PKK kongresini yaptı

PKK / foto:AFP

PKK / foto:AFP

  • Kürt Halk Önderi'nin çağrısı üzerine yapılacağı duyurulan PKK 12. Kongresi, 5-7 Mayıs tarihleri arasında bütün çalışma alanlarını temsil eden delegelerin katılımıyla iki farklı alanda gerçekleştirildi.

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'ın 27 Şubat'ta paylaşılan Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı ardından beklenen PKK kongresi yapıldı. Kongre sonuçları, kararlar ve belgelerin yakın zamanda paylaşılacağı duyuruldu.

Kürt Halk Önderi, 27 Şubat'ta paylaşılan çağrısında, PKK'nin doğduğu zemini, mücadelesi, 1990’larda reel-sosyalizmin iç nedenlerle çöküşü ve ülkede kimlik inkarının çözülüşü, ifade özgürlüğünde sağlanan gelişmelerin yol açtığı anlam yoksunluğuna ve aşırı tekrara işaret ederek, "Dolayısıyla ömrünü benzerleri gibi tamamlamış ve feshini gerekli kılmıştır" demişti. Silah bırakma çağrısında bulunan ve bu çağrının tarihi sorumluluğunu üstlenen Kürt Halk Önderi, şöyle seslenmişti: "Varlığı zorla sona erdirilmemiş her çağdaş cemiyet ve partinin gönüllü olarak yapacağı gibi devlet ve toplumla bütünleşme için kongrenizi toplayın ve karar alın; tüm gruplar silah bırakmalı ve PKK kendini feshetmelidir."

PKK dediği gibi yaptı

Çağrının gereklerini yerine getireceğine dair hemen yanıt verip ateşkes kararı alan PKK, Kürt Halk Önderi'nin kongreyi toplaması ve müdahil olması için koşulların sağlanmasını istedi. PKK, iki ay sonra beklenen kongreyi yaptı ve dün duyurdu.

İki ayrı alanda

PKK 12. Kongresi Divanı imzasıyla dün yapılan yazılı açıklamada, kongrenin 5-7 Mayıs tarihleri arasında bütün çalışma alanlarını temsil eden delegelerle, iki farklı alanda birbirine paralel olarak gerçekleştirildiği bildirildi.

Perspektifi ve önerileri

Açıklamaya göre; Önder Apo'nun kongreye sunduğu perspektif ve öneriler okunup değerlendirildi. Ardından PKK Merkez Komitesi’nin raporu ele alındı. Önder Apo'nun çağrısı temelinde tarihi öneme sahip kararlar alındı.

Kamuoyuyla paylaşılacak

Kongre sonuçları, kararlar ve belgelerin yakın zamanda paylaşılacağı duyuruldu.

Şehitler anıldı

52 yıllık tarihi mücadelenin şehitlerini saygı, sevgi ve minnetle anan PKK 12. Kongresi, yurtsever Kürt halkı ve tüm demokratik sosyalist güçleri, mücadelenin ortaya çıkardığı tüm ulusal ve demokratik değerleri doğru sahiplenmeye, yaşamaya ve yaşatmaya çağırdı.

Amaçlarının başarısı için

Kongre Divanı açıklamasında, Sırrı Süreyya Önder'in de anıldığını belirtilerek, "12 yıldır Önder Apo’ya yoldaşlık yapan bu değerli insanın barış ve demokratik toplum amaçlarını başarıya ulaştırmak için herkesi elbirliğiyle çalışmaya çağırdı" denildi.

Kongreye giden süreç

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, 22 Ekim'deki Grup Toplantısı konuşmasında, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'ın Meclis'e gelerek çağrı yapmasını dile getirdi. DEM Parti Riha Milletvekili Ömer Öcalan, 44 aydı hiçbir haber alınamayan İmralı'ya 23 Ekim'de giderek, Kürt Halk Önderi ile iki saate yakın bir görüşme yaptı.

Teorik ve pratik güce sahibim

Ömer Öcalan, ertesi gün paylaştığı kısa açıklamada, Kürt Halk Önderi'nin, genel siyasi gelişmelere ilişkin değerlendirmelerde bulunarak, kamuoyuna şu mesajın iletilmesini istediğini belirtti: "Tecrit devam ediyor. Koşullar oluşursa bu süreci çatışma ve şiddet zemininden hukuki ve siyasi zemine çekecek teorik ve pratik güce sahibim."

