Öfke ve birikimleri PKK’de buluştu

• Türk ordusunun Medya Savunma Alanları’na 10 Mart’ta düzenlediği saldırıda şehit düşen üç gerilladan Erdinç Bolcal, Adana’nın Arap Alevi halkındandı.
• Çalıştı, gözaltına alındı, cezaevinde kaldı, ardından gerillaya katıldı. Şengal ve Rojava’da savaştı, iki kez ağır yaralandı ama tekrar dağlarla buluştu ve şehadetine kadar durmadı.
• Faik Aydın ise Mûş/Kopluydu ancak uzun yıllar Avrupa’da çalıştıktan sonra Kurdistan dağlarına gitti. İki şehidin kardeşi olarak, tüm öfke ve birikimiyle mücadele etti.
• Abdulmuttalip Doğrucu, Farqîn’deki köylerinden İstanbul’a zorla göç etirilen bir ailenin çocuğuydu. Mücadelede karar bir emekçi olarak şehit amcasının adıyla dağlardaydı.

HPG Basın İrtibat Merkezi (BİM), Medya Savunma Alanları’na 10 Mart’ta düzenlenen saldırıda üç gerillanın şehit düştüğünü duyurdu.

BİM tarafından dün yapılan yazılı açıklamada, 10 Mart 2023 günü Medya Savunma Alanları’na yönelik gerçekleşen Türk saldırısında Ali Xebat Botan (Erdinç Bolcal / Adana), Rênas Raperîn (Faik Aydın / Mûş) ve Cesur Vedat Welat’ın (Abdulmuttalip Doğrucu / Amed) şehadete ulaştığı bildirildi. BİM, şehit gerillalarla ilgili bilgiler de paylaştı.

Arap Alevi aileden

Ali Xebat Botan (Erdinç Bolcal), Adana’da Arap Alevi halkına mensup bir ailede doğdu. Ailesinin devrimci gelenekten gelmesi nedeniyle devrimci kültür ve ahlakla büyüdü. Halkların kardeşliğine ve sosyalizme olan sarsılmaz inançla yetişti. Sorgulamalarında Türk devlet gerçekliğini tüm çıplaklığıyla tanıdı. Bir Arap olarak, soykırımcı Türk devletinin bölgede yaşayan diğer halkların yokluğu üzerinden kendisini var ettiğini kavradı; dilini vce kültürünü istediği gibi yaşayamaması nedeniyle Türk devletine karşı büyük bir öfke besledi.

 

 

Gözaltı, zindan ve dağ

Uluslararası Komplo sürecinde PKK ile tanıştı ve “Güneşimizi Karartamazsınız” eylemlerinden çok etkilendi. Bu eylemlerde şehadete ulaşan devrimcilerin anısına bağlılığın gereği olarak mücadelede yer almaya karar verdi. İlk başlarda gençlik çalışmalarında yer aldı. Daha sonra basın çalışmalarına geçti. Gerilla saflarına katılmaya karar verdi fakat yer aldığı çalışmalardaki yetkinliği sayesinde bir süre daha Türkiye’deki çalışmalarına devam etti. Düşmanın tüm tehdit, baskı ve yıldırma politikalarına karşı inancından ve düşüncesinden taviz vermedi; her geçen gün çalışmalarını daha da büyüttü. Birçok kez gözaltına alındı; mücadele azmini daha da biledi. Yaklaşık bir sene tutsak kaldı. Burayı adeta akademiye dönüştürerek mücadeleye daha aktif katılımın zemini yaptı. Zindandan çıktıktan sonra bir süre daha faaliyetlerine devam etti ve nihayet 2009’da özlemini çektiği Kurdistan dağlarına ulaştı.

İki defa ağır yaralandı

Örgütsel ve ideolojik birikime sahip bir devrimci olarak katıldığı gerillada ilk eğitimini Mazlum Doğan Akademisi’nde gördü. İlk olarak Xakurkê ve Metîna bölgelerinde çalışma yürüttü, daha sonra yaklaşık üç yıl basın çalışmalarında yer aldı. DAİŞ çetesinin Rojava ve Şengal’e yönelik saldırıları artınca bir an bile tereddüt etmeden halkımızın yanındaki yerini aldı. Çetelere karşı verilen savaşta iki defa ağır yaralanmasına rağmen mücadelesinden taviz vermedi. Çetelerin önemli oranda yenilgiye uğratılmasından sonra tekrar yüzünü Kurdistan dağlarına döndü. Sonraki yıllarda mücadelesini Medya Savunma Alanları’nda sürdürerek önemli görevlerde bulundu. Özellikle yeni dönem savaş taktiğinin başarılı bir şekilde pratikleştirilmesi için büyük bir çaba ve özveri gösterdi.

PKK yaşamını özgürlüğün somutlaşmış hali olarak değerlendirip bu bilinçle yaşamın her anına anlam kattı. Kurdistan Özgürlük Mücadelesi ile tanıştığından şehadete ulaştığı ana kadar durmak bilmeyen ve başarılarla dolu bir devrimci yürüyüşün sahibi oldu.

