Ölüm mü Ruanda mı derseniz!

Dünya Haberleri —

Ruanda protesto/foto:AFP

Ruanda protesto/foto:AFP

  • İngiltere’de Ruanda’ya gönderilmek üzere Bristol’daki sığınmacı kampında tutulan Kürdistanlı Rasti Barham “Ölüm mü Ruanda mı derseniz, ölümü tercih ederim” diyerek ekliyor: “İnsan hakları ve demokrasi vaatleri büyük bir yalan. Bizi neyin beklediğini bilmeden yaşıyoruz.”

NEJLA ARİ/LONDRA

İngiltere’nin ülkesindeki sığınmacıları Ruanda’ya gönderme planına tepki gösteren İngiliz İşçi Partili Milletvekili Kate Osamor, “Göçmenlerin yaşadıklarını hayal dahi edemiyorum. Ancak sınır dışıları durdurmak elimizde“ dedi. 

İngiliz hükümetinin sığınmacıları Ruanda’ya gönderme kararı Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) takılmış, hükümet de çözümü yasal değişikliklerde bulmuştu. Sivil toplum örgütlerinin uyarılarını kulak ardı eden İngiliz devleti, sığınmacıları Ruanda’ya göndermek için yeni bir uçuş planlıyor. Daha önceki iki uçuş tepkiler nedeniyle iptal edilirken, yeni uçuşla ilgili ise henüz bir tarih yok. 

Yeni uçuş için hazırlık

Stop the Deportations (Sürgünleri Durdur) isimli sivil toplum örgütü de sosyal medya hesabından yaptığı açıklamayla uçuşu doğrulayarak, "İçişleri Bakanlığının Ruanda'ya sınır dışı etmek için düzinelerce insanı gözaltına almaya başladığını duyduk” açıklamasında bulundu. İçişleri Bakanlığı konuyla ilgili görüşme talebimizi reddederken, telefonla görüştüğümüz bir yetkili “Operasyon konuları ve spekülasyonlar hakkında yorum yapmamız mümkün değil” dedi. 

BBC oteli parlatıyor

İngiltere ve Ruanda Nisan ayında İngiltere’deki sığınmacıların Doğu Afrika ülkesine gönderilmesine olanak sağlayacak bir anlaşmaya imza attı. Savaş, şiddet ve zulümden kaçan sığınmacıların yeni yaşam umudunu baltalayan İngiliz devletinin Ruanda planı, kamuoyunda ise sert eleştirilere neden oluyor. BBC’nin sığınmacıların Ruanda’nın başkenti Kigali’de kalacağı otelin görüntülerini “adeta bir reklam filmi” gibi haberleştirmesi de ciddi tepki topladı. Haberde göçmenlerin  yüzme havuzu, tenis kortu, spor salonu, golf sahası olan bir otelde kalacağı propagandası yapılıyor. 

Bilinmez karanlık bir yolculuk

İngiltere’deki gözaltı merkezlerinde ise Ruanda’ya sınır dışı edilmek için bekletilen çok sayıda mülteci var. Bunlardan birisi de Doğu Kürdistanlı genç Rasti Barham. Bristol’daki sınır dışı merkezinde tutulan Barham’a telefonla ulaştık. İngiliz hükümetinin göçmenleri “bilinmez bir karanlık yolculuğuna çıkarmaya çalıştığını” belirten Barham şöyle konuştu: 

Zulümden kaçtık başka bir zulme gönderiyorlar

“Bulunduğumuz yer cezaevi ve çok zor koşullardayız. Nice umutlarla, çok tehlikeli bir yolculuktan sonra vardığımız sözde demokrasi ülkesi İngiltere’de şimdi bizi neyin beklediğini bilmeden yaşıyoruz. İnsan hakları ve demokrasi gibi tanımlamaların aslında büyük yalan olduğunu gördük. Ne olacak bilmiyoruz. İşkence içerisinde işkence gibi. Zulümden kaçtık ama bizi başka bir zulmün içine gönderiyorlar. Ölüm mü Ruanda mı derseniz, ölümü tercih ederim.

Ölüm her an ensemizde

Kendi ülkemizde insanca yaşam hakkı tanınsaydı buralarda olmazdık zaten. Ölümün her an ensemizde olduğu bir yolculuk yaptık. Buraya vardığımızda umutlarımız gerçekleşti diye mutlu olmuştuk. Halen ailem durumu bilmiyor, öğrenirlerse onlar da kahrolacak. O yüzden anlatmıyorum.”

Sınır dışı kararının durdurulmasını isteyen Barham, “Bu insanlık dışı karara bir an önce son verilmesini bekliyoruz” dedi. 

Hayal dahi edemiyorum

İngiltere İşçi Partisi Milletvekili Kate Osamor da göçmenlerin durumunu yakından takip ediyor. Gazetemize konuşan Osamar, “Sığınmacılar şu anda insanlık dışı koşullarda kamplarda tutuluyor, hiçbir bilgilendirme yapılmıyor ve ciddi sağlık sorunları ve psikolojik baskı altında günlerini belirsizlik ile geçiriyorlar” dedi. 

Algı operasyonu yürütülüyor

“Göçmenlerin neler yaşadıklarını hayal dahi edemiyorum” diyen Osamar, hükümetin göçmenlerle ilgili bir algı operasyonu yürüttüğünün altını çizdi. Osamar, “Birçok insan hala Ruanda'ya sınır dışı edilen mültecilerin başvurularının daha sonra kabul edilmesi halinde Birleşik Krallık'a geri dönmelerine izin verileceğine inanıyor, ancak bu doğru değil” dedi. 

Durdurmak için şansımız var

Kamuoyu baskısının önemine vurgu yapan Osamar, “Göç politikalarına karşı, doğrudan etkilenenlerle ailelerini, politikacıları ve sivil toplumu birleştiren geniş tabanlı bir harekete ihtiyacımız var. Glasgow, Dalston ve Peckham’da sınır dışıları durdurmayı başaran ciddi eylemler oldu. Bu da bize aslında şansımız olduğunu gösteriyor” diye konuştu. 

 

 

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.