Rêber Apo'dan siyasi alana eleştiri

Raziye Öztürk
- Rêber Apo, siyasi alanın, süreci sahiplenme konusunda zayıf bir irade gösterdiğini belirterek, esas meselenin görmezden gelinerek menfaat ve rant peşine düşüldüğünü, bunun kavgasının verildiğini söyledi.
Demokratik ulus çerçevesinde ortak bir yaşamda ve demokratik cumhuriyet projesinde ısrarcı olduğunu ve bunu uygulayabilecek teorik ve pratik güce sahip olduğunu bir kez daha yineleyen Rêber Apo, siyasetin de buna uygun hareket ederek, sürece denk düşecek biçimde inisiyatif alıp etkin bir rol almasının barışı inşa etmedeki önemini vurguladı. Rêber Apo, bireyin ve toplumun kendini diliyle, kültürüyle, tarihiyle kısacası tüm gerçekliğiyle komünal değerler ölçüsünde yeniden yapılandırarak var etmesinin önemine değindi ve ancak bu temelde özgürleşelebileceğini ifade etti.
Asrın Hukuk Bürosu avukatları, 15 Eylül'de İmralı F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Cezaevi'ne giderek Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan ile görüştü. Asrın Hukuk Bürosu, 2019'dan sonra gerçekleşen avukat görüşmesine dair paylaştığı bilgilendirmede, Rêber Apo'nun ara dönem yasaları ile hukuksal düzenlemelerin yapılması gerektiğine işaret ettiği belirtilmişti. Görüşmede yer alan Asrın Hukuk Bürosu avukatlarından Raziye Öztürk, JINNEWS'ten Rozerin Gültekin'e konuştu. Engellemelerin ardından 6 yıl sonra Asrın Hukuk Bürosu avukatları olarak hem Rêber Apo hem de Hamili Yıldırım ve Ömer Hayri Konar ile görüştüklerini ifade eden Raziye Öztürk, “Sayın Öcalan ile yaklaşık olarak bir buçuk saat, diğer müvekkillerimiz ile de yarımşar saat süren bir görüşme gerçekleştirebildik. Müvekkillerimizden Sayın Hamili Yıldırım ve Sayın Ömer Hayri Konar 10 yılı aşkın zaman sonra ilk kez avukat görüşmesi yaptıklarından onlar açısından bu görüşme ayrı bir önem taşıyordu. Tüm bu görüşmeler, görüşme kayıt cihazının açık tutulduğu ve görevli personel nezaretinde gerçekleşti. Sayın Öcalan ve diğer müvekkillerimiz oldukça moralli, güçlü ve kararlıydı. Sayın Öcalan’ın ‘Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı’nı başarı ile yürütme ve sonuçlandırma kararlılığına bir kez daha şahitlik etmiş olduk” dedi.
Kapının aralanması işareti
Rêber Apo'nun Asrın Hukuk Bürosu'nun açıklamasında paylaşılan değerlendirmelerini teyit eden Raziye Öztürk, şunları söyledi: "Gelinen aşama itibarıyla yüzyıldır hukuk dışı tutulan Kürt olgusunun hukuki bir forma kavuşturulması gerekliliğini ifade etti. Komite’nin ilk toplantı günü adaya götürülüşümüz ile devlet ve siyaset kademesinde sorunun hukuki boyutuna dair yapılmaya başlanan değerlendirmeleri birleştirildiğinde bunun ‘hukuki kapının aralanmasının bir işareti’ olarak yorumlanabileceğini ifade etti.”
Hukuksal reformlarla aşma
Karakteri gereği bu tarz süreçlerin yürütme yönteminin tek taraflı olarak ilerlemeyeceğini anımsatan Raziye Öztürk, Rêber Apo'nun çağrısıyla PKK'nin feshi, silahlı mücadelenin sonlandırılması ve silah yakma töreniyle bunu teyit eden irade beyanına dikkat çekti. Öztürk, şöyle devam etti: "9 aylık çok kısa bir süre içerisinde yaşanan bu gelişmelerin ardından gelecek aşamanın ‘demokratik entegrasyon’ ve ‘özgürlük yasaları’ nı hayata geçirme olması, işin doğası gereğidir. Sayın Öcalan da aldığı inisiyatif sonrası yaşanan bu gelişmeler üzerinden değerlendirmeler yaparak Kürt sorununun siyasal, sosyal, ekonomik, kültürel birçok boyutunun olduğunu ve bunun ancak hukuksal reformlarla aşılabileceğini ifade etti. Geçiş süreci olarak adlandırabileceğimiz bu süreçte ise norm devleti olabilmenin bir gereği olarak ara dönem yasalarının çıkarılarak, buna yönelik adımların atılmasının bir gereklilik olduğunu belirtti.”
