Polis tercümanı ne çeviriyor?

Yurt Dışı Haberleri —

129/b protesto

129/b protesto

  • Almanya’da tutuklu bulunan Kürt siyasetçi Mehmet Çakas’ın Avukatı Ulrich von Klinggräff, “129b davaları siyasidir. Davanın içeriğinde konu edilen faaliyetlerin hiçbirinin terörizm ile bağlantısı yoktur" dedi. Delil olarak sunulan birçok materyalin yurt dışından edinildiğine dikkat çekti.
  • Davaya dayanak yapılan telefon görüşmeleri, polis tercümanı tarafından başka anlamlara çekilebilecek şekilde tercüme edildi. Mahkemenin tekrar tercüme istediğini söyleyen avukat Ulrich von Klinggräff, tercümanın polisin argümanlarını güçlendirmek için tercüme yaptığını ifade etti.
  • Avukat Ulrich von Klinggräff, Çakas’la dayanışma etkinliklerinin önemine değinerek: “Böylesi davaların kamuoyu tarafından yakından takip edilmesi, dayanışma ve destek ağlarının oluşması çok önemli. Ancak bu şekilde uzun vadeli siyasi bir değişim başarılabilir.”

BERDAN DOĞAN

Almanya’da iltica başvurusu reddedilen bu yüzden İtalya’ya giderek sığınma isteyen Mehmet Çakas, Bremen-Hannover bölgesinde PKK adına çalışma yaptığı iddiası ile Almanya’nın talebi üzerinde Aralık 2022’de tutuklanmıştı. Mart ayında Almanya’ya iade edilen Çakas, Hannover Cezaevi’nde tutuluyor. Celle Yüksek Bölge Mahkemesi’nde davası görülen Mehmet Çakas’ın Avukatı Ulrich von Klinggräff’le dava sürecini  konuştuk.

Polisten taraflı çeviri

Mehmet Çakas’ın iki avukatından biri olan Ulrich von Klinggräff son duruşmalarda telefon dinlenmeleri üzerine yoğunlaşıldığını fakat çevirinin kötü olduğuna, doğru çeviri yapılmadığına dikkat çekerek şunları söyledi: “Müvekkilime karşı kullanılan bu telefon dinlenmelerinin çevirileri duruşma gündem oldu. Bu çevirilerin kötü yapıldığı tespit edildi. Dinlemeler kısmen farklı anlamlara doğru çekilerek tercüme edildi. Mahkeme heyeti, polis tercümanı tarafından yapılan bu çevirinin kalite standartlarına uymaması nedeniyle telefon dinlenmelerinin yeniden tercüme edilmesi gerektiğine karar verdi.”

Yanlış çevirilerin bilinçli mi yoksa çevirmenin yetersizliğinden mi kaynakladığı sorumuza Ulrich von Klinggräff şu yanıtı verdi: “Tercümanın görevini tarafsız yapmadığını, açık bir şekilde kendisini polis teşkilatın bir parçası olarak gördüğünü, yön verici bir şekilde çeviri yaptığını ve bu çevrilerin polis hipotezlerini her zaman destekleyen çeviriler olduğunu meslektaşım ve ben açık bir şekilde vurguladık.”

 

Avukatı Ulrich von Klinggräff

 

129/b kaldırılmalı

Almanya’da çok sayıda Kürt aktivist, Alman Ceza Kanunu 129/b maddesi uyarınca ‘terör örgütüne üye olmak’ iddiasıyla yargılanıp, tutuklanıyor. 129/b maddesinin hukuk devleti değerlerini hiçe sayan bir madde olduğunun altını çizen Ulrich von Klinggräff, “Bizler uzun süredir bu maddenin alternatifsiz yani yerine bir alternatif eklenmeden tümden kaldırılması için bir takım görüşmeler içerisindeyiz” dedi.