Bahçeli konuştu, adım atılmadı

Bu görüşmeden sonra hem tecrit hem de siyasi soykırım operasyonları, kayyum atamaları ve işgal saldırıları devam etti. Bahçeli, 26 Kasım'da DEM Parti ile İmralı arasında derhal temas kurulmasını istedi. Aynı gün DEM Parti Eşbaşkanları da görüşmek için Türk Adalet Bakanlığına yazılı başvuruda bulundu.

Adalet Bakanlığı yanıt verdi

Türk Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, "Hava şartlarına göre yarın (28 Aralık) ya da Pazar günü İmralı'ya gidecekler. DEM'lilerin görüşme talebine olumlu yanıt verdik. DEM heyetinde Sırrı Süreyya Önder ve Pervin Buldan olacak" dedi. Sırrı Süreyya Önder de hava şartları müsait olduğunda İmralı Adası'na gideceklerini söyledi. 

Çözüm önerilerini sundu

Sırrı Süreyya Önder ve Pervin Buldan'ın, 28 Aralık'ta İmralı'da Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan ile üç saate yakın görüştü. Pervin Buldan ve Sırrı Süreyya Önder imzasıyla basına ve kamuoyuna şu açıklama yapıldı:

Çözüm önerilerini sundu

Kendisinin sağlığı iyi, morali oldukça yüksekti. Kürt sorununa kalıcı çözüm bulmaya yönelik yaptığı değerlendirmeler hayati önemdeydi. Ortadoğu ve Türkiye’de yaşanan son gelişmelerin değerlendirildiği görüşmede Sayın Öcalan, dayatılan karanlık gelecek senaryolarına karşı pozitif çözüm önerilerini sunmuştur.
Düşünceleri ve yaklaşımının genel çerçevesi aşağıdaki gibidir:

Kardeşliği yeniden güçlendirmek

* Türk-Kürt kardeşliğini yeniden güçlendirmek tarihi bir sorumluluk olduğu kadar tüm halklar için de kader belirleyici bir önem ve aciliyet kazanmıştır.

Tüm siyasi çevreler ve Meclis

* Sürecin başarısı için Türkiye’deki tüm siyasi çevrelerin dar ve dönemsel hesaplara takılmadan inisiyatif alması, yapıcı davranması ve pozitif katkı sunması elzemdir. Bu katkıların en önemli zeminlerinden biri de şüphesiz TBMM olacaktır.

Sorunun ciddiyetiyle doğru orantı

* Gazze ve Suriye’de yaşanan hadiseler göstermiştir ki, dışarıdan müdahalelerle kangrenleştirilmeye çalışılan bu sorunun çözümü artık ertelenemez bir hal almıştır. Bunun ciddiyetiyle doğru orantılı bir çalışmayı başarıya ulaştırmak için muhalefetin de katkı ve önerileri değerlidir.

Ehil ve kararlılığa sahip

* Sayın Bahçeli’nin ve Sayın Erdoğan’ın güç verdiği yeni paradigmaya, ben de pozitif anlamda gerekli katkıyı sunacak ehil ve kararlılığa sahibim.

Gelecek yanıtlara göre adım

* Heyet bu yaklaşımımı gerek devletle gerekse siyasi çevrelerle paylaşacaktır. Bunlar ışığında gereken pozitif adımı atmaya ve çağrıyı yapmaya hazırım.

Demokratik dönüşümün kılavuzu

* Bütün bu çabalarımız, ülkeyi hak ettiği düzeye taşıyacak ve aynı zamanda demokratik bir dönüşüm için de çok kıymetli bir kılavuz olacaktır.

* Devir Türkiye ve bölge için barış, demokrasi ve kardeşlik devridir.