'Umut hakkı'nın uygulanması
Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi'nin 'umut hakkı'na dair Türk hükümetine 9 aylık uzun bir süre tanımasını, ertelemeci ve öteleyici bulan Öztürk, "Ancak Komite’nin ‘Barış ve Demokratik Toplum Süreci’ çerçevesinde Meclis bünyesinde kurulan Komisyon'a anlam atfederek bu zemininin kullanılabileceğine işaret etmesini de önemli buluyoruz. Komisyon'un hem umut hakkının hem de sürecin en önemli temel muhatabı olan Sayın Öcalan’ı dinlemesinin daha fazla ertelenmez olduğunu düşünüyoruz. Bakanlar Komitesi’nin de ara kararında ifade ettiği üzere Meclis'in bekletilen kanun tekliflerini bir an önce kabul ederek, gerekli hukuki düzenlemeleri yapması gerekir. Sayın Öcalan'ın fiziki özgürlüğünün sağlanması, hem hukukun hem de siyasetin bir zorunluluğudur” şeklinde konuştu.
Tüm gerçekliğiyle özgürleşme
Hukuksal durumu, ulusal ve uluslararası yargı mekanizmalarında tecride ve haber alamama durumuna dair devam eden başvurular hakkında kapsamlı aktarımlar yaptıklarını belirten Raziye Öztürk, şunları dile getirdi: "Sayın Öcalan bizler özelinde toplum üzerindeki tecrit durumuna değindi ve bunun ancak bireyin ‘kendisi’ olunabilerek aşılabileceğini ifade etti. Ve ‘kendilik’ (xwebûn) kavramını ‘Cemilê Çeto kerê keto’ sözü üzerinden anlattı. Çeto Kürtlüğünden kaçan ve halkına ihanet eden biri. İhaneti karşılılığında ödüllendirileceğini düşünürken bu davranışı nedeniyle muhatap dahi alınmamış, astırılmıştır. Sayın Öcalan, bu örnek vesileyle bireyin ve toplumun kendini diliyle, kültürüyle, tarihiyle kısacası tüm gerçekliğiyle komünal değerler ölçüsünde yeniden yapılandırarak var etmesinin önemine değindi ve ancak bu temelde özgürleşelebileceğini ifade etti.”
Siyasi alana yönelik eleştiri
“Sayın Öcalan, siyasi alanın ise süreci sahiplenme konusunda zayıf bir irade gösterdiği eleştirisini yaptı” diyen Raziye Öztürk, şunları paylaştı: “Esas meselenin görmezden gelinerek menfaat ve rant peşine düşüldüğü, bunun kavgasının yapıldığı tespitinde bulundu. Görüşme sırasında demokratik ulus çerçevesinde ortak bir yaşamda ve demokratik cumhuriyet projesinde ısrarcı olduğunu ve bunu uygulayabilecek teorik ve pratik güce sahip olduğunu bir kez daha yineledi. Siyasetin de buna uygun hareket ederek bu sürece denk düşecek biçimde inisiyatif alıp etkin bir rol almasının barışı inşa etmede çok önemli bir yeri olduğunu yineledi.”
Sürece hazırlanma çağrısı
Rêber Apo'nun ilk sömürünün cinsiyet alanında gerçekleştiğini ifade ederek yeni dönem paradigmasını kadın özgürlük temelinde inşa ettiğine dikkat çeken Raziye Öztürk, "Bu kapsamda kadınların yeni dönemi inşa sürecinde öncü rolünde olmasını oldukça önemsiyor. Süreç ile birlikte kendisine cezaevlerinden gelen bazı mektupların verildiğini ve özellikle genç kadınların yoğunlaştığı felsefik ve ideolojik konulardan bir hayli etkilendiğini ifade etti. Bize bazı kadın cezaevlerinden bildiği isimleri büyük bir merak ve heyecanla sorarak özel selamlarını iletti. Kadın ve gençlerin ‘Demokratik Toplum ve Barış’ sürecinin nihai başarısı için hazırlanmaları çağrısında bulundu” dedi.
Avukat görüşmeleri devam etmeli
Avukat görüşlerinin sistematik olarak gerçekleşmesi gerektiğini dile getiren Raziye Öztürk, şunları ekledi: “Ulusal mevzuat gereği biz avukatların müvekkilleri ile mesai saatleri içerisinde görüşebilmesi önünde herhangi bir engel bulunmuyor. Hem hukukun uygulanmasının bir gerekliliği olarak hem de siyaseten gelinen aşama itibarıyla avukat görüşmelerinin önündeki tüm engellerin kaldırılarak düzenli ve sistematik bir biçimde görüşmelerin gerçekleşmesi gerekmektedir.” İSTANBUL











