösteriyor. Görmek için gözü, duymak için kulağı olan insanlar için muazzam bir faydası var” diyor.  

Akademik özgürlüğün tehdit altında olduğu algısının hakim olduğu ve özellikle ABD'de üniversitelerin gerçeği yayma yeri olarak geleneksel rollerinin sorgulandığı bir dönemde projenin daha da önem kazandığını söyleyen Deschner, kapsamlı belgeleri gösteriyor.

“Bir hükümet belgesi var, bunun fotokopisi çekiliyor, Almancaya aktarılıyor, daktilo edilmiş bir versiyonu yapılıyor, İngilizceye çevriliyor ve bir sayfalık özeti var” diye ekliyor.

Çalışmada zorlayıcı olan çeviri sürecine dair şu bilgileri veriyor: “Dört dilin kullanılmasına ayak uydurmak için ilk kez eş zamanlı tercümanlar geniş çapta kullanıldı, ardından stenograflar kulaklıklarından duydukları tercümanların sözlerini kelimesi kelimesine yazıya döktüler ve biri bunları daktilo ile yazıya geçirdi. Birden fazla tercüme katmanı vardı.” 

‘Adalet görünür kılınırsa mümkün olur’

Harvard Hukuk Fakültesi Kütüphane ve Bilgi Hizmetleri'nden Amanda Watson, belgelerin dijital kopyalar olarak sağlam bir şekilde korunmasının tek başına yeterli olmadığını, bilginin paylaşılması gerektiğini vurguluyor: “Hukuk, uluslararası kriz anlarında nasıl ayağa kalkabilir? Bugün, bu cevabın kilitli kalmamasını ve herkesin erişimine açık olmasını sağlıyoruz. Adaleti görünür kıldığımızda, onu mümkün kılıyoruz.”

foto:AFP

‘Babam hariç idam cezasına karşıyım’

Nazi savaş suçlularından yargılanan ve idam edilen Hans Frank’ın oğlu Niklas Frank da Nürnberg davalarının 80’inci yıl dönümünde duygularını anlatıyor. Hans Frank, Nürnberg'deki suçlu sandalyesinde yargılandığında Niklas 6 yaşındaydı. Şimdi 87 yaşında olan Niklas, bulutlu bir sonbahar sabahında babasını, "Babamdan nefret ederdim. Şimdi de ondan nefret ediyorum” sözleriyle anlatıyor.

"Bu asla bitmeyecek çünkü kurbanlar hâlâ hayatta, beynimde yanıyorlar” diyen Niklas, Hitler’in baş avukatı ve Polonya’nın Genel Valisi olan Hans Frank’in oğlu olarak, Treblinka, Majdanek, Belzec ve Sobibor imha kamplarının bulunduğu bölgede dünyaya geldi.

“Polonya Kasabı” lakaplı babasının milyonlarca Yahudi’nin katlini planladığı Krakow’daki Wawel Şatosu’nda büyüdü. Hans Frank 16 Ekim 1946’da idam edildiğinde Niklas yedi yaşına girmişti.  Babasının idamdan sonra çekilmiş fotoğrafını “öldüğünden emin olmak için” yıllarca yanında taşıdı. Fotoğrafta, takım elbisesine takılı “H. Frank” etiketi görülüyor.

El Pais’e yıllarca aynı cümleyi tekrarladığını söylüyor: “Babam hariç idam cezasına karşıyım. Babam asılmasaydı, ideolojisiyle beynimi zehirlerdi. Çok çekici, akıcı konuşan, ilham verici bir genç adamdı. Beynimi mahvederdi; gerçeği bulmam on yıllar sürerdi.”

Niklas, Hamburg’un kuzeyindeki Schleswig-Holstein eyaletinde, 300 nüfuslu Ecklak köyünde yaşıyor. 1970’lerin sonundan itibaren Stern dergisinde muhabir ve köşe yazarı olarak çalıştı. Çocukluğundan beri gözlemciydi: Krakow gettosunda, babasını son kez ziyaret ettiği Nürnberg hapishanesinde…

Eve gelen ziyaretçilere, “Önce yan bahçeye gidin” diyor. Orada, köy yolunun kenarında kendi yaptırdığı heykel duruyor: Derisi Alman bayrağının renklerine boyanmış bir timsah ve dev bir gözyaşı damlası. Levhasında şunlar yazıyor: “Bizim tarafımızdan katledilen Yahudi çocuk, kadın ve erkeklere ithaf edilen tek dürüst anıt (Avusturya için de geçerli).”

Holoskot’un vahşet suçları

El Pais’e, “Başka ülkelerin cinayetleriyle ilgilenmiyorum. Kimse bizim Holokost’ta işlediğimiz suçlara benzer suçlar işlemedi” diyor. Heykelin yanında küçük bir ahşap kulübe var. Kapısında “Cehenneme Giriş” tabelası asılı. İçeride Hans Frank’ın Hitler’le çekilmiş fotoğrafı, imha kamplarındaki cenaze fotoğrafları ve Hans Frank’ın çıplak cenazesi.

Niklas bu fotoğrafa iki yıl önce ulaşmış. “Kamuoyuna açıklanmalı, bu kişisel bir intikam olur” diyor ama hiçbir medya yayınlamak istememiş. “Herkes dağlar kadar çıplak Yahudi fotoğrafına tahammül ediyor ama çıplak katile tahammül edemiyorlar.” 

Hitler’e âşık bir suçlu…

Niklas, babasını anlatmaya devam ediyor: “Suçluydu ama korkak olduğu ve kariyer yapmak istediği için suçlu oldu. Üstelik Hitler’e âşıktı.” Eşinin ölümcül hastalığı sırasında bir sahne hatırlıyor: “Arka bahçede bira içip ağlıyordum. Birden zihnimde Auschwitz belirdi. Auschwitz, Auschwitz… Garip bir şekilde bu beni rahatlattı. Uzun yaşayabiliyorduk, hatta kanseri bile görebiliyorduk.”

Okullardaki konuşmalarında gençlere, imha kamplarında öldürülen Yahudilerin kendi sevdikleri olduğunu hayal etmelerini söylüyor. Onları evlerinden nasıl aldıklarını, trenlere bindirdiklerini, gaz odalarına nasıl sürdüklerini gözlerinde canlandırmalarını istiyor.

“Milyonlarca masumun çektiği korkunun milyonda birini hissediyorsunuz” diyor ve gençlere şunu öğütlüyor: “Hayatın tadını çıkarın ama Alman olduğunuzu unutmayın. Büyükanne ve büyükbabalarınızın yaptıklarını, gördüklerini ve durdurmadıklarını aklınızda tutun. İnsanlık dışı konuşan insanlarla karşılaşırsanız lütfen hemen tepki verin."

Çocukların sorumlu olmadığını, suçluluk hissetmemeleri gerektiğini vurguluyor ancak Almanlara güvenmiyor. Antisemitizmin yükselişini ve ılımlı politikacıların bile göçmenler hakkındaki açıklamalarına endişeyle bakıyor. Ecklak’ta AfD’nin yüzde 21 oy almasını örnek gösteriyor.

“Şimdiye kadarki en iyi demokraside yaşıyoruz ama bu demokrasi Naziler tarafından inşa edildi” diyor. II. Dünya Savaşı ve demokrasinin gelişinden sonra , "Üçüncü Reich'a uydukları gibi yeni sisteme de uyduklarını" belirtiyor ve ekliyor: "Sanırım Almanya'da sadece bir milyon gerçek demokrat var. Geri kalanlar diktatörlükte yaşamaya hazır ve bundan hoşlanıyor."

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2025 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.