Özel: Komisyon zamana yayıyor

Özgür Özel

Özgür Özel

  • CHP Genel Başkanı Özgür Özel, zaten geç kurulan Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu'nun şimdi de zamana yayan, sadece dinleyen, harekete geçmeyen bir pozisyonu olduğunu söyledi.

 Özgür  Özel, "Oysa önümüzde Türkiye’yi demokratikleştirecek koca bir liste var. Bu listenin en başında hangi görüşten olursa olsun hasta ve tutuklu hükümlüler var, bu insanlarla ilgili hızlı bir düzenleme yapılması lazım. Ardından kayyumla ilgili düzenleme gerek” dedi.

Kürt sorununun çözümü kapsamında kurulan Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu, 2 Ekim'de 13. toplantısını gerçekleştirecek. Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş'un başkanlığında gerçekleşecek toplantının ilk oturumda, Hukukçular Derneği, Türk Hukuk Enstitüsü, Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD), Sosyal Demokrat Avukatlar Derneği (SODAD), Hukuki Araştırmalar Derneği'ni (HUDER) dinlenecek. İkinci oturumda ise Prof. Dr. Abdurrahman Eren, Prof. Dr. Fazıl Hüsnü Erdem, Prof. Dr. İlhan Üzülmez, Prof. Dr. Mahmut Koca, Prof. Dr. Bahri Öztürk'e söz verilecek.

CHP lideri eleştirdi

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, katıldığı tv100 canlı yayınında süreçle ilgili soruları da yanıtladı. Özel, şunları söyledi: "Bu süreç sonradan haberdar olduğumuz, 1-1,5 yıldır devlet yetkililerinin ve Abdullah Öcalan’ın görüştüğü, silah bırakmak üzerinde bir mutabakata varıldığı ve bunun karşılığında da bir takım demokratik adımların atılacağı bir süre var. En başta ‘pazarlık yok’ denildi. Buna illa pazarlık demek zorunda değilsiniz. Çatışmalı bir süreci bitiriyorsunuz, bir örgüt silah bırakıyor, bir irade koyuyor ve buna razı olması için de birtakım düzenlemeler yapılacak. Bu mesele milletin gözünün içine bakıp da böyle anlatılmak yerine ‘Efendim hiçbir pazarlık yok, kayıtsız şartsız silah bırakılacak. Çağrı Suriye’yi de Irak’ı da şurayı da burayı da kapsayacak merak etmeyin’ dedikleri için millete karşı samimi olmadıkları için... Hatırlayın bu süreç ilk çıktığında ben ‘Destekleyeceğiz, Meclis’te olacağız, terörsüz ve demokratik bir Türkiye. Kürt sorununu demokratikleşme çerçevesinde çözmeliyiz, bir... İki, şehit ailelerinin, gazilerinin gözünün içine bakamayacağımız işler yapmamalıyız, onların rızalarını almalıyız'... Onlar, ‘Biz yandık, başkası yanmasın, başka annelerin gözleri yaşlı kalmasın. Biz her türlü fedakarlığı yaparız ama samimi olunsun. Doğru işler yapılsın, bizleri rencide edecek işler yapılmasın’ dediler. Bu kadar saygın, bu kadar net bir tutum içindeler.

Hızlı düzeneme yapılması lazım

Şimdi tabii Suriye’de bir takım gelişmeler olunca bu Komisyon'un önce kurulması geciktirildi, şimdi de zamana yayan, sadece dinleyen, harekete geçmeyen bir pozisyonu var. Oysa önümüzde Türkiye’yi demokratikleştirecek koca bir liste var. Bu listenin en başında hangi görüşten olursa olsun hasta ve tutuklu hükümlüler var, bu insanlarla ilgili hızlı bir düzenleme yapılması lazım. Ardından kayyumla ilgili düzenleme gerek. Bunlar niye Suriye’yi bekliyor, bizimle ilgili meseleler? İnfaz rejimi, dünya kadar cezaevlerinde yeni infaz düzenlemesi bekleyen insan var, bu konuda çalışma yapılması lazım. Hepsinin hızla düzenlenebilecek maddeleri var.

Meclis'in açılmasıyla birlikte

Biz artık Meclis’in de açılmasıyla birlikte hızlı şekilde belli yasal düzenlemelerin yapılması gerektiğini düşünüyoruz. Bu konuda da CHP en aktif katkıyı vermeye devam edecek. Şunu söyleyim; sana bunları yapanlarla beraber bir komisyonda oturulur mu? Komisyon, AKP’nin, Cumhur İttifakı’nın komisyonu değil. TBMM’nin, milletin komisyonu. Bakın biz o Komisyon'da asla bir araya gelemeyeceğimiz ama millet oraya yolladı diye oturan milletvekilleriyle, partilerle bir arada duruyoruz, dünya görüşümüz taban tabana zıt da olsa bir masanın etrafındayız. Çünkü Türkiye'nin fotoğrafı o Meclis. Vatandaşın oyu var her birinde ve bu oylara hürmeten biz bu süreçte orda olmak durumundayız.

Orada bir zamana yayma ve geciktirme mevzusu var. O konunun kendisi de iktidar tarafından izaha muhtaç. Ben yine de sürece zarar vermemek için, ben yine de devletin belli bir görüşmeyi yapıyor ve sonu alacaksa bu noktada zarar vermemek… Sonuçta bu fırsat kaçarsa bir daha ne zaman gelecek belli değil.

Kimse çözümden kaybetmez

Şu an çözüm ümidi varsa inanın bundan kimse kaybetmez. Ben şöyle düşünemem burada; 'Partim zor durumda, ben bu komisyondan çekileyim, ben olmazsam bu süreç olmaz, bu süreci baltalayayım'… Bu süreç baltalandığında ne olacak? Yeniden kan akacaksa, yeniden şehit cenazesi gelecekse, Türkiye’nin paraları yeniden mermilere, bombalara gidecekse doğru değil ki bu. Aklı başında herkes destek açıklaması yapar ama endişeli olanların endişelerine şu yönüyle hak veriyorum. Süreci kötü yönetiyorlar, düne kadar en ağır sözleri söyleyenler, bugün öyle cümleler kuruyorlar, öyle travmalar yaratıyorlar ki bunu vatandaşa doğru anlatmıyorlar. Bunun vatandaşa doğru anlatılması lazım, böyle olacak, bunun sonunda da Türkiye şu avantajları elde edecek diye. Bunu bir parti kendine çıkar için, bir ittifak iktidar için falan… Efendim CHP masadan kalksın, Kürtleri kaybetsin; masada otursun Türkleri, Türk milliyetçilerini kaybetsin... Ben Türk milliyetçilerine de çok saygılıyım. Ne Türk milliyetçilerini üzebilirim ne de Kürt düşmanı olabilirim. Bu ülkeyi benim kadar çok seven dünya kadar Kürt arkadaşım var. O yüzden Türk milliyetçilerini de Kürtleri de memnun edebilecek bir ortak başarı yakalanmalıdır. Biz ‘Millet İttifakı’ değil, Türkiye ittifakı olarak devam ediyoruz." İSTANBUL

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2025 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.