Pakizeler bitmez
Kadın Haberleri —
- Özyönetim direnişleri sürecinde Şirnex’in Silopiya ilçesinde 2 yoldaşıyla birlikte katledilen Pakize Nayır’ın annesi Behiye Nayır kızının mücadele bayrağını devraldığını belirterek, “Pakize’ler hiç biter mi? Birini öldürsen yerine 20 kadın geliyor. Ben torunuma Pakize adını verdim. Pakize gitti, yerine başka bir Pakize geldi” dedi.
Halkların kendini yerelden yönetme, belediyelerde söz sahibi olma, kentin gelişiminden kendini sorumlu görme hakkı temelinde 2015 yılında Bakurê Kurdistan’ın birçok kent ve ilçesinde Özyönetim ilanları yapıldı. Özyönetim talebine AKP-MHP iktidarındaki faşist Türk devleti askeri darbeyle karşılık verdi. Yerelden yönetim hakkı için demokratik özerkliğin ilan edildiği tüm kentlere, ilçelere AKP-MHP iktidarı orduyla girdi, kentleri talan etti, yaktı, yıktı. Başta Gimgim (Varto) olmak üzere Silopiya, (Silopi) Cizîr (Cizre), Nisêbîn (Nusaybin), Sur, Gever (Yüksekova) gibi belli başlı ilçelerde devlet katliam yaptı. İçerisinde halk meclisi eşbaşkanları da olmak üzere 200’den fazla insan bodrumlarda yakılarak katledildi.
Silopiya Halk Meclisi Eşbaşkanı Pakize Nayır
Şirnex’in Silopiya (Silopi) ilçesinde 2015 yılında ilan edilen sokağa çıkma yasaklarında Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile kapatılan Kongreya Jinên Azad (KJA) üyesi Fatma Uyar, Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Parti Meclisi (PM) üyesi Sêvê Demir ve Silopi Halk Meclisi Eşbaşkanı Pakize Nayır, 4 Ocak 2016’ta zırhlı araçtan keskin nişancılar tarafından açılan ateş sonucu katledildi.
Pakize Nayır 1990 yılında Silopiya’nın Ziristan köyünde dünyaya geldi. Ziristan köyünden Mêrdîn’in Nisêbîn (Nusaybin) ilçesine göç eden Nayır ailesi, daha sonra tekrar memleketleri Silopiya’ya döndü. Emekçi bir ailede büyüyen Nayır, çocuk yaşına rağmen ailesiyle birlikte mevsimlik işçi olarak bazen Kurdistan’da bazen de batı illerinde çalıştı.
Nayır, ekonomik olarak hayatını idame edebilmek için ilçe merkezinde bir dükkan tutarak, kuaförlük yapmaya başladı. Bir yandan esnaflık yapan, diğer yandan siyasi çalışmalar yürüten Nayır, 2014 yılında DAİŞ’in Kobanê’ye saldırmasıyla mücadelesini büyüttü. Kürt bir kadın olarak Kobanê’ye saldırıya karşı öfkelenen Nayır, annesini de yanına alarak Kobanê sınırında başlatılan nöbet eylemine katıldı. Nayır, Kürt ve kadın kimliğine karşı verdiği mücadelede birçok kadınla tanıştı. Kadınların çeşitli atölyeler yaptığı Kadın Evi Akademisi’ne katılan Nayır, burada yolu bir süre sonra aynı saldırıda yaşamını yitireceği yol arkadaşları Sêvê Demir ve Fatma Uyar ile kesişti. Pozitif yanıyla tanınan Nayır, daha sonra ilçede özyönetimin ilan edilmesiyle birlikte Silopiya Halk Meclisi Eşbaşkanı olarak seçildi. Nayır’ın ilk işi, mahalleli çocuklara Kürtçe ders vermek oldu.
5 kurşunla katledildi
Şırnak Valiliği tarafından 15 Aralık 2015’de, ilçede ilan edilen sokağa çıkma yasaklarının birincisi 38 gün sürdü. Nayır, son ana kadar mahallelerde kadınların yanında oldu. İlk yasak ilanında Nayır, 2 yoldaşı Sevê Demir ve Fatma Uyar ile birlikte kaldıkları mahalleden başka bir mahalleye geçmek isterken keskin nişancılar tarafından hedef alınarak, bedenine aldığı 5 kurşunla katledildi.
Pakize Nayır’ın ailesi hedef alındı
Pakize Nayır, katledildikten sonra, bu kez kız kardeşi evine yapılan baskınla gözaltına alındı. Birkaç gün gözaltında tutularak daha sonra serbest bırakıldı. Kısa bir süre sonra Nayır’ın kız kardeşi tekrar gözaltına alındı. Bu kez çıkarıldığı mahkemece tutuklandı ve 1 yıl cezaevinde tutulduktan sonra serbest bırakıldı. Daha sonra Nayır’ın amcası Celalettin Nayır hakkında Pakize’nin cenazesine katıldığı gerekçesiyle hakkında soruşturma başlatıldı.
Pakize Nayır’ın katledilişi sadece ailesini değil, başta ilçe halkı olmak üzere tüm Şirnex’i etkiledi. Anne Behiye Nayır (67), kızının katledildiği sokaktan hala geçemiyor. Ancak, kızının uğrunda öldüğü mücadele bayrağını taşımaya da ant içmiş. Anne Nayır, Halkların Demokratik Partisi (HDP) Silopiya İlçe Örgütü’nde yönetime seçilmesi ardından Barış Anneleri Meclisi’nde yer aldı. Anne Nayır, katıldığı bir eylemde yaşanan katliamlara tepki göstererek, “kadınlar ayağa kalksın” dediği için gözaltına alındı. Anne Nayır, adli kontrol şartı ve 3 aylık ev hapsiyle bırakıldı.