Heyetin 2. görüşmesi

DEM Parti milletvekilleri Pervin Buldan ve Sırrı Süreyya Önder ile Ahmet Türk, başta Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş olmak üzere grupu bulunan partilerle görüşerek, hem Kürt Halk Önderi'nin mesajını iletti hem de görüş ve önerilerini aldı. Bunun ardından Pervin Buldan ve Sırrı Süreyya Önder, 22 Aralık'ta İmralı F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Cezaevi'nde rehin tutulan Kürt Halk Önderi ile 22 Ocak'ta ikinci bir görüşme gerçekleştirdi. DEM Parti İmralı Heyeti, dört saat süren görüşmenin içeriğine dair yazılı açıklama yaptı. Açıklamada, şunlar ifade edildi: "Heyetimiz, yürüttüğümüz görüşmelerle ilgili olarak kendisine gerekli bilgilendirmelerde bulunmuştur. 

Çalışmaları devam ediyor

Sayın Öcalan’ın sürece ilişkin çalışmaları devam etmektedir. Bu konudaki hazırlıkları tamamlandıktan sonra kamuoyuna gerekli açıklamalar yapılacaktır. Bizler de heyet olarak çalışmalarımızı ve temaslarımızı yürüteceğiz, gelişmeler oldukça da kamuoyunu bilgilendireceğiz. Bu süreç herkesi, hepimizi birlikte ve özgürce yaşatacaktır. Bunun gerçekleşmesi umuduyla tüm toplumsal kesimlerin kıymetli katkılarını bekliyoruz."

Başûr ve mektuplar

Heyet, bu görüşmeden sonra Federe Kürdistan'da giderek bir dizi temasta bulundu ve Kürt Halk Önderi'nin mesajlarıni iletti. Aynı zamanda ikinci görüşmede PKK, PAJK, Avrupa ile Kuzey ve Doğu Suriye Dmokratik Özerk Yönetimi yetkilileri için Kürt Halk Önderi'nin kaleme aldığı mektupların yerine ulaştığı bilgisi geldi. Böylece 3. görüşme için başvuru yapıldı. Adalet Bakanlığı olumlu yanıt verdi.

Kürt Halk Önderi'nin çağrısı

Çağrının tarihi nitelikte olması nedeniyle görüşmeye Pervin Buldan ve Sırrı Süreyya Önder ile Ahmet Türk'ün yanı sıra DEM Parti Eşbaşkanları Tuncer Bakırhan ve Tülay Hatimoğulları ile DEM Parti Milletvekili Cengiz Çiçek ve Asrın Hukuk Bürosu'ndan Av. Özgür Faik Erol da yer aldı. İmralı'da yapılan görüşmeye, tutsaklar Ömer Hayri Konar, Hamili Yıldırım ve Veysi Aktaş da hazır bulundu.

Kürt Halk Önderi, İmralı Heyeti ve üç tutsak, İmralı'da ortak açıklama yaptı. Açıklamanın görüntüsü çekildi, ancak heyete verilmedi. Açıklamadan sadece fotoğraf kareleri heyete teslim edildi. Heyet, görüşmenin ardından İstanbul Taksim'deki Elite World Otel'de açıklama yaptı. Açıklamadan önce İmralı'daki fotoğraf paylaşıldı. Açıklamayı yüzlerce gazeteci izledi. Kürt Halk Önderi'nin tarihi çağrısının Türkçesini Pervin Buldan, Kürtçesini ise Ahmet Türk okudu. Çağrı şöyleydi: 

Kongre ve fesih talimatı

PKK; tarihin en yoğun şiddet yüzyılı olan 20. asrı, iki dünya savaşı, reel-sosyalizm ve dünya genelinde yaşanan soğuk savaş ortamları, Kürt realitesinin inkarı, başta ifade olmak üzere özgürlükler konusunda yasaklardan kaynaklı oluşan zeminde doğmuştur.

Teori, program, strateji ve taktik olarak yüzyılın reel-sosyalist sistem gerçeğinin ağır etkisinde kalmıştır. 1990’larda reel-sosyalizmin iç nedenlerle çöküşü ve ülkede kimlik inkarının çözülüşü, ifade özgürlüğünde sağlanan gelişmeler, PKK’nin anlam yoksunluğuna ve aşırı tekrara yol açmıştır. Dolayısıyla ömrünü benzerleri gibi tamamlamış ve feshini gerekli kılmıştır.