 

 

Rênas ve Ferhat’ın izinde

Rênas Raperîn (Faik Aydın) Mûş’un Kop ilçesine bağlı Elî Kuleka köyünde yurtsever ve bedel veren bir ailede doğdu. Küçük yaştan itibaren mücadeleyi tanıdı. Yaşamının büyük bir kısmını Avrupa’da geçirdi. İlk olarak gençlik çalışmalarında yer aldı. Uzun yıllar Kurdistan’dan uzakta yaşamasına rağmen dilini, kültürünü ve kendisini var eden toplumsal değerleri korumayı başararak, Kürt gençlerine örnek oldu.

Gençlik çalışmalarından sonra toplumsal çalışmalara geçti; Avrupa’daki örgütlenme için yoğun bir çalışma temposuyla çalıştı. Kardeşleri Ferhat Rodî’nin (Saygı Aydın) 2011’de ve Rênas Andok’un (Ferhat Aydın) 2013’te  mücadeleye katılması, kendisini derinden etkiledi. Aynı zamanda yakın akrabalarından birçok kişinin şehadeti de kendisini daha fazla sorumlu görmesine vesile oldu. Özellikle kardeşi Rênas Andok’un (Ferhat Aydın) 2014’te Rojava’da fedaice savaşarak şehadete ulaşması, mücadele azim ve kararlılığını daha da artırdı. Şehitlerin anısına doğru sahip çıkmanın, onların mücadele mirasını devralmaktan ve silahını kaldırmaktan geçtiğinin bilincindeydi. İşgalciliğe karşı yoğun bir mücadelenin verildiği 2016’da Avrupa’yı terk ederek gerilla saflarına katılma kararı aldı.

İlk olarak Mazlum Doğan Parti Merkez Okulu’nda eğitim görerek, ideolojik yetkinliğini daha da pekiştirdi. Kendi önerisiyle yeni savaşçılar eğitimine dahil olarak temel gerillacılık ve savaş taktikleri eğitimi aldı. Her ne kadar savaş cephesinde yer alarak soykırımcı Türk devletine karşı göğüs göğüse savaşmak istediyse de ihtiyaçlardan kaynaklı ideolojik hakimiyet, özgürlük değerlerine bağlılık ve yüksek duyarlılık gerektiren önemli çalışmalarda yer aldı. Diğer kardeşi Ferhat Rodî (Saygı Aydın) de 17 Ağustos 2018’de Çewlîk’te şehadete ulaşınca üstlendiği sorumluluk daha da arttı. 2020’de farklı alanlarda çalışma yürüttükten sonra tekrar Medya Savunma Alanları’na döndü. Gerillanın yeniden yapılandırılması çerçevesinde uzmanlaşma eğitimi gördü, kendisini her anlamıyla savaşa hazırladı. Savaşın yoğun yaşandığı alanlara gitmeyi çok istedi ve bunda ısrarcı oldu fakat ulaştığı ideolojik birikim düzeyi ve yetkin militanlık özellikleri nedeniyle yine farklı çalışmalarda yer aldı.

Medya Savunma Alanları’nda görevi başındayken  10 Mart 2023 günü gerçekleşen düşman saldırısında Ali Xebat ve Cesur Vedat yoldaşlarımızla birlikte şahadete ulaştı.

 

 

Şehit amcasının adını alarak

Cesur Vedat Welat’ın (Abdulmuttalip Doğrucu), Amed/Farqîn’de yurtsever bir ailede doğdu. Ülkesine, diline ve kültürüne bağlı bir şekilde büyüdü. Hem mücadele hem de düşman gerçekliği ile de erken yaşta tanıştı. 10 yaşındayken köylerinde bir gerillanın şehadete ulaşması üzerine düşmanın köylerini yakması, derinden etkiledi. İstanbul’a göç etmek zorunda bırakan düşmana büyük bir öfke besledi. İstanbul’da bir yandan ailesinin geçimi için farklı işlerde çalışmaya, diğer yandan da devrimci gençlikte yer alarak yurtseverlik görevini yerine getirmeye çalıştı. Akrabalarından gerilla saflarına birçok katılımın olması ve amcası Cesur (Vedat Doğrucu ), yine yakın akrabalarından Farqîn Amed’in (Recep Güneşli) şehadetleri, her zaman mücadele gerekçesi oldu. Şehitlerin anısına bağlılığın gereği olarak mücadelesini daha fazla büyütmesinin yolunun gerilla saflarına katılmaktan geçtiğinin bilincinde oldu. Bu temelde 2017’de amcasının ismini alarak gerilla saflarına katıldı.

Aldığı eğitimlerle özgür bir birey olma yolunda emin adımlarla ilerledi. Kendisini askeri ve ideolojik eğitimlerle donattı. İşgalci Türk devletinin Medya Savunma Alanları’na yönelik saldırılarına cevap olmak isteyerek, gerilla taktiğinde her geçen gün daha da derinleşti ve yetkin bir gerilla olmayı başardı. Aldığı örgüt kültürü ile nerede görev verilirse orada görevini en iyi şekilde yerine getirmeyi ilke edindi, Medya Savunma Alanları’nın birçok bölgesinde çalıştı.

Dürüst kişiliği, amacındaki netliği ve gerilla yaşamına duyduğu sevgi ile birlikte derin izler bırakarak 10 Mart 2023’te Medya Savunma Alanları’nda gerçekleşen düşman saldırısında şehadete ulaştı. BEHDÎNAN