Alman siyasetinin ürünü

“Bu davadaki diğer sorun ise günümüz siyasetinin bu tür davaları istemesidir” diyen Avukat Ulrich von Klinggräff şöyle devam etti: “Bunlar aslında siyasetin talimatı üzerine açılan dolaylı davalardır. Sadece Adalet Bakanlığı’nın sunduğu ‘Kovuşturma yetkisi-Verfolgungsermächtigung’ sonucunda yürütülebilen davalardır. Yani bir duruşmanın yürütülmesi veya yürütülmemesinde siyaset etkili. Bu davalar bize göre saçma bir şekilde aşırı yüksek cezaların verildiği ve denetimli serbestlik imkanı olmayan hapis cezaları hedeflenerek yürütülüyor. Bu tür davalar, halen günümüzde ‘terörizm davaları' adı altında yürütülüyor ve damgalanıyor. Bizim açımızdan dava içeriğinde konu edilen faaliyetlerin hiçbirinin terörizm ile bağlantısı yoktur. Zira konu edilen faaliyetler gerçek demokratik faaliyetlerdir. Mahkemeler ise karmaşık, yurt dışından elde edilen evraklar ile çok sayıda telefon dinlemesiyle yürütülmektedir. Bu içerikler ise dava süresini karmaşık hale getirmekte ve uzatmakta.”

 

Mehmet Çakas

 

Terörizm ile hiçbir alakası yok

Bu tür siyasi davaların 'terörizm' üzerinden tanımlanmasının müvekkili Mehmet Çakas’ın savunmasında söylediği gibi “aşağılayıcı ve onur kırıcı” olduğunu ifade eden Ulrich von Klinggräff şunları söyledi: "Terörizm' terimi karalayan bir terimdir. Bu terimi kullanmak örneğin vahşi, aşırı dinci/İslamcı suçlular ile aynı kefeye konulması anlamına gelir. Bizim bu davada içerik olarak yürütülen faaliyetlerin ve gördüğümüz konuların terörizm ile hiçbir alakası yoktur. Bu davanın temeli müvekkilimizin yürüyüşler tertiplediği, kavgalı olanları barıştırdığı gibi durumlardan oluşmaktadır. Yani yılardır Celle Mahkemesi’nde yürütülen ve tartışılan dava konusunun seviyesi hiçbir şekilde terörizm ile eşit görülemez. Bu terimi kullanmak ağır bir kriminalizasyondur.”

Gün geçtikçe saçma bir hal alıyor

Bu davanın gün geçtikçe saçma bir hal aldığını ve iptalini istediklerini mahkemede de dile getirdiklerini hatırlatan Ulrich von Klinggräff, “Mahkeme ise 'Sayın Çakas'ın kaçma tehlikesi vardır' diyerek bu başvurumuzu reddetti. Fakat gerçekten hiçbir şekilde ağır olmayan suçlamaları göz önünde bulundurur ve müvekkillimizin çok uzun bir süredir tutulmasına rağmen tutum ve davranışlarını değerlendirirsek mahkemenin bu kararı anlaşılır değildir. Fakat bu maalesef yargının Kürtlere karşı yürüttüğü diğer davalardan da bildiğiniz bir tutumudur” diye konuştu.

Erdoğan’ın şartları yerine getiriliyor

Bu davanın siyasi bir dava olduğunun altını çizerek, diğer 129/b davaları gibi Türkiye'ye jest yapma amacıyla açıldığını belirten Avukat Ulrich von Klinggräff şunları aktardı: “Bu durum 129/b maddesi kapsamında 'Özgürlük savaşçısı kimdir ve terörist kimdir?' sorusunu gündeme getiriyor. Almanya Federal Hükümeti, Kürtleri 'terörist’ olarak damgalayarak bununla Türkiye'ye jest yapmaya, Türkiye ile siyasi ortaklığını tehlikeye atmamayarak ve diktatör Erdoğan tarafından sunulan şartları yerine getiriyor.”

 

 

Destek ve dayanışma önemli

Müvekkili Mehmet Çakas'ı çok güçlü bir kişilik olarak gördüğünü ve davanın yükünü çok cesur bir şekilde taşıdığını ifade eden Ulrich von Klinggräff, Çakas’la dayanışma etkinliklerinin önemine değinerek şunları söyledi: “Böylesi davaların kamuoyu tarafından yakından takip edilmesi, dayanışma ve destek ağlarının oluşması çok önemli. Ancak bu şekilde uzun vadeli siyasi bir değişim başarılabilir ve 129/b maddesinden açılan benzer davalar önlenebilir. Müvekkilim de bu dayanışmayı açık bir şekilde hissediyor.”

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.