Kürt-Türk ilişkileri; 1000 yılı aşan tarihler boyunca Türkler ve Kürtler, varlıklarını sürdürmek ve hegemonik güçlere karşı ayakta kalmak için gönüllülük yönü ağır basan, hep bir ittifak içinde kalmayı zorunlu görmüşlerdir.

Kapitalist modernitenin son 200 yılı, bu ittifakı parçalamayı esas gaye edinmiştir. Etkilenen güçler, sınıf temelleriyle birlikte buna hizmeti esas bellemişlerdir. Cumhuriyetin tek tipçi yorumlarıyla birlikte bu süreç hızlanmıştır. Günümüzde çok kırılgan hâl alan tarihsel ilişkiyi, kardeşlik ruhu içinde inançları da göz ardı etmeden yeniden düzenlemek esas görevdir.

Demokratik toplum ihtiyacı kaçınılmazdır. Cumhuriyet tarihinin en uzun ve kapsamlı isyan ve şiddet hareketi olan PKK’nin; güç ve taban bulması, demokratik siyaset kanallarının kapalı olmasından kaynaklanmıştır.

Aşırı milliyetçi savruluşunun zorunlu sonucu olan; ayrı ulus-devlet, federasyon, idari özerklik ve kültüralist çözümler, tarihsel toplum sosyolojisine cevap olamamaktadır.

Kimliklere saygı, kendilerini özgürce ifade edip, demokratik anlamda örgütlenmeleri, her kesimin kendilerine esas aldıkları sosyo-ekonomik ve siyasal yapılanmaları ancak demokratik toplum ve siyasal alanın mevcudiyetiyle mümkündür.

Cumhuriyetin ikinci yüzyılı ancak demokrasiyle taçlandırıldığında kalıcı ve kardeşçe bir sürekliliğe sahip olabilecektir. Sistem arayışları ve gerçekleştirmeler için demokrasi dışı bir yol yoktur. Olamaz. Demokratik uzlaşma temel yöntemdir.

Barış ve demokratik toplum döneminin dili de gerçekliğe uygun geliştirilmek durumundadır.

Sayın Devlet Bahçeli'nin yaptığı çağrı, Sayın Cumhurbaşkanı'nın ortaya koyduğu iradeyle diğer siyasi partilerin malum çağrıya dönük olumlu yaklaşımlarıyla oluşan bu iklimde silah bırakma çağrısında bulunuyor ve bu çağrının tarihi sorumluluğunu üstleniyorum. 

Varlığı zorla sona erdirilmemiş her çağdaş cemiyet ve partinin gönüllü olarak yapacağı gibi devlet ve toplumla bütünleşme için kongrenizi toplayın ve karar alın; tüm gruplar silah bırakmalı ve PKK kendini feshetmelidir. 

Ortak yaşama inanan ve çağrıma kulak veren tüm kesimlere selamlarımı iletirim.

Feshin gerektirdiği

Çağrının okunmasından sonra söz alan Sırrı Süreyya Önder, Öcalan'ın heyete söylediği "Şüphesiz pratikte silahların bırakılması ve PKK'nin kendini feshi, demokratik siyaset ve hukuki boyutun tanınmasını gerektirir" sözünü aktardı.

PKK hemen yanıt verdi

PKK, çağrının gereklerini yerine getireceğine dair hemen yanıt verdi ve ateşkes kararı aldı. Halk Savunma Merkezi Karargah Komutanlığı da tüm güçlerinin ateşkes konumuna geçtiğini duyurdu. PKK, Kürt Halk Önderi'nin kongreyi toplaması ve müdahil olması için koşulların sağlanmasını istedi.

Bayram görüşmesi

Kürt Halk Önderi ile tutsaklar, Ramazan Bayramı izni kapsamında 31 Mart'ta da yakınlarıyla bir görüşme gerçekleştirdi. Kürt Halk Önderi'nin yeğeni Ömer Öcalan ve kardeşi Mehmet Öcalan, Konar'ın kardeşi Ali Konar, Yıldırım'ın kardeşi Polat Yıldırım ile Aktaş'ın kız kardeşi Sabiha Aslan'ın görüşmeye katıldı. 