Nayır, katledildiği güne kadar özgürlük mücadelesinden ödün vermezken, anne Nayır da, tüm baskılara rağmen Pakize’nin mücadelesini büyüterek devam etti. Anne Behiye Nayır, katledilişinin yıldönümünde kızı Pakize’yi anlattı.
Kobanê’ye saldırı onu çok etkiledi
1990’lı yıllarda devlet baskısı nedeniyle köyden göç etmek zorunda kaldıklarını söyleyen anne Nayır, “O zaman süreç çok kötüydü. Ziristan köyünden ilçe merkezine göç ettik. Biz çıktıktan hemen sonra köy boşaltıldı. Buraya geldiğimizde çocuklarımız daha çok küçüktü. Pakize burada okul okudu. Burada birkaç yıl kaldıktan sonra Nisêbîn’e göç ettik. Bir süre sonra tekrar Silopiya’ya döndük ve Pakize burada kardeşiyle bir kuaför dükkanı açtı. Küçükken kitap okumayı çok severdi.”
Pakize’nin çok zeki olduğunu söyleyen anne Nayır, kızının genç yaşına rağmen kendilerine yardımcı olduğunu söyledi. Pakize’yi okuldan alarak mevsimlik tarım işçiliğine göndermek zorunda kaldığını anlattan anne, “Ancak o açıktan okumaya devam etti. Kitap okumayı çok seviyordu. Özellikle de Derweşê Evdê ve Edulê ile Mem û Zîn destanlarını, onlara ilişkin kitapları çok seviyordu. Kürtlerin tarihini anlatan bu kitapları almıştı. Onlardan feyz alıyordu. Her zaman haksızlıklara karşıydı. Kadınlar ve Kürt halkının özgürlüğü için yürüttüğü mücadele ile Kürtlerin Pakize’si oldu.
Kendisine anlatımlarını hatırlayan anne Nayır, “Bana, ‘devlet terörle mücadele ettiğini söylüyor, ama bu verdiği mücadele teröre karşı değil, biz Kürtlere karşı’ diyordu. Daha sonra DAİŞ’in Kobanê’ye yönelik saldırıları başladı. Kobanê saldırısı onu çok etkiledi. Onunla birlikte Pîrsus’taki (Suruç) Kobanê sınırında yapılan nöbet eylemine katıldık. Biz döndükten sonra HDP’ye üye oldu” dedi.
İnanmak istemedim
Kızının vurulduğu ana ilişkin de konuşan anne Behiye Nayır şöyle dedi: “Birkaç kişi taranmış dediler. Pakize olabileceğini beklemiyordum. Kısa bir süre önce aramıştım. Bana moral verdi, iyi olduklarını söyledi. Televizyona bir süre sonra baktığımda Pakize’nin adını paylaştılar. İnanmadım, inanmak istemedim. Daha kendisini geliştirmek istiyordu. Çok amacı vardı. Halkı için daha çok çalışmak istiyordu. Daha çok emek harcamak istiyordu…”
Birini öldürürsen yerine 20 kadın gelir
Kızının mücadele bayrağını devraldığını belirten Nayır, yaşadığı sürece mücadele edeceğini ifade etti. Nayır, “Son damla kanıma kadar bu çocukların hesabını soracağız. Çocuklarımızın katillerini açıklasınlar. Pakize’ler hiç biter mi? Birini öldürsen yerine 20 kadın geliyor. Ben torunuma Pakize adını verdim. Pakize gitti, yerine başka bir Pakize geldi. Ben Pakize’den sonra HDP’ye üye oldum ve daha sonra da yönetiminde yer aldım. O günden beri partide çalışmalardayım. Kızımın mirası için yer aldım. Çünkü kızım bu davayı çok seviyordu. Elimizden geldiği kadar mücadele edeceğiz. Bir eylemde kadınlar ayağa kalksın, erkek şiddetine boyun eğmesin dediğim için gözaltına alındım. Ardından ev hapsiyle cezalandırıldım” diyerek devletin zulmünün bitmediğini söyledi.
Kimse bizi susturamaz
Gençlerin yaşanan zulümden dolayı dağlara çıktığını dile getiren anne, “Bizler kimliğimizi koruyoruz. Bu yüzden ne PKK ne de Kürtler terörist. Terörist olan bu katliamları yapanlardır. Biz bunu kabul etmiyoruz. (…) Pakize katledildi yerine ben çalışacağım. Ben gitsem çocuklarım yerime çalışma yürütür. Mücadelenin sonu yok. Bizler direneceğiz. Kimse bizi susturamaz, biz de bırakmayız” diye
Kadınların öldürülmesi tesadüf değil
"Çocuklarımızı katledenleri cezalandıracaklarına bizi cezalandırdılar" diyen Nayır son olarak şunları belirtti: “Onların, mezarımıza da, ölülerimize de saygısı yok. Çocuklarımızın kemiklerini bize kargo ile gönderiyorlar. Mücadele eden kadınların öldürülmesi tesadüf değil, olamaz. Yine Paris’te kadınların hedef alınması tesadüf değil. Allah haklarını yerde bırakmasın. Yaşadığım sürece mücadele edeceğim. Kızım için, hepimiz için mücadele edeceğim.”
MA / JINNEWS -ŞIRNEX