Robot adaylar ve partiler

Suat BOZKUŞ yazdı —

  • Küçük de olsa her siyasi parti kendi iddialarını ispatlamak ve kantara çıkarak kaç miskal olduğunu ölçmek ister. Ama büyük resme bakarsak yanlışlar ve yanılgılar daha iyi görülebilir.

Seçimlere çok az bir zaman kaldı. Her parti tavrını belirliyor. Hepsinin de kendisine göre haklı gerekçeleri olabilir. Küçük de olsa her siyasi parti kendi iddialarını ispatlamak ve kantara çıkarak kaç miskal olduğunu ölçmek ister. Ama büyük resme bakarsak yanlışlar ve yanılgılar daha iyi görülebilir.

Bu seçimlerin anlam ve önemi üzerine çok şeyler söylendi ve söylenecek. Esas gümbürtü ise seçim sonuçlarına göre seçimlerden sonra kopacak:

“Yerden göğe küp dizseler

Bir birine bend etseler

Altından birini çekseler

Seyreyle sen gümbürtüyü.”

Seçime giden Türkiye’nin durumu tam da budur.

Diktatörler halktan koptukça daha da zorbalaşır ama isteklerinin tam tersine sonuçlarla karşılaşır. Kenan Evren anayasaya özel madde koyarak milletvekili transferini yasaklamak istemişti. Tarihin en büyük transferleri hülle partileriyle o devirde yapıldı.

Erdoğan güçlü hükümet, tek parti-tek adam yönetimi diyerek öyle bir sistem kurdu ki, kendi planının tam tersi olarak sonuçta Türkiye tarihinin en parçalı-en çelişkili koalisyonları kuruldu. Kendisi bile Bahçeli’yi geçtik, yüzde birlik gücü şüpheli olan BBP ve YRP’ye ve 200 bin oyu olduğu söylenen Hüda-Par’a muhtaç hale geldi. Altılı Masa ise ancak Emek ve Özgürlük İttifakı’nın desteğiyle kazanabilecek. Aslında bu durum her şartta tek parti diktasından iyidir. Çünkü Türkiye’de sorunlar o kadar ağırlaştı ki, tek parti-tek adam diktası o kadar zarar verdi ki, toplum öylesine gerildi ve kilitlendi ki ancak geniş bir koalisyon ve uzlaşmayla politik ortam çözüme elverişli hale gelebilir.

Bu ortamda ve sistemde bazı aday ve partilerin durumu tartışılmalıdır. Kazanma şansı hiç olmayan parti ve adayların tek rolü başkalarına kaybettirmek olacaktır. Örneğin Muharrem İnce, kazanma şansı hiç olmasa da Kılıçdaroğlu’na kaybettirebilir.

Emek ve Özgürlük İttifakı’nda yer almasına rağmen ayrı liste çıkaracağını ilan eden TİP de hiçbir şey kazanamasa bile İttifak’a bazı yerlerde vekil kaybettirebilir. Bu partiler, tarihe bu seçimlerin kazananı-kaybedeni olarak değil, kaybettirenleri olarak geçecektir. Hiç kusura bakmasınlar ama bunlar sanal alemdeki robot hesaplar gibidir. Bu nedenle robot adaylar ve partiler dedim.

Örneğin 2018 seçimlerinde sadece İstanbul’da 31.124 sandık vardı. Bu parti ve adaylar her sandığa bir kişi desek, bu kadar sandık görevlisi bulabilecek mi? Bulduktan sonra kaç oy alabilecekler?

Oturduğu yerden bakanlar oy almayı kolay bir iş zannedebilir. Oysa bu iş uzaktan bakıldığı kadar basit ve kolay değildir. 1965 seçimlerinde tarihi bir başarı kazanan eski TİP’in başarısında iki önemli faktör rol oynadı. Birincisi, o zamana kadar ki en demokratik seçim sistemi olan barajsız- milli bakiye sistemi uygulandı. İkincisi ise TİP, o zamanki bütün sol eğilimlerin desteğini almıştı. Zaten bu başarıdan hemen sonra seçim sistemi değiştirildi ve TİP bölüne bölüne eski TİP oldu.

Yeni TİP ise onlarca sol gruptan sadece birisi ve seçim sistemi baraj üstüne baraj dolu. Hadi ittifak sayesinde TİP yüzde yedi barajından kurtuldu diyelim. Her bölgede oluşan fiili barajlardan nasıl kurtulacak?

Seçim tecrübesi olan Ufuk Uras, Baskın Oran ve diğer tecrübeli akil insanların tavsiyelerine kulak asması TİP’in de lehine olacaktır. Aday listeleri kesinleşmeden bu konuda gerekli adımları atabilir. Yoksa seçmen bu durumu herhalde mutlaka değerlendirecektir ve sandıkta müdahale edecektir. En kötü dönemlerde bile seçmen tercihleri yol gösterici olmuştur, herkese ders olmuştur. Gene öyle olacaktır.

 suatbozkus@gmail.com

twitter.com/suatbozkus

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.