Cumhurbaşkanı ile görüşme

DEM Parti İmralı Heyeti üyeleri Sırrı Süreyya Önder ile Pervin Buldan, süreç kapsamında 10 Nisan'da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile görüştü. 

Önder'siz görüşme

Heyette yer alan isimlerin söz konusu görüşme sonrası hem Adalet Bakanlığı ile görüşmesi hem de İmralı'ya gitmesi bekleniyordu. Heyet üyelerinden Sırrı Süreyya Önder, 15 Nisan'da hastaneye kaldırıldı. DEM Parti İmralı Heyeti'nde yer alan Wan Milletvekili Pervin Buldan ile Asrın Hukuk Bürosu avukatlarından Faik Özgür Erol, 21 Nisan'da Kürt Halk Önderi ile yaptıkları görüşmenin ardından DEM Parti Türkiye Meclisi Başkanvekili ve İmralı Heyeti Üyesi Sırrı Süreyya Önder’in tedavi gördüğü hastanenin önünde basın açıklaması düzenledi. 

Oldukça verimli görüşme

Açıklamayı yapan Pervin Buldan, şunları söyledi: “Bugün sabah saatlerinde İmralı adasınsa Sayın Öcalan ile görüşmek üzere yola çıktık. Sayın Öcalan’ın avukatı Özgür Erol beyle birlikte yaklaşık 2 buçuk saatlik görüşmenin ardından geri döndük. Görüşmenin oldukça verimli geçtiğini özellikle ifade etmek isterim.

İmralı'da çalışma sürüyor

Yaptığımız görüşmede elbette ki ilk konu sevgili Sırrı Süreyya Önder’in sağlık durumu oldu. Kendisi de konuyu yakından takip ettiğini, Sırrı bey ile ilgili tüm haberleri izlediğini, dinlediğini ve en kısa zamanda sağlığına kavuşmasını umut ettiğini belirtmek isterim. Süreç ile ilgili umudunu koruduğunu ve çalışmalarını sürdürdüğünün altını da önemle çizdi. Sevgili Sırrı Süreyya Önder’e hitaben bir mesaj verdi bize.” 

Pervin Buldan’ın okuduğu Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın mesajında, "Herkesin Önder’in kaldığı hastaneye gittiğini, onun anısına bağlılığını beyan ettiğini görüyorum. Bağlılığın gereği, onun barış çabasını pratikleştirmekten geçer" vurgusunda bulundu.

Önder'in vefatı ardından

Önder, tedavi gördüğü Florance Nightingal Hastanesi’nde 18 günün ardından yaşamını yitirdi. Kürt Halk Önderi, vefatın ardından paylaşılan mesajında, "Barışın ve barış sürecinin hepimize kazandıracağını çok iyi biliyordu ve bu onun büyük özlemiydi. Bu umut asla yarım bırakılamaz. Hepimiz için mühim olan, bu ruhu barışa taşımak ve Sırrı Süreyya Önder’in adıyla taçlandırmaktır“ dedi.

PKK'nin kuruluş kongresi, 27 Kasım 1978'de bu evde yapıldı.

 

* * *

52 yıllık muazzam koşu

Şêx Seîd, Agirî, Zîlan ve Dêrsim'deki direnişlerin kanlı bir şekilde bastırılması sonası 1973'te yeni bir örgütün temelleri atıldı. Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan, 1973 Newrozu’nda Ankara’nın Çubuk Barajı'nda yaptığı 6 kişilik toplantı ile PKK'nin temellerini attı. Öcalan ve arkadaşları, 27 Kasım 1978'de Amed'in Licê ilçesinin Fis köyünde PKK'yi kurdu. PKK, 15 Ağustos 1984'te Sêrt'in Dihê (Eruh) ve Colemêrg'in Şemzînan (Şemdinli) ilçesindeki eylemlerle gerilla savaşını başlattı. PKK, dönemin Türk yetkilileri tarafından "3-5 çapulcu, şaki, eşkiya" olarak nitelendirildi. Sürekli ömür biçilen PKK, 47 yılı aşkın bir süredir varlığını sürdürdü; güvenceye alınmış Kürtlük, bunun üzerinden insanlığa yayılan demokratik bir zihniyet, kültür, ahlak ve bilinç oluşturdu.

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2025 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.