Ölüme mahkumiyete itiraz edilmeli

• Cezaevlerindeki hasta tutsakların durumuna “İdam yasası kaktı ama cezaevlerindeki sağlıksızlık hali hasta tutsakları ölüme mahkum ediyor” sözleri ile dikkat çeken SES Üyesi Fatma Yıldızhan, herkesin, her kurumun “ne yapabilirim” diye tepki göstermesi gerektiğinin altını çizdi.

JINNEWS’e konuşan Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Amed Şube Üyesi Fatma Yıldızhan, hasta tutsakların, sağlık haklarına erişiminin engellendiğini ve bunun da sadece cezaevlerinde değil tüm alanlarda yaşandığını söyledi. Aslında bunun, iktidarın özel savaş politikası olduğunu ifade eden Yıldızhan, yapılan hukuksuzluğun ne insani ne de uluslararası hukukta bir karşılığı oldunu dile getirdi.

Bir cezalandırma yöntemi

Hasta tutsakların tedavi ve muayene süreçlerine değinen Yıldızhan, kelepçeli muayene ve muayene sırasında hasta-doktor mahremiyetinin ihlalinin kabul edilemez bir durum olduğunu belirterek, “Özellikle siyasi tutsaklarda tedavi görülürken kelepçeli muayene de bir cezalandırma yöntemidir. İnsan onurunu kırmaya yönelik bir uygulamadır” dedi. Hasta tutsaklara dönük ihlallere karşı sağlık emekçilerine büyük bir görev düştüğünü kaydeden Yıldızhan, “Hem kendi meslekleri, hem insani duruşları noktasında bunu tutanak altına alması ve karşı bir duruşun sergilenmesi gerekiyor” diye konuştu.

Tedavi koşulları yok

Cezaevi ortamının sağlıksız olduğunu ve hasta tutsakların cezaevlerinde tedavi görme koşullarının olmadığını söyleyen Yıldızhan, cezaevlerine tam teşekkülü hastane kurulsa dahi yaşam koşulları ve oradaki psikolojinin tedavi sürecini etkilediğini vurguladı. Yıldızhan, “Tam teşekküllü hastane kurulsa da hastalıkları geçirmeye yetmez. O hastaneler, sadece günü kurtarma, süreci geçiştirme ve kişiyi artık tedaviye cevap vermeme noktasına getirmenin başka bir yöntemidir. Ayrıca idam yasası kalktı ama cezaevlerindeki sağlıksızlık hali hasta tutsakları ölüme mahkum ediyor” şeklinde konuştu.

Hepimizin sorunudur

Hasta tutsakların sorununun sanki sadece ailelerin sorunuymuş gibi gösterildiğine işaret eden Yıldızhan, şunları ekledi: “Hepimizin sorunu gibi sahiplenmemiz gerekiyor. Her kurumun, her bireyin bu noktada neler yapabilirim, nasıl gündemleştirebilirim, doğuştan getirdiğim hakları nasıl savunabilirim üzerinden bir tepki göstermesi; bütün mekanizmaları işletmesi gerekiyor.” AMED