OPCW, Türkiye'yi denetliyormuş!

Dünya Haberleri —

HPG, gerillanın direnişini kıramayan Türk ordusunun kimyasal gazlar kullandığını açıkladı

HPG, gerillanın direnişini kıramayan Türk ordusunun kimyasal gazlar kullandığını açıkladı

  • Türk devletinin kimyasal silah kullanımına sessiz kalan Almanya, bu konudaki sorumluluktan kaçarak topu OPCW’ye attı. Alman hükümeti, Türkiye’nin izlenme mekanizmasının içinde olduğunu ve denetlendiğini iddia etti.

 

Türk devletinin, Medya Savunma Alanları’na yönelik aylardır sürdürdüğü işgal saldırılarında kimyasal silah kullanımı karşısında uluslararası toplumun ve batı ülkelerinin sessizliği sürüyor. Almanya’nın muhalefet partilerinden Sol Parti ise geçtiğimiz günlerde Türk devletinin kimyasal silah kullandığına dair yapılan açıklama ve haberleri Federal Meclis’in gündemine taşımıştı.

Sol Parti Milletvekili Gökay Akbulut’un Türk devletinin kimyasal gazlar kullanıldığına dair haberlere ilişkin verdiği soru önergesini Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı Miguel Berger yanıtladı.

Alman yetkili Berger, Türkiye’nin elinde bulunan kimyasal silahlara ilişkin sorulan soruya, “bilgilerinin sadece basında çıkan haberlerle sınırlı olduğu” yanıtını verdi.

Almanya ve Türkiye’nin 29 Nisan 1997 tarihinde yürürlüğe giren Kimyasal Silahların Yasaklanması Anlaşması’na taraf olduğunu hatırlatan Berger, “Türkiye, bu anlaşmaya imza attığında kimyasal silaha sahip olmadığını bildirmiştir” dedi.

Kimyasal silahları yasaklayan söz konusu anlaşmaya uyulması için de Kimyasal Silahların Yasaklanması Örgütü'nün (OPCW) kurulduğuna dikkat çeken Dışişleri Bakanı Müsteşarı Berger, Türkiye’nin OPCW’nin izlenme mekanizmaları içerisinde olduğunu ve denetlendiğini iddia etti.

Türk devletine ‘yumuşak’ uyarı

“Alman Federal Hükümeti, Türk ordusunun ‘Pençe-Şimek ve Pençe Yıldırım Operasyonu’ adıyla yürüttüğü harekatta PKK güçlerine yönelik kimyasal silah kullanıldığına dair bilgi sahibi midir?” sorusuna ise cevap olarak Berger, geçtiğimiz Haziran ayında Ulla Jelpke’nin Avaşîn, Metîna ve Zap’ya dönük 24 Nisan’dan bu yana devam eden saldırılara ilişkin yönelttiği soru önergesine verilen yanıtın bir benzerini verdi.

3 Haziran tarihli yanıtta, Alman hükümetinin Irak’ın kuzeyindeki gelişmeleri yakından izlediği, başta Türkiye olmak üzere konunun muhataplarıyla düzenli olarak temas halinde olduğunu belirtilmişti.

OPCW neden sessiz?

Son aylarda Türk devletinin, Kürdistan özgürlük gerillalarına karşı sık sık kimyasal silahlara başvurması üzerine başta HPG ve KCK olmak üzere sivil toplum kuruluşlarının “inceleme başlatılsın” çağrılarına karşı OPCW’nin sessizliği sürüyor.

Merkezi Hollanda’nın Den Haag kentinde bulunan OPCW’nin Türk devletiyle kirli ilişkileri 2019 yılının Ekim ayında Gri Spî ve Serêkaniyê’ye yönelik işgal saldırısı sonrasında açıkça gün yüzüne çıkmıştı. Türk ordusunun bu saldırıda sivillere karşı kimyasal silah kullandığına dair açıklamaların yapıldığı günlerde, Türkiye’nin Lahey Büyükelçisi Şaban Dişli’nin OPCW’ye 30 bin Euro bağış yaptığı ortaya çıkmıştı.

OPCW, göz yaşartıcı gazlar dahil her türlü kimyasal madde içerikli gazların askeri amaçlı kapalı ortamlarda kullanılmasını kesinlikle yasaklıyor. Ancak buna rağmen Türk ordusunun 10-13 Şubat 2021 tarihleri arasında Garê’ye yönelik gerçekleştirdiği işgal saldırısı sonrası Türk Savunma Bakanı Hulisi Akar, "Sadece göz yaşartıcı gaz kullanılmıştır” itirafında bulunmuş, OPCW ise bu itiraf karşısında da hiçbir inceleme başlatma gereği duymamıştı. 

HABER MERKEZİ